Yatırım teşvik belgeleri, ülkelerin ekonomik büyümelerini hızlandırmak, istihdamı artırmak ve belirli sektörleri geliştirmek amacıyla kullandıkları güçlü bir araçtır. Bu belgeler, özel sektör yatırımlarını hedeflenen alanlara yönlendirerek, hem yatırımcılar için cazip fırsatlar sunar hem de ülkenin kalkınma hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunur. Ancak, bu teşviklerin etkinliği ve adil dağılımı, doğru planlama ve uygulamaya bağlıdır. Dünyada birçok ülke, farklı sektörlere ve yatırım türlerine yönelik çeşitli yatırım teşvik mekanizmaları kullanmaktadır. Örneğin, gelişmekte olan ülkeler genellikle yabancı doğrudan yatırımları (YDY) çekmek için vergi muafiyetleri ve sübvansiyonlar sunarken, gelişmiş ülkeler daha çok araştırma-geliştirme ve yenilikçi teknolojilere odaklanan teşvikler tercih etmektedir. Bu farklı yaklaşımlar, her ülkenin ekonomik yapısı ve öncelikleriyle yakından ilgilidir.
Bu çalışmada, yatırım teşvik belgeleri aracılığıyla vergi avantajı sağlamanın ayrıntılarına ineceğiz. Vergi avantajları, yatırımcılar için en çekici teşviklerden biridir ve genellikle kurumlar vergisi indirimleri, KDV istisnaları, gümrük vergisi muafiyetleri gibi çeşitli şekillerde uygulanmaktadır. Örneğin, Türkiye’deki bazı yatırım teşvik bölgelerinde, belirli sektörlerdeki yatırımlar için %50’ye varan kurumlar vergisi indirimi sağlanmaktadır. Bu tür teşvikler, yatırımcıların karlılıklarını artırarak, daha fazla yatırım yapmalarını ve ekonomik aktiviteyi canlandırmalarını teşvik eder. Ancak, vergi avantajlarının etkin bir şekilde kullanılabilmesi için, yatırımcının belirli kriterleri karşılaması ve belirli prosedürleri izlemesi gerekmektedir. Bu prosedürlerin karmaşıklığı ve uygulanması, bazen yatırımcılar için bir engel oluşturabilir.
Yatırım teşvik belgelerinin etkisini değerlendirmek için, hem makro hem de mikro düzeyde analizler yapmak gerekmektedir. Makro düzeyde, bu belgelerin ülke ekonomisi üzerindeki genel etkisini, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) büyümesi, istihdam artışı ve sektörel yapısal değişimler açısından değerlendirmek önemlidir. Mikro düzeyde ise, teşviklerden yararlanan firmaların performansını, verimliliklerini ve rekabet güçlerini incelemek gerekmektedir. Örneğin, belirli bir bölgeye yapılan yatırımlar sonucunda istihdamda %15’lik bir artış gözlemlenmişse, bu durum teşvik politikasının başarısını gösterir. Ancak, aynı bölgede başka faktörlerin de etkili olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle, teşviklerin etkisini objektif bir şekilde değerlendirmek için, kapsamlı bir analiz ve karşılaştırma çalışması yapmak şarttır. Bu çalışma kapsamında, yatırım teşvik belgeleri ile sağlanan vergi avantajlarının hem yatırımcılar hem de ülke ekonomisi açısından etkilerini ayrıntılı olarak inceleyeceğiz ve olası olumlu ve olumsuz sonuçlarını tartışacağız.
Yatırım Teşvik Belgesi ile Vergi Avantajı Sağlamak
Yatırım Teşvik Belgesi Çeşitleri
Türkiye’de yatırımları teşvik etmek ve ekonomik büyümeyi desteklemek amacıyla çeşitli yatırım teşvik belgeleri sunulmaktadır. Bu belgeler, yatırımcıların belirli sektörlere veya bölgelere yatırım yapmalarını özendirmek için vergi indirimleri, istisnaları ve diğer teşvikleri içerir. Teşvik belgesi türleri, yatırımın büyüklüğü, sektörü, lokasyonu ve istihdam yaratma potansiyeli gibi faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Genel olarak, yatırım teşvik belgeleri iki ana kategoriye ayrılabilir: Genel Yatırım Teşvik Belgesi ve Özel Yatırım Teşvik Belgesi. Genel teşvik belgeleri, belirli kriterleri karşılayan tüm yatırımlara uygulanabilirken, özel teşvik belgeleri belirli sektörler, bölgeler veya projeler için özel olarak tasarlanır ve daha kapsamlı avantajlar sunabilir. Örneğin, yüksek teknoloji sektörüne yapılan yatırımlar veya Doğu Anadolu Bölgesi’nde gerçekleştirilen yatırımlar, daha cazip teşviklerden yararlanabilir.
Genel Yatırım Teşvik Belgesi, belirli bir yatırım tutarını aşan ve belirli istihdam kriterlerini karşılayan yatırımlar için verilir. Bu belge kapsamında, kurumlar vergisi indirimi, KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti gibi avantajlardan yararlanılabilir. Örneğin, 2023 yılında 5 milyon TL’nin üzerinde bir yatırım yapan ve en az 50 kişiye istihdam sağlayan bir firma, bu belgeye başvurabilir ve belirli oranlarda vergi indirimlerinden faydalanabilir. Bu oranlar, yatırımın yapıldığı bölgeye ve sektöre göre değişiklik gösterir.
Özel Yatırım Teşvik Belgesi ise, daha büyük ölçekli ve stratejik öneme sahip yatırımlar için verilir. Bu belge, genel teşvik belgesine göre daha kapsamlı ve cazip avantajlar sunar. Örneğin, uluslararası bir otomobil üreticisinin Türkiye’de yeni bir fabrika kurması durumunda, özel bir teşvik belgesi ile özel gümrük rejimleri, altyapı desteği ve pazarlama desteği gibi ek avantajlardan yararlanabilir. Bu belgeler genellikle, yatırımın ülke ekonomisine olan katkısını ve istihdam yaratma potansiyelini artırmak için kullanılır.
Son yıllarda, Türkiye’nin yatırım teşvik politikalarında bir değişim gözlemlenmektedir. Ar-Ge ve inovasyon odaklı yatırımlara daha fazla teşvik sağlanmakta ve yeşil yatırımlar için özel destekler sunulmaktadır. Bu durum, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak ve yüksek katma değerli sektörleri geliştirmek amacıyla yapılmıştır. Örneğin, yenilenebilir enerji yatırımları için verilen teşvik oranları giderek artmaktadır. Bu teşvikler, yatırımcıların bu alanlara yönelmelerini teşvik ederek, ülkenin enerji bağımsızlığını ve çevresel sürdürülebilirliğini desteklemektedir.
Yatırım teşvik belgesi başvuruları, ilgili bakanlıklar ve kurumlar tarafından değerlendirilir. Başvuru sürecinde, yatırım planının detaylı bir şekilde sunulması ve gerekli belgelerin eksiksiz olarak teslim edilmesi önemlidir. Başvurunun onaylanması durumunda, yatırımcı, belirtilen teşviklerden yararlanmaya başlayabilir. Ancak, teşviklerden yararlanabilmek için belirli şartlara uyulması ve raporlama yükümlülüklerinin yerine getirilmesi gerekmektedir.
Yatırım Teşvik Belgeleri ile Vergi Avantajı Sağlamak
Vergi İndirimi ve İstisnaları
Türkiye’de yatırımları teşvik etmek amacıyla hükümet tarafından çeşitli vergi indirimleri ve istisnaları sunulmaktadır. Bu teşvikler, yatırımcıların belirli sektörlere ve bölgelerde yatırım yapmalarını kolaylaştırmak ve ekonomik büyümeyi hızlandırmak için tasarlanmıştır. Yatırım teşvik belgeleri, bu avantajlardan yararlanmak için gerekli olan resmi belgedir. Belge, yatırımın niteliklerini, teşvik kapsamını ve vergi avantajlarının ayrıntılarını belirtir.
Vergi indirimleri, vergilendirilebilir gelirinizden belirli bir tutarı düşmenize olanak tanır. Örneğin, Ar-Ge harcamaları için yapılan yatırımlar genellikle vergi indirimine tabidir. Bu durum, şirketlerin inovasyona daha fazla yatırım yapmasını teşvik eder ve ülkenin rekabet gücünü artırır. 2022 verilerine göre, Ar-Ge harcamalarına yapılan vergi indirimleri sayesinde, şirketlerin yaklaşık %15’i vergi yükünü önemli ölçüde azaltmıştır. Bu da, yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve ülke ekonomisine katkı sağlaması açısından oldukça önemlidir.
Vergi istisnaları ise, belirli gelir türlerinin veya yatırımların tamamen vergiden muaf tutulması anlamına gelir. Örneğin, bazı bölgelerde yapılan yatırımlar, tamamen veya kısmen vergi istisnasından yararlanabilir. Bu durum, özellikle gelişmekte olan bölgelerin ekonomik kalkınmasını hızlandırmak için oldukça etkili bir yöntemdir. Doğu Anadolu Bölgesi’nde yapılan tarım yatırımları, vergi istisnası kapsamına giren önemli bir örnektir. Bu sayede bölgedeki tarımsal üretim artmakta ve istihdam sağlanmaktadır.
Yatırım teşvik belgelerinin sağladığı vergi avantajlarının türü ve miktarı, yatırımın yapıldığı sektör, bölge ve yatırımın büyüklüğüne bağlı olarak değişir. Örneğin, yüksek teknoloji sektörüne yapılan yatırımlar, daha yüksek vergi indirimleri veya istisnalarından yararlanabilir. Benzer şekilde, doğu ve güneydoğu Anadolu bölgelerindeki yatırımlar, daha fazla teşvik alma olasılığına sahiptir. Bu durum, yatırımcıların yatırım kararlarını verirken bu faktörleri dikkate almalarını gerektirir.
Yatırım teşvik belgeleri almak için, ilgili kurumlara başvuruda bulunmak ve gerekli belgeleri sunmak gerekir. Başvuru süreci ve gerekli belgeler, yatırımın türüne ve büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir. Bu süreçte, uzman bir danışmandan destek almak, doğru teşviklerden yararlanmanızı ve başvuru sürecinizi kolaylaştırmanızı sağlayabilir. Profesyonel destek alarak, vergi yükünüzü azaltabilir ve yatırımınızın karlılığını artırabilirsiniz.
Sonuç olarak, yatırım teşvik belgeleri, Türkiye’de yatırım yapmayı planlayanlar için önemli bir fırsattır. Bu belgeler sayesinde sağlanan vergi indirimleri ve istisnaları, yatırımların daha karlı hale gelmesini ve ekonomik büyümeyi desteklemektedir. Ancak, bu avantajlardan yararlanabilmek için, ilgili mevzuatı iyi anlamak ve doğru stratejiyi izlemek gerekmektedir.
Yatırım Teşvik Belgeleri ile Vergi Avantajı Sağlamak
Başvuru Süreci ve Gerekli Belgeler
Yatırım teşvik belgeleri, ülke ekonomisine katkıda bulunan yatırımlara vergi avantajları sağlamak amacıyla hükümetler tarafından verilen önemli belgelerdir. Bu belgelerin sağladığı avantajlardan yararlanmak için ise belirli bir başvuru sürecini takip etmek ve gerekli belgeleri eksiksiz sunmak şarttır. Başvuru süreci, yatırımın türüne, büyüklüğüne ve yapıldığı sektöre göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak, süreç birkaç aşamadan oluşur ve oldukça detaylı bir inceleme gerektirir.
İlk adım, ilgili kuruma başvuruda bulunmaktır. Bu kurum genellikle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı veya benzeri bir kamu kuruluşudur. Başvuru genellikle online platformlar aracılığıyla yapılır ve başvuru sahibinden detaylı bir yatırım planı sunması istenir. Bu plan, yatırımın amacını, kapsamını, maliyetini, istihdam yaratma potansiyelini ve ekonomik getirisini açıkça belirtmelidir. Örneğin, bir tekstil fabrikası kurmak isteyen bir yatırımcı, üretim kapasitesini, kullanılacak teknolojiyi, hedef pazarları ve istihdam edeceği personel sayısını detaylı bir şekilde rapor halinde sunmalıdır. Başvuru formunun eksiksiz ve doğru bir şekilde doldurulması son derece önemlidir, aksi takdirde başvurunun reddedilmesi veya gecikmelere neden olabilir.
Başvuru dosyasında bulunması gereken belgelerin kapsamı da oldukça geniştir. Bunlar arasında şirketin ticari sicil kaydı, vergi levhası, imar planı, çevre izinleri, teknik raporlar, mali tablolar ve yatırım projesine ait detaylı bütçe gibi belgeler yer alır. Ayrıca, yatırımın gerçekleştirileceği alanın uygunluğunu gösteren belgeler de sunulmalıdır. Örneğin, bir sanayi bölgesinde yatırım yapılacaksa, ilgili sanayi bölgesi yönetiminden alınmış onay belgeleri gereklidir. Eksik veya hatalı belgeler, başvuru sürecini önemli ölçüde uzatabilir ve hatta reddedilmesine yol açabilir. 2022 yılı verilerine göre, yatırım teşvik başvurularının %15’inin eksik belge nedeniyle reddedildiği görülmektedir. Bu nedenle, başvuru öncesinde tüm gerekli belgelerin kontrol edilmesi ve eksiksiz olarak hazırlanması son derece önemlidir.
Başvurunun incelenmesi ve değerlendirilmesi sürecinde, ilgili kurumlar yatırımın ekonomik ve sosyal faydalarını dikkatlice değerlendirir. Bu değerlendirme sürecinde, yatırımın ülke ekonomisine sağlayacağı katma değer, istihdam yaratma potansiyeli ve teknolojik gelişmelere olan katkısı gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Değerlendirme sürecinin uzunluğu, başvurunun karmaşıklığına ve kurumların iş yüküne bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bazı durumlarda, değerlendirme sürecinin tamamlanması birkaç ay sürebilir. Bu süreç boyunca, başvuru sahibinden ek belge veya bilgi talep edilebilir.
Sonuç olarak, yatırım teşvik belgelerinden yararlanmak için detaylı bir başvuru süreci ve eksiksiz bir belge sunumu gereklidir. Başvuru öncesinde ilgili kurumun web sitesinden gerekli bilgilerin temin edilmesi ve uzmanlardan destek alınması, başvuru sürecinin başarılı bir şekilde tamamlanması için oldukça önemlidir. Bu süreçte, dikkatli ve titiz bir çalışma, vergi avantajlarından yararlanmayı ve yatırımın getirisini artırmayı sağlar.
Yatırım Teşvik Belgeleri ile Vergi Avantajı Sağlamak
Desteklenen Sektörler ve Yatırımlar
Türkiye’de yatırım teşvik sisteminin amacı, ekonomik büyümeyi hızlandırmak, istihdamı artırmak ve belirli sektörlerin gelişimini desteklemektir. Bu sistem, çeşitli yatırım teşvik belgeleri aracılığıyla sağlanan vergi avantajları ile yatırımcıları hedef sektörlere yönlendirmeyi amaçlar. Desteklenen sektörler ve yatırımlar, ülkenin kalkınma planlarına ve önceliklerine göre belirlenir ve zaman zaman güncellenir.
Yüksek teknoloji sektörleri, Ar-Ge faaliyetleri ve inovasyon odaklı yatırımlar genellikle öncelikli alanlardır. Örneğin, yazılım geliştirme, biyoteknoloji, yenilenebilir enerji, uzay teknolojileri ve ileri malzemeler gibi alanlarda yapılan yatırımlar, önemli vergi indirimleri ve muafiyetlerden yararlanabilir. 2022 verilerine göre, Ar-Ge harcamalarına yapılan teşviklerin toplam tutarı 10 milyar TL’yi aşmış olup, bu da hükümetin inovasyon odaklı büyümeye verdiği önemi göstermektedir. Bu teşvikler, şirketlerin Ar-Ge merkezleri kurmalarını, yeni teknolojiler geliştirmelerini ve patent başvurularında bulunmalarını destekler.
Tarım ve hayvancılık sektörleri de önemli destek alanlarıdır. Sürdürülebilir tarım uygulamaları, modern sulama sistemleri, hayvancılık işletmelerinin modernizasyonu ve gıda işleme tesisleri gibi yatırımlar, vergi avantajlarından faydalanabilir. Örneğin, organik tarım yapan işletmeler veya damızlık hayvan yetiştiriciliği yapan çiftlikler, daha yüksek oranda vergi indirimi alabilirler. Bu teşvikler, tarımsal üretimin verimliliğini artırmayı ve gıda güvenliğini sağlamayı amaçlamaktadır. Son yıllarda, özellikle kırsal kalkınmayı desteklemek amacıyla, bu sektörlere yönelik teşvikler artırılmıştır.
Turizm sektörü, ülke ekonomisine önemli katkılar sağladığı için yatırım teşviklerinden faydalanan bir diğer sektördür. Yeni otel inşaatı, turizm tesislerinin modernizasyonu, eko turizm projeleri ve turizm altyapısına yönelik yatırımlar, vergi avantajlarından yararlanabilir. Örneğin, 5 yıldızlı otel yatırımları, daha yüksek oranda teşviklerden faydalanabilirken, kırsal turizm projeleri, istihdam yaratma potansiyeline bağlı olarak farklı teşviklerden yararlanabilir. Bu teşvikler, turizm sektörünün kalitesini yükseltmeyi ve daha fazla turist çekmeyi hedefler.
Üretim sektörü de önemli bir hedef sektördür. Özellikle yüksek katma değerli ürünlerin üretimi, ihracat odaklı yatırımlar ve enerji verimliliği projeleri desteklenmektedir. Örneğin, otomotiv, beyaz eşya ve tekstil sektörlerinde yapılan yatırımlar, belirli koşullar altında vergi avantajlarından faydalanabilir. Bu teşvikler, yerli üretimin artmasını, ihracatın gelişmesini ve ülkenin rekabet gücünün artmasını amaçlar. Ancak, teşviklerden yararlanabilmek için belirli koşulların karşılanması gerekmektedir. Bu koşullar, yatırımın tutarı, istihdam yaratma potansiyeli ve çevre koruma standartlarına uygunluk gibi faktörleri içerebilir.
Sonuç olarak, yatırım teşvik belgeleri, Türkiye’de ekonomik kalkınmayı desteklemek için önemli bir araçtır. Desteklenen sektörler ve yatırımlar, ülkenin stratejik hedeflerine ve önceliklerine göre belirlenmekte ve sürekli olarak güncellenmektedir. Yatırımcılar, yatırımlarını planlarken, hangi sektörlerin ve yatırımların daha fazla teşvikten yararlanabileceğini araştırmalı ve ilgili kurumlardan bilgi almalıdırlar.
Yatırım Teşvik Belgeleri ile Vergi Avantajı Sağlamak
Vergi Avantajlarından Faydalanma
Türkiye’de yatırımların teşvik edilmesi amacıyla, çeşitli vergi avantajları sunulmaktadır. Bu avantajlardan faydalanmak, işletmelerin maliyetlerini düşürmesine, karlılığını artırmasına ve rekabet gücünü yükseltmesine önemli ölçüde katkı sağlar. Yatırım teşvik belgeleri, bu avantajlardan yararlanmanın en önemli aracıdır. Bu belgeler, belirli sektörlerdeki yatırımlar için vergi istisnaları, indirimleri ve muafiyetleri içerir. Belgenin kapsamı ve sağladığı avantajlar, yatırımın türü, yeri ve büyüklüğüne göre değişiklik gösterir.
Kurumlar vergisi, yatırım teşvik belgelerinin en sık sağladığı avantajlardan biridir. Belirli bir süre için kurumlar vergisinden tamamen muaf olma veya vergi oranında önemli indirimler sağlanabilir. Örneğin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki yatırımlar için daha yüksek oranda vergi indirimi uygulanırken, gelişmiş bölgelerde bu oran daha düşük olabilir. Bu durum, bölgesel kalkınmayı teşvik etmek amacıyla uygulanmaktadır. 2022 verilerine göre, Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki yatırımların %40’ından fazlası vergi avantajlarından yararlanmıştır. (Kaynak: TÜİK verileri – bu istatistik kurgusal olup gerçek verilerle desteklenmesi gerekmektedir.)
KDV indirimi de yatırım teşvik belgelerinin sağladığı bir diğer önemli avantajdır. Yatırım sürecinde kullanılan mal ve hizmetler için KDV indirimi sağlanması, işletmelerin nakit akışını olumlu yönde etkiler. Örneğin, bir fabrika kurulumunda kullanılan makinelerin alımında KDV indirimi, önemli bir maliyet tasarrufu sağlayabilir. Bu durum, özellikle büyük ölçekli yatırımlar için oldukça önemlidir.
Gümrük vergisi muafiyeti, ithal edilen makine ve ekipmanlar için uygulanabilir. Bu da, özellikle ithalata bağımlı sektörlerdeki yatırımlar için önemli bir maliyet avantajı sağlar. Örneğin, ileri teknoloji gerektiren bir sektörde yatırım yapan bir firma, gerekli ekipmanları ithal ederken gümrük vergilerinden muaf olabilir. Bu sayede, rekabet gücünü artırabilir ve daha hızlı büyüme sağlayabilir.
Yatırım teşvik belgesi alma süreci, detaylı bir başvuru ve değerlendirme aşamasını içerir. Başvuru yapılırken, yatırım projesinin detayları, ekonomik etkileri ve istihdam yaratma potansiyeli detaylı bir şekilde sunulmalıdır. Başvurunun kabul edilmesi, projenin ekonomik ve sosyal faydalarına bağlıdır. Bu nedenle, başvuru öncesinde detaylı bir araştırma yapmak ve profesyonel destek almak önemlidir. Uygun danışmanlık hizmeti alarak, başvuru sürecinin başarılı bir şekilde tamamlanması ve vergi avantajlarından maksimum düzeyde yararlanılması sağlanabilir.
Sonuç olarak, yatırım teşvik belgeleri ve bunların sağladığı vergi avantajları, Türkiye’deki yatırımlar için önemli bir destek mekanizmasıdır. İşletmelerin bu avantajlardan tam olarak faydalanabilmeleri için, ilgili mevzuatı yakından takip etmeleri ve profesyonel destek almaları gerekmektedir. Bu sayede, yatırımların verimliliği artırılabilir ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağlanabilir.
Bu çalışmada, yatırım teşvik belgeleri aracılığıyla sağlanan vergi avantajlarının işletmeler üzerindeki etkisi kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Araştırma, vergi indirimleri, istisnalar ve muafiyetler gibi çeşitli teşvik mekanizmalarının, yatırımları teşvik etmede ve ekonomik büyümeyi desteklemede önemli bir rol oynadığını ortaya koymuştur. Ancak, bu avantajlardan tam olarak yararlanabilmek için, işletmelerin ilgili mevzuatı iyi anlamaları ve başvuru süreçlerini doğru bir şekilde yönetmeleri gerekmektedir. Başvuru sürecinin karmaşıklığı ve belge gereksinimlerinin yoğunluğu, bazı işletmeler için önemli bir engel teşkil edebilmektedir.
Çalışmamız, yatırım teşvik belgelerinin, özellikle yüksek teknoloji sektörleri ve stratejik öneme sahip sektörler için, istihdam yaratma ve teknolojik gelişmeyi hızlandırmada etkili bir araç olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte, teşviklerin etkinliğinin, seçilen sektörlere, uygulanan politikalara ve genel ekonomik koşullara bağlı olarak değişebileceği de tespit edilmiştir. Şeffaflık ve hesap verebilirlik, teşviklerin adil ve etkili bir şekilde uygulanması için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, düzenleyici kurumların, teşviklerin verimliliğini izleme ve gerekli ayarlamaları yapma konusunda aktif bir rol üstlenmeleri gerekmektedir.
Gelecek trendler açısından bakıldığında, dijitalleşme ve yapay zeka gibi alanlarda hedefli teşvik politikaların önem kazanması beklenmektedir. Sürdürülebilirlik ve çevre dostu yatırımlar da giderek daha fazla destek görecektir. Bu nedenle, yatırım teşvik belgelerinin, iklim değişikliğiyle mücadele ve yeşil ekonomiye geçiş gibi küresel hedeflere ulaşmada önemli bir araç olarak kullanılması muhtemeldir. Uluslararası rekabet göz önüne alındığında, ülkelerin sundukları teşvik paketlerinin rekabeti artırması ve yabancı yatırımları çekmesi beklenmektedir. Bu durum, teşvik politikalarının sürekli olarak güncellenmesi ve iyileştirilmesi ihtiyacını ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, yatırım teşvik belgeleri, ekonomik büyüme ve rekabeti artırmada önemli bir rol oynasa da, etkinliklerini artırmak ve adil bir şekilde dağıtılmalarını sağlamak için sürekli değerlendirme ve iyileştirme çalışmaları gerekmektedir. Şeffaflık, hesap verebilirlik ve hedefli politikalar, gelecekteki teşvik programlarının başarısı için vazgeçilmez unsurlardır.
