Yatırım yapmak, çağımızın en önemli finansal kararlarından biridir. Gelirinizi artırmak, geleceğinizi güvence altına almak ve enflasyona karşı korunmak için birçok kişi yatırım araçlarına yöneliyor. Ancak, yatırım dünyası karmaşık ve riskli olabilir. Doğru strateji ve bilgi olmadan yapılan yatırımlar, beklenmedik kayıplara yol açabilir. Bu nedenle, riskleri minimize ederek kar sağlamak, her yatırımcının öncelikli hedefi olmalıdır. Bu belgede, yatırım yaparken riskleri nasıl azaltabileceğinizi ve karlılık oranınızı nasıl artırabileceğinizi detaylı bir şekilde ele alacağız.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, diversifikasyonun yatırım stratejilerinde ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Örneğin, dünyanın önde gelen yatırım şirketlerinden Vanguard’ın yaptığı bir araştırma, tek bir yatırım aracına odaklanan yatırımcıların, portföylerini çeşitli yatırım araçlarıyla çeşitlendiren yatırımcılara göre daha yüksek risk altında olduğunu ortaya koyuyor. Araştırma, diversifikasyonun riskleri ortalama %30 oranında azalttığını ve getiriyi ise %15 oranında artırdığını gösteriyor. Bu istatistikler, riskin dağıtılmasının yatırım başarısı için ne kadar kritik olduğunu vurguluyor. Sadece borsa yatırımlarına odaklanmak yerine, gayrimenkul, altın, tahviller gibi farklı varlık sınıflarına yatırım yapmak, beklenmedik piyasa dalgalanmalarına karşı daha dirençli bir portföy oluşturulmasına yardımcı olur.
Risk yönetimi sadece çeşitlendirmeyle sınırlı değildir. Başarılı yatırımcılar, yatırım yapmadan önce kapsamlı bir piyasa araştırması yaparlar. Finansal okuryazarlık bu süreçte oldukça önemli bir rol oynar. Bir yatırım aracına yatırım yapmadan önce, o aracın risk profili, getiri potansiyeli ve piyasa trendleri hakkında detaylı bilgi sahibi olmak gerekir. Örneğin, hisse senetleri yüksek getiri potansiyeline sahip olsa da, aynı zamanda yüksek risk de taşımaktadır. Bu nedenle, hisse senetlerine yatırım yapmadan önce, şirketin mali tablolarını incelemek, sektör analizleri yapmak ve uzman görüşleri almak oldukça önemlidir. Kısacası, bilinçli ve planlı bir yaklaşım, yatırımlarınızın başarısını önemli ölçüde etkiler.
Bu belgede, risk toleransınızı belirlemeyi, uygun yatırım stratejileri geliştirmeyi, portföyünüzü düzenli olarak izlemeyi ve piyasa değişikliklerine nasıl adapte olacağınızı öğreneceksiniz. Ayrıca, çeşitli yatırım araçlarını, onların avantajlarını ve dezavantajlarını detaylı olarak inceleyeceğiz. Hedefimiz, size yatırım yaparken riskleri minimize ederek karınızı maksimize etmenize yardımcı olacak pratik bilgiler ve stratejiler sunmaktır. Unutmayın ki, yatırım, sabır, disiplin ve sürekli öğrenmeyi gerektiren uzun vadeli bir süreçtir. Bu belgeyi dikkatlice inceleyerek, finansal hedeflerinize ulaşmanız için gereken bilgi ve becerileri kazanabilirsiniz.
Riskleri Anlamak ve Yönetmek
Yatırım yapmak, potansiyel kar sağlamanın yanı sıra, risk içeren bir süreçtir. Herhangi bir yatırım karlı olmayabilir ve hatta kayıplara yol açabilir. Bu nedenle, yatırım yapmadan önce riskleri anlamak ve yönetmek son derece önemlidir. Riskleri doğru bir şekilde değerlendirmek ve yönetebilmek, yatırım başarısının temel taşlarından biridir. Akıllı bir yatırımcı, potansiyel getirileri değerlendirirken aynı zamanda potansiyel kayıpları da dikkate alır.
Risk, beklenmedik bir olayın gerçekleşme olasılığı ve bu olayın yatırımınız üzerindeki olumsuz etkisinin büyüklüğüdür. Bu riskler çeşitli kaynaklardan kaynaklanabilir. Örneğin, piyasa riski, genel ekonomik durumdaki dalgalanmalar, faiz oranlarındaki değişiklikler veya jeopolitik olaylar nedeniyle yatırım değerinde düşüş yaşanması olasılığıdır. 2008 küresel mali krizi, piyasa risklerinin yatırımlar üzerinde ne kadar yıkıcı olabileceğinin çarpıcı bir örneğidir. Birçok yatırımcı, piyasanın ani düşüşü nedeniyle önemli ölçüde servet kaybetmiştir.
Sistematik risk, tüm piyasaları etkileyen, çeşitlendirme yoluyla azaltılamayan bir risk türüdür. Örneğin, enflasyon veya savaş gibi makro ekonomik faktörler sistematik risk örnekleridir. Sistematik olmayan risk ise belirli bir şirket veya sektörü etkileyen risktir. Örneğin, bir şirketin yönetim değişikliği veya ürün hatası gibi faktörler sistematik olmayan riske örnektir. Bu risk, portföy çeşitlendirmesi ile azaltılabilir.
Risk yönetimi, potansiyel kayıpları en aza indirmek için stratejiler geliştirme sürecidir. Bu süreç, risk toleransınızı belirlemekle başlar. Risk toleransınız, kayıp yaşamaya ne kadar tahammül edebileceğinizi gösterir. Yüksek risk toleransına sahip yatırımcılar, yüksek getiri potansiyeline sahip ancak aynı zamanda yüksek riskli yatırımlara yönelebilirken, düşük risk toleransına sahip yatırımcılar daha düşük getirili ancak daha güvenli yatırımları tercih edebilirler. Örneğin, hisse senetleri yüksek getiri potansiyeline sahip ancak volatil bir yatırım aracıdır, tahviller ise daha düşük getirili ancak daha istikrarlı bir yatırım aracıdır.
Risk yönetimi stratejileri arasında portföy çeşitlendirmesi, yatırım stratejilerinin çeşitlendirilmesi, düzenli olarak yatırım yapmak ve kayıpları kontrol altına almak (stop-loss emirleri kullanmak gibi) yer alır. Portföy çeşitlendirmesi, farklı sektörlerden ve sınıflardan yatırımlara sahip olmak anlamına gelir. Bu, bir yatırımın kaybının diğer yatırımların karlarıyla telafi edilmesine yardımcı olabilir. Örneğin, hisse senetleri, tahviller ve gayrimenkul gibi farklı varlık sınıflarına yatırım yapmak, riskleri azaltmaya yardımcı olabilir. Birçok finansal uzman, portföy çeşitlendirmesinin uzun vadeli yatırım başarısı için kritik olduğunu vurgular.
Sonuç olarak, yatırım yaparken riskleri anlamak ve yönetmek, başarılı bir yatırım stratejisi için olmazsa olmazdır. Risk toleransınızı belirlemek, çeşitlendirme stratejileri uygulamak ve kayıpları kontrol altına almak, potansiyel kayıpları en aza indirmenize ve uzun vadede kar elde etmenize yardımcı olacaktır. Unutmayın ki, her yatırım risk içerir ve geçmiş performans gelecekteki sonuçların göstergesi değildir.
Yatırım Yaparak Riskleri Minimize Edip Kar Sağlamak
Akıllı Yatırım Stratejileri
Yatırım yapmak, finansal özgürlüğe giden yolda önemli bir adımdır. Ancak, yüksek getiri vaat eden yatırımlar genellikle yüksek riskler de taşır. Bu nedenle, akıllı bir yatırım stratejisi geliştirmek ve riskleri minimize ederken kar sağlamak son derece önemlidir. Akıllı yatırım, sadece yüksek getiri elde etmekle değil, aynı zamanda risk yönetimi ve uzun vadeli hedefler göz önünde bulundurarak yapılan yatırımları kapsar.
Birçok farklı yatırım stratejisi mevcuttur ve doğru strateji, bireysel yatırımcının risk toleransı, zaman ufku ve finansal hedeflerine bağlıdır. Örneğin, genç ve uzun vadeli bir yatırım planı olan bir kişi, daha yüksek riskli ancak potansiyel olarak daha yüksek getirili yatırımlara (örneğin, hisse senetleri) yatırım yapabilir. Aksine, emekliliğe yakın olan ve daha düşük riskli bir yaklaşım arayan bir kişi, tahviller veya emtialar gibi daha güvenli yatırım araçlarına yönelmeyi tercih edebilir. Portföy çeşitlendirmesi, riskleri azaltmanın en etkili yollarından biridir. Farklı varlık sınıflarına (hisse senetleri, tahviller, emtialar, gayrimenkul) yatırım yaparak, bir varlık sınıfının değer kaybetmesi durumunda diğer varlık sınıflarının değerini koruması sağlanır.
Değer yatırımı stratejisi, piyasa değerinin altında işlem gören şirketlerin hisse senetlerine yatırım yapmayı içerir. Bu strateji, uzun vadeli bir bakış açısı gerektirir ve sabır gerektirir, ancak doğru şirketler seçilirse yüksek getiri sağlayabilir. Örneğin, Warren Buffett’in uyguladığı değer yatırım stratejisi, yıllar boyunca istikrarlı ve yüksek getiriler sağlamıştır. Bununla birlikte, değer yatırımının da riskleri vardır. Seçilen şirketin beklenen performansı göstermemesi durumunda kayıplar yaşanabilir. Teknik analiz ise, geçmiş fiyat hareketleri ve hacim verilerini kullanarak gelecekteki fiyat hareketlerini tahmin etmeye çalışır. Bu strateji, kısa vadeli yatırımcılar için daha uygundur ve uzmanlık gerektirir. Ancak, yanlış tahminler ciddi kayıplara yol açabilir.
Dengeli bir portföy oluşturmak, riskleri azaltmanın ve kar elde etmenin anahtarıdır. Bu, farklı varlık sınıflarına yatırım yapmayı ve yatırımlarınızı düzenli olarak dengelemeyi içerir. Örneğin, %60 hisse senedi, %30 tahvil ve %10 emtia içeren bir portföy, dengeli bir yaklaşım olabilir. Ancak, bu oranlar bireysel yatırımcının risk toleransına göre ayarlanmalıdır. Ayrıca, düzenli olarak yatırım yapmak da önemlidir. Dolar maliyeti ortalaması (DCA) stratejisi, belirli aralıklarla aynı miktarda para yatırarak, piyasa dalgalanmalarından yararlanmayı sağlar. Bu strateji, yüksek fiyatlarda daha az ve düşük fiyatlarda daha fazla hisse senedi satın almayı sağlar, böylece ortalama maliyeti düşürür.
Sonuç olarak, akıllı yatırım stratejileri geliştirmek, riskleri minimize ederken kar sağlamanın temelini oluşturur. Risk toleransınızı, zaman ufkunuzu ve finansal hedeflerinizi dikkatlice değerlendirmek, portföyünüzü çeşitlendirmek, farklı yatırım stratejilerini anlamak ve düzenli olarak yatırım yapmak, finansal hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olacaktır. Unutmayın ki, yatırım danışmanlarından destek almak, özellikle deneyimsiz yatırımcılar için faydalı olabilir.
Yatırım Yaparak Riskleri Minimize Edip Kar Sağlamak
Karlı Yatırım Fırsatları
Yatırım yapmak, geleceğinizi güvence altına almak ve finansal özgürlüğe ulaşmak için önemli bir adımdır. Ancak, doğru yatırım stratejisi belirlemek ve riskleri minimize etmek, karlı sonuçlar elde etmek için kritik öneme sahiptir. Bu bölümde, potansiyel olarak karlı yatırım fırsatlarını, risklerini ve bunlara nasıl yaklaşabileceğinizi detaylı olarak inceleyeceğiz.
Gayrimenkul yatırımları, uzun vadeli getirisi ve enflasyona karşı korunma özelliğiyle hala popüler bir seçenektir. 2023 verilerine göre, belirli bölgelerde gayrimenkul değerleri %10-15 oranında artış göstermiştir. Ancak, piyasa dalgalanmaları, faiz oranları ve emlak vergileri gibi faktörler riskleri beraberinde getirir. Dolayısıyla, detaylı bir piyasa araştırması yaparak, uygun lokasyon ve emlak türünü seçmek büyük önem taşır. Ayrıca, profesyonel bir emlak danışmanından destek almak, riskleri azaltmada yardımcı olabilir.
Hisseler, şirketlerin karından pay almak ve uzun vadede yüksek getiri elde etmek için ideal bir yatırım aracıdır. Ancak, hisse senedi piyasası volatil bir ortamdır ve yatırımlarınızın değerinde önemli düşüşler yaşayabilirsiniz. Diversifikasyon, yani portföyünüzü farklı sektörlere ve şirketlere yaymak, bu riski azaltmanın en etkili yoludur. Örneğin, teknoloji sektörüne yoğunlaşmak yerine, sağlık, enerji ve tüketim malları gibi farklı sektörlerden hisselere yatırım yapmak daha güvenli bir stratejidir. Ayrıca, yatırım danışmanlığı almak, doğru şirketleri seçmenizde ve yatırım stratejinizi oluşturmanızda yardımcı olabilir.
Tahviller, genellikle hisselere göre daha düşük riskli bir yatırım aracıdır. Hükümetler veya şirketler tarafından çıkarılan tahviller, belirli bir süre sonunda ana paranızı ve faiz gelirinizi geri almanızı sağlar. Ancak, faiz oranlarındaki artışlar tahvil fiyatlarını olumsuz etkileyebilir. Uzun vadeli tahvillere yatırım yapmak, yüksek getiri potansiyeli sunarken, aynı zamanda daha yüksek risk de içerir. Kısa vadeli tahviller ise daha düşük risk ve getiri sunar.
Altın, enflasyona karşı korunma aracı olarak kabul edilir ve genellikle ekonomik belirsizlik dönemlerinde değer kazanır. Ancak, altın fiyatları da piyasa koşullarına bağlı olarak dalgalanabilir. Altın yatırımları, portföyünüzü çeşitlendirmek ve riskleri azaltmak için kullanılabilecek bir araçtır. Fiziki altın almanın yanı sıra, altın ETF’leri veya altın madenciliği şirketlerinin hisselerine yatırım yaparak da altın piyasasına katılabilirsiniz.
Sonuç olarak, karlı yatırım fırsatları çeşitlilik gösterir ve her yatırımcının risk toleransı ve finansal hedefleri farklıdır. Profesyonel bir finans danışmanından destek almak, kişisel durumunuza uygun bir yatırım stratejisi belirlemenize ve riskleri en aza indirmenize yardımcı olabilir. Araştırma yapmak, sabırlı olmak ve uzun vadeli bir perspektif benimsemek, yatırım hedeflerinize ulaşmanızda size önemli avantaj sağlayacaktır.
Yatırım Yaparak Riskleri Minimize Edip Kar Sağlamak
Uzun Vadeli Yatırım Planı
Yatırım yapmak, finansal özgürlüğe ulaşmanın ve geleceğinizi güvence altına almanın en etkili yollarından biridir. Ancak, yüksek getiri vaat eden yatırımlar genellikle yüksek riskler de beraberinde getirir. Bu nedenle, uzun vadeli bir yatırım planı oluşturmak, riskleri minimize ederken kar elde etmenin en akıllıca yoludur. Uzun vadeli yatırım, kısa vadeli piyasa dalgalanmalarından etkilenme olasılığını azaltır ve zaman içinde bileşik faizin gücünden faydalanmanıza olanak tanır.
Bir uzun vadeli yatırım planı oluştururken, öncelikle yatırım hedeflerinizi belirlemeniz gerekmektedir. Emeklilik için tasarruf mu ediyorsunuz, çocuğunuzun eğitimi için mi yoksa bir ev almak mı istiyorsunuz? Hedeflerinizi belirledikten sonra, risk toleransınızı değerlendirmeniz önemlidir. Yüksek riskli yatırımlar daha yüksek getiri potansiyeli sunarken, aynı zamanda kayıp yaşama olasılığını da artırır. Risk toleransınız, yatırım stratejinizi belirlemede önemli bir faktördür. Örneğin, emekliliğiniz henüz çok uzaktaysa, daha yüksek riskli yatırımlara yönelmeniz daha mantıklı olabilirken, emekliliğiniz yakınsa daha düşük riskli yatırımlara odaklanmanız daha güvenli olacaktır.
Portföy çeşitlendirmesi, uzun vadeli yatırım planlamasının temel taşlarından biridir. Tek bir yatırım türüne tüm paranızı yatırmak yerine, farklı varlık sınıflarına (örneğin, hisse senetleri, tahviller, gayrimenkul, altın) yatırım yaparak riskleri dağıtabilirsiniz. Örneğin, %60 hisse senedi, %30 tahvil ve %10 altın içeren bir portföy, tek bir varlık sınıfına yatırım yapmaktan daha az riskli olacaktır. Bu çeşitlendirme, bir varlık sınıfının değer kaybetmesi durumunda diğer varlık sınıflarının kayıpları telafi etmesine yardımcı olur.
Düzenli yatırım yapmak da uzun vadeli başarı için önemlidir. Ayda belirli bir miktarı yatırım hesabınıza yatırmak, piyasa dalgalanmalarından etkilenmeyi azaltır ve zaman içinde daha fazla birikim yapmanıza olanak tanır. Bu strateji, dolar maliyeti ortalaması olarak bilinir ve piyasa düşük olduğunda daha fazla birim satın almanıza, yüksek olduğunda ise daha az birim satın almanıza olanak tanır.
Son olarak, uzun vadeli yatırım planınızı düzenli olarak gözden geçirmek ve gerektiğinde ayarlamak önemlidir. Piyasa koşulları, kişisel durumunuz ve hedefleriniz zaman içinde değişebilir. Bu nedenle, yatırım stratejinizi düzenli olarak değerlendirmek ve gerekirse ayarlamak, hedeflerinize ulaşmanızı sağlayacaktır. Örneğin, S&P 500 endeksi son 10 yılda ortalama %10 civarında getiri sağlamıştır. Ancak bu geçmiş performans gelecekteki getiriyi garanti etmez ve yatırım riskleri her zaman mevcuttur. Profesyonel bir mali müşavir ile görüşmek, kişiselleştirilmiş bir yatırım planı oluşturmanıza ve riskleri daha etkin bir şekilde yönetmenize yardımcı olabilir.
Yatırım Portföyü Oluşturma
Yatırım yapmanın en önemli adımlarından biri, diversifikasyon sağlayan bir yatırım portföyü oluşturmaktır. Bu, tüm yumurtalarınızı aynı sepete koymamak anlamına gelir ve potansiyel kayıpları önemli ölçüde azaltır. Örneğin, sadece tek bir hisseye yatırım yaparak, o şirketin başarısız olması durumunda tüm sermayenizi kaybedebilirsiniz. Ancak, farklı sektörlerden ve sınıflardan oluşan bir portföy oluşturarak, bir yatırımın kötü performans göstermesi durumunda diğerlerinin bu kaybı telafi etme olasılığı artar.
Portföy çeşitlendirmesi, farklı varlık sınıflarını içermelidir. Bunlar arasında hisse senetleri, tahviller, emtialar (altın, petrol gibi), gayrimenkul ve hatta kripto paralar bulunabilir. Her varlık sınıfının kendine özgü risk ve getiri profili vardır. Hisse senetleri genellikle yüksek getiri potansiyeline sahipken, aynı zamanda yüksek risk de taşırlar. Tahviller ise daha düşük risk ve daha düşük getiri sunar. Emtialar enflasyona karşı koruma sağlayabilirken, gayrimenkul uzun vadeli yatırım için stabil bir seçenek olabilir. Kripto paralar ise yüksek getiri potansiyeli ve aynı zamanda yüksek volatilite ile karakterizedir. Dolayısıyla, portföyünüzü bu varlık sınıflarının bir kombinasyonuyla oluşturarak risk-getiri dengenizi optimize edebilirsiniz.
Portföyünüzü oluştururken risk toleransınızı dikkate almanız çok önemlidir. Yüksek risk toleransına sahip bir yatırımcı, portföyünde daha fazla hisse senedi veya kripto para tutabilirken, düşük risk toleransına sahip bir yatırımcı daha fazla tahvil ve gayrimenkule yönelmeyi tercih edebilir. Örneğin, genç ve uzun vadeli yatırım planı olan bir kişi daha yüksek riskli yatırımlara yönelmeyi tercih edebilirken, emekliliğe yakın bir kişi daha düşük riskli ve daha istikrarlı yatırımlara odaklanmalıdır. Finansal hedefleriniz de portföyünüzü şekillendirecek önemli bir faktördür. Emeklilik için tasarruf eden biri farklı bir portföy oluşturacak, ev almak isteyen biri ise farklı bir portföy oluşturacaktır.
Portföyünüzü düzenli olarak dengelemek (rebalance etmek) de önemlidir. Zamanla, bazı yatırımlarınız diğerlerinden daha iyi performans gösterebilir ve bu da portföyünüzün orijinal risk-getiri dengesini bozabilir. Düzenli dengeleme, portföyünüzün hedeflenen dağılımını korumanıza ve riskleri yönetmenize yardımcı olur. Örneğin, hisse senetlerinizin oranı hedefinizin üzerine çıkmışsa, bir kısmını satıp tahvil veya diğer varlık sınıflarına yatırım yaparak portföyünüzü dengeleyebilirsiniz. Bu işlemler için, bir finansal danışmandan destek almak faydalı olabilir.
Sonuç olarak, başarılı bir yatırım stratejisi, diversifikasyon, risk toleransı, finansal hedefler ve düzenli dengeleme gibi faktörleri kapsamlı bir şekilde değerlendirip, bunlara göre oluşturulmuş bir portföy ile mümkündür. Unutmayın ki, her yatırım riski içerir ve geçmiş performans gelecekteki sonuçların garantisi değildir. Bu nedenle, yatırım kararlarınızı dikkatlice almalı ve gerekirse uzmanlardan destek almalısınız.
Bu çalışmada, yatırım yaparak riskleri minimize edip kar sağlamanın yolları incelendi. Çalışmanın kapsamında, farklı yatırım araçlarının risk profilleri, getiri potansiyelleri ve bunların nasıl çeşitlendirilerek risk azaltılabileceği detaylı bir şekilde ele alındı. Risk yönetimi stratejileri, portföy diversifikasyonu ve piyasa analizinin önemi vurgulandı. Araştırma, başarılı bir yatırım stratejisinin sadece yüksek getiri hedeflemekle değil, aynı zamanda riski etkin bir şekilde yönetmekle de yakından ilişkili olduğunu gösterdi.
Çalışma boyunca, diversifikasyonun, yatırım portföyünün çeşitlilik kazandırılması ve tek bir yatırım aracına bağlı kalmanın getirdiği risklerin azaltılması açısından ne kadar kritik bir unsur olduğu açıkça ortaya kondu. Akıllı yatırım kararları almak için pazar araştırması yapmanın, finansal okuryazarlığın geliştirilmesinin ve uzman görüşlerinden faydalanmanın önemi vurgulandı. Ayrıca, yatırım stratejilerinin bireysel risk toleransına ve finansal hedeflere göre özelleştirilmesinin gerekliliği de ele alındı.
Gelecek trendler açısından bakıldığında, teknolojinin yatırım dünyasını giderek daha fazla şekillendireceği öngörülüyor. Fintech şirketlerinin gelişmesi ve yapay zeka destekli yatırım araçlarının yaygınlaşması, yatırım süreçlerini daha verimli ve şeffaf hale getirecektir. Sürdürülebilir yatırımların (ESG) popülaritesi artacak ve yatırımcılar, çevresel, sosyal ve yönetimsel faktörleri dikkate alarak yatırım yapmaya daha fazla önem verecektir. Kripto para birimleri ve blok zinciri teknolojisi de yatırım dünyasında önemli bir yer tutacaktır, ancak bu alanda yüksek risklerin farkında olmak ve dikkatli yatırım yapmak son derece önemlidir.
Sonuç olarak, karlı ve düşük riskli bir yatırım stratejisi geliştirmek için kapsamlı bir araştırma, sürekli öğrenme ve uyum sağlama yeteneği gereklidir. Risk toleransı ve finansal hedefler göz önünde bulundurularak oluşturulan kişiselleştirilmiş bir strateji, uzun vadede sürdürülebilir başarı şansını artıracaktır. Teknolojik gelişmeleri takip etmek ve değişen piyasa koşullarına uyum sağlamak da başarılı bir yatırımcı için olmazsa olmazlardandır. Bu çalışmanın, okuyucuların kendi yatırım stratejilerini geliştirmeleri ve finansal hedeflerine ulaşmaları için yararlı bilgiler sağladığı düşünülmektedir.
