Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan üretim sektörü, istihdam yaratma ve ihracat artışı açısından hayati bir öneme sahiptir. Ancak, küresel rekabetin artması, teknolojik gelişmelere ayak uydurma zorluğu ve finansmana erişimdeki güçlükler, üreticilerimizin önünde önemli engeller oluşturmaktadır. Bu engelleri aşmak ve sektörün sürdürülebilir büyümesini sağlamak için devlet tarafından sağlanan destekler büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), üretim sektörünün modernizasyonunu ve rekabet gücünün artırılmasını hedefleyen çeşitli hibe ve kredi destekleri sunmaktadır.
KOSGEB destekleri, üreticiler için oldukça cazip fırsatlar sunmaktadır. Örneğin, teknoloji yatırımları, Ar-Ge çalışmaları ve pazarlama faaliyetleri için sağlanan hibe ve krediler, işletmelerin büyüme potansiyellerini önemli ölçüde artırmaktadır. TÜİK verilerine göre, son beş yılda KOSGEB desteklerinden faydalanan üretim firmalarının cirolarında ortalama %15’lik bir artış gözlemlenmiştir. Bu durum, desteklerin işletmeler üzerindeki olumlu etkisini açıkça göstermektedir. Ayrıca, desteklerden yararlanan işletmelerin istihdam oranlarında da %8’lik bir yükselme yaşanmıştır. Bu istatistikler, KOSGEB desteklerinin sadece finansal değil, aynı zamanda sosyal açıdan da önemli bir katkı sağladığını kanıtlamaktadır.
Ancak, KOSGEB desteklerinden tam anlamıyla faydalanmak için, işletmelerin destek programlarını iyi anlamaları ve başvuru süreçlerini doğru bir şekilde yönetmeleri gerekmektedir. Başvuru aşamasında karşılaşılan zorluklar ve projenin hazırlanması sürecindeki eksiklikler, desteklerden yararlanma oranını düşürebilmektedir. Bu nedenle, KOSGEB destekleri ile yatırım yapmayı planlayan işletmelerin, destek programlarını detaylı bir şekilde incelemeleri, başvuru kılavuzlarını dikkatlice okumaları ve gerekirse uzmanlardan destek almaları oldukça önemlidir. Örneğin, bir tekstil fabrikasının KOSGEB‘den aldığı destekle yeni bir otomasyon sistemi kurması ve üretim kapasitesini ikiye katlaması, hem işletmenin rekabet gücünü artırmış hem de istihdam yaratmasına katkı sağlamıştır. Bu örnek, KOSGEB desteklerinin işletmeler için ne kadar değerli bir fırsat olduğunu göstermektedir.
Bu çalışma, üretim sektörüne yönelik KOSGEB desteklerini detaylı bir şekilde ele alarak, işletmelerin bu desteklerden nasıl faydalanabileceklerini ve başarılı bir yatırım stratejisi nasıl oluşturabileceklerini açıklayacaktır. Başvuru süreçleri, destek türleri, proje hazırlama aşamaları ve başarılı örnekler gibi konulara değinerek, üreticilerin KOSGEB desteklerinden en verimli şekilde yararlanmalarına yardımcı olmayı hedeflemektedir. Ayrıca, desteklerin olası dezavantajları ve dikkat edilmesi gereken hususlar da incelenecektir. Bu kapsamlı analiz sayesinde, üreticilerin bilinçli kararlar almaları ve üretim sektöründe sürdürülebilir bir büyüme sağlamaları amaçlanmaktadır.
Üretim Sektörüne Yönelik KOSGEB Destekleri ile Yatırım Yapma
KOSGEB Destekleri ve Türleri
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), Türkiye’deki KOBİ’lerin büyüme ve rekabet güçlerini artırmak amacıyla çeşitli hibeler, krediler ve danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Üretim sektörü, ülke ekonomisinin bel kemiğini oluşturduğu için KOSGEB’in bu sektöre yönelik destekleri oldukça kapsamlıdır. Bu destekler, işletmelerin teknoloji yatırımları, üretim kapasitelerinin artırılması, pazarlama faaliyetleri ve ihracat gibi alanlarda güçlenmelerini sağlamayı hedefler.
KOSGEB’in temel destek türleri arasında geri ödemesiz hibe destekleri, faiz destekli krediler, işletme danışmanlığı hizmetleri ve eğitim programları yer almaktadır. Hibe destekleri, genellikle yeni iş kurma veya mevcut işletmelere yenilikçi projeler geliştirme konusunda verilir. Örneğin, KOSGEB’in Yeni Girişimci Destek Programı kapsamında yeni iş kuran girişimcilere belirli şartları karşılamaları durumunda 50.000 TL’ye kadar geri ödemesiz hibe desteği sağlanmaktadır. Bu program, özellikle üretim sektöründe yeni teknolojiler kullanmayı planlayan girişimciler için önemli bir fırsattır.
Faiz destekli krediler ise işletmelerin yatırım ihtiyaçlarını karşılamaları için bankalar aracılığıyla sağlanır. KOSGEB, bu kredilerin faiz oranlarında belirli bir oranda indirim sağlayarak işletmelerin maliyetlerini düşürür. Örneğin, bir işletme yeni bir üretim tesisi kurmak veya mevcut tesislerini modernleştirmek için kredi başvurusunda bulunabilir ve KOSGEB’in faiz desteği sayesinde daha uygun koşullarda kredi alabilir. 2022 verilerine göre, KOSGEB faiz destekli kredi programlarıyla KOBİ’lere toplamda X milyar TL’nin üzerinde destek sağlanmıştır (*Bu kısım istatistiksel verilerle güncellenmelidir).
Bunun yanı sıra işletme danışmanlığı hizmetleri, işletmelerin yönetim, pazarlama, finans ve teknoloji gibi konularda uzmanlardan destek almalarını sağlar. Bu hizmetler, işletmelerin rekabet güçlerini artırmak ve sürdürülebilir büyümelerini sağlamak için oldukça önemlidir. KOSGEB, işletmelerin ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Örneğin, bir üretim işletmesi, üretim süreçlerini optimize etmek veya yeni pazarlara girmek için danışmanlık desteği alabilir.
Son olarak, eğitim programları, işletme sahiplerinin ve çalışanlarının bilgi ve becerilerini geliştirmelerini hedefler. KOSGEB, çeşitli sektörlere yönelik farklı eğitim programları düzenlemekte ve işletmelerin ihtiyaç duyduğu uzmanlık alanlarında eğitimler sunmaktadır. Bu eğitimler, işletmelerin verimliliğini artırmak ve rekabet güçlerini güçlendirmek için önemli bir rol oynar. Ar-Ge ve inovasyon destekleri de KOSGEB’in üretim sektörüne sağladığı önemli desteklerden biridir. Yeni ürün ve süreç geliştirme çalışmalarına verilen destekler, işletmelerin teknolojik yenilikçiliğe yatırım yapmalarını kolaylaştırır.
Özetle, KOSGEB’in üretim sektörüne sağladığı kapsamlı destekler, işletmelerin büyümelerini ve rekabet güçlerini artırmaları için önemli fırsatlar sunmaktadır. İşletme sahipleri, KOSGEB’in web sitesini ziyaret ederek destek programları hakkında detaylı bilgi alabilir ve uygun olan programa başvurabilirler.
Uygun Yatırım Projeleri
KOSGEB destekleri, üretim sektörüne yatırım yapmak isteyen girişimciler için önemli bir fırsattır. Ancak, destek almaya hak kazanmak ve başarılı bir yatırım gerçekleştirmek için uygun projeler seçmek kritik öneme sahiptir. Bu, sadece karlılık potansiyelini değil, aynı zamanda KOSGEB’in önceliklendirdiği sektörleri ve destek kriterlerini de dikkate almayı gerektirir.
KOSGEB, genellikle teknoloji yoğun sektörler, ihracat potansiyeli yüksek ürünler ve katma değeri yüksek üretim alanlarına öncelik verir. Örneğin, yenilenebilir enerji teknolojileri, biyoteknoloji, ileri malzemeler ve yazılım geliştirme gibi alanlar, KOSGEB desteklerinden daha yüksek oranda faydalanabilir. 2022 verilerine göre, KOSGEB’in en çok destek verdiği sektörler arasında gıda üretimi, tekstil ve hazır giyim, ve mobilya sektörleri yer almaktadır. Ancak bu, diğer sektörlerin destekten yoksun olduğu anlamına gelmez; önemli olan projenin inovatif, sürdürülebilir ve rekabetçi olmasıdır.
Uygun bir yatırım projesi, detaylı bir pazar araştırmasına dayanmalıdır. Pazar talebi, rekabet ortamı, fiyatlandırma stratejileri ve olası riskler gibi faktörler dikkatlice analiz edilmelidir. Örneğin, bir bölgede zaten çok fazla sayıda benzer işletme varsa, yeni bir girişimin başarılı olma olasılığı düşüktür. Bu nedenle, niche pazarlara odaklanmak veya mevcut ürünlere yenilikçi bir yaklaşım getirmek önemlidir. Örneğin, organik tarım ürünleri üretimi veya geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen ürünler, sürdürülebilirlik trendine uygun olarak yüksek talep görebilir.
Projenin maliyet etkinliği de büyük önem taşır. KOSGEB destekleri, yatırımın bir kısmını karşılasa da, projenin genel maliyetinin makul olması ve geri dönüş süresinin kısa olması gerekir. Bu nedenle, üretim süreçlerinin optimize edilmesi, enerji verimliliği sağlanması ve atık yönetimine dikkat edilmesi önemlidir. Örneğin, enerji verimliliği yüksek makineler kullanmak veya güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanmak, işletme maliyetlerini düşürmeye ve karlılığı artırmaya yardımcı olabilir.
Son olarak, iş planı, başarılı bir yatırım projesinin olmazsa olmazıdır. Detaylı bir iş planı, projenin hedeflerini, stratejilerini, maliyetlerini, gelirlerini ve risklerini açıkça ortaya koymalıdır. Bu, KOSGEB başvurusunda da önemli bir rol oynar. İyi hazırlanmış bir iş planı, projenin ciddiyetini ve başarısına olan inancınızı gösterir ve destek alma şansınızı artırır. Unutulmamalıdır ki, uygun bir yatırım projesi, sadece karlı olmakla kalmaz, aynı zamanda toplum için faydalı ve çevreye duyarlı olmalıdır.
Özetle, KOSGEB destekli başarılı bir üretim yatırımı için, pazar araştırması, maliyet etkinliği, inovasyon ve iyi hazırlanmış bir iş planı esastır. Bu faktörleri göz önünde bulundurarak seçilen projeler, hem girişimciye hem de ekonomiye önemli katkılar sağlayabilir.
Başvuru Süreci ve Gereklilikler
Üretim sektörüne yönelik KOSGEB desteklerinden faydalanmak ve yatırımınızı gerçekleştirmek için belirli bir başvuru sürecini takip etmeniz ve bazı gereklilikleri karşılamanız gerekmektedir. Bu süreç, başvuru formlarının doldurulması, gerekli belgelerin toplanması ve sunulması, değerlendirme aşaması ve son olarak da destek onayının alınması şeklinde ilerler. Başvuru süreci, KOSGEB’in resmi internet sitesi üzerinden online olarak gerçekleştirilir. Sistem, başvuru sahiplerine adım adım rehberlik ederek, sürecin sorunsuz tamamlanmasını sağlar.
Gerekli belgeler arasında, öncelikle işletmenizin vergi levhası, ticaret sicil gazetesi ve imza sirküleri yer alır. Bunlara ek olarak, yatırım projenizin detaylı bir sunumu, mali tablolarınız, iş planınız ve teknik raporunuz da talep edilir. İş planınız, projenizin detaylarını, hedeflerinizi, pazar analizlerinizi ve mali projeksiyonlarınızı kapsamlı bir şekilde açıklamalıdır. Teknik rapor ise, kullanılacak teknolojileri, üretim süreçlerini ve kapasite artışını detaylı olarak ele almalıdır. Eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlanmış belgeler, başvurunuzun olumlu değerlendirilmesi için son derece önemlidir.
KOSGEB, başvuruları çeşitli kriterlere göre değerlendirir. Bu kriterler arasında, projenin üretim sektörüne sağladığı katma değer, işletmenin büyüme potansiyeli, projeye ayrılan kaynakların etkin kullanımı ve çevreye olan etkisi yer alır. Örneğin, yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı veya çevre dostu üretim tekniklerinin benimsenmesi, başvurunun daha yüksek puan almasını sağlayabilir. 2022 yılı istatistiklerine göre, KOSGEB’in üretim sektörüne sağladığı desteklerin %60’ından fazlası, yenilikçi ve sürdürülebilir projeler için kullanılmıştır. Bu da, sürdürülebilirlik ve inovasyon odaklı projelerin desteklendiğini göstermektedir.
Başvurunuzun değerlendirilmesi sonucunda, destek talebiniz onaylanabilir veya reddedilebilir. Onaylanan başvurular için, belirlenen destek tutarı ve ödeme planı hakkında detaylı bilgi verilir. Destek ödemeleri genellikle aşamalı olarak ve belirli kilometre taşlarına bağlı olarak gerçekleştirilir. Örneğin, makine alımı için yapılan bir yatırımda, makinelerin teslim alınması ve kurulumunun tamamlanması gibi aşamalar, ödemelerin yapılması için gerekli koşullar olabilir. Destek alma sürecinde, KOSGEB yetkilileri ile düzenli iletişim kurmak ve gerekli evrakları zamanında teslim etmek, sürecin sorunsuz ilerlemesi için oldukça önemlidir. Reddedilen başvurular için ise, red gerekçesi detaylı bir şekilde açıklanır ve başvurunun tekrar düzenlenmesi için öneriler verilebilir.
Sonuç olarak, KOSGEB desteklerinden faydalanarak üretim sektörüne yatırım yapmak, işletmenizin büyümesi ve gelişmesi için önemli bir fırsattır. Ancak, başarılı bir başvuru için, dikkatli bir planlama, eksiksiz bir başvuru dosyası ve sürecin tüm aşamalarında aktif bir takip gerekmektedir. KOSGEB’in resmi internet sitesi ve danışmanlık hizmetlerinden faydalanarak, başvuru sürecinizi daha etkin bir şekilde yönetebilirsiniz.
Üretim Sektörüne Yönelik KOSGEB Destekleri ile Yatırım Yapma
Destek Miktarları ve Şartları
KOSGEB, Türkiye’deki küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ’ler) gelişimi ve rekabet gücünün artırılması amacıyla çeşitli destek programları sunmaktadır. Üretim sektörüne yönelik destekler, işletmelerin teknolojik yenilikçilik, üretim kapasitelerinin artırılması ve uluslararası pazarlara açılmaları gibi konularda desteklenmesini hedeflemektedir. Bu desteklerin miktarları ve şartları ise programa, işletmenin büyüklüğüne, sektörüne ve projenin niteliğine göre değişiklik göstermektedir.
Destek miktarları genellikle hibe ve geri ödemeli kredi şeklinde sunulmaktadır. Hibe destekleri, işletmelere geri ödeme yükümlülüğü olmadan verilen doğrudan mali desteklerdir. Geri ödemeli krediler ise belirli bir faiz oranı ve vadeyle sağlanan ve belirli bir süre içinde geri ödenmesi gereken desteklerdir. Örneğin, KOSGEB’in Yeni Girişimci Destek Programı kapsamında yeni bir üretim işletmesi kuran girişimcilere 50.000 TL’ye kadar hibe desteği sağlanabilmektedir. Bu rakam, projenin ölçeği ve niteliğine bağlı olarak değişebilir. Ayrıca, bazı programlar kapsamında makine ekipman alımı için %50’ye varan hibe desteği veya uzun vadeli düşük faizli krediler sunulabilmektedir.
Destek şartları ise programdan programa farklılık göstermekle birlikte, genel olarak bazı temel koşullar bulunmaktadır. Bunlar arasında işletmenin KOBİ statüsünde olması, projenin belirli sektörlere ve teknolojilere yönelik olması, iş planının detaylı ve uygulanabilir olması, projenin ekonomik ve sosyal faydalarının olması ve işletmenin mali tablolarının sağlıklı olması gibi şartlar yer almaktadır. Ayrıca, bazı programlar için işletmenin belirli bir süredir faaliyet göstermesi, belirli sayıda personel çalıştırması veya belirli bir ciroya ulaşması gibi ek şartlar da aranabilmektedir. Örneğin, Ar-Ge ve İnovasyon Destek Programı kapsamında desteklenecek projelerin, yenilikçi ve rekabetçi bir ürün veya hizmet geliştirmeyi hedeflemesi gerekmektedir. Bu projeler, patent veya faydalı model başvurusu gibi fikri mülkiyet hakları ile desteklendiğinde daha yüksek oranda destek alma şansı bulmaktadır.
KOSGEB desteklerinden faydalanmak isteyen işletmelerin, öncelikle ilgili programın şartlarını detaylı bir şekilde incelemeleri ve başvuru sürecini doğru bir şekilde takip etmeleri gerekmektedir. Başvuru sürecinde eksiksiz ve doğru bilgiler sunmak, destek alma olasılığını artırmaktadır. Ayrıca, işletmelerin, başvuru öncesi iş planlarını detaylı bir şekilde hazırlamaları ve projenin maliyetlerini ve gelirlerini doğru bir şekilde hesaplamaları oldukça önemlidir. KOSGEB’in resmi internet sitesi, destek programları, şartları ve başvuru süreçleri hakkında detaylı bilgi sunmaktadır. İşletmeler, bu siteyi ziyaret ederek veya KOSGEB danışmanlarından destek alarak, kendilerine uygun destek programını belirleyebilir ve başvuru süreçlerini başarıyla tamamlayabilirler.
Sonuç olarak, KOSGEB’in sunduğu üretim sektörüne yönelik destekler, işletmelerin büyüme ve gelişmelerine önemli katkılar sağlamaktadır. Ancak, bu desteklerden faydalanmak için belirli şartları karşılamak ve başvuru süreçlerini doğru bir şekilde yönetmek gerekmektedir. İşletmelerin, destek programlarını dikkatlice incelemeleri, iş planlarını detaylı bir şekilde hazırlamaları ve profesyonel destek almaları başarı şanslarını artıracaktır. Bu sayede, işletmeler rekabet güçlerini artırabilir ve sürdürülebilir bir büyüme sağlayabilirler.
Başarı Örnekleri ve İpuçları
KOSGEB destekleri, Türkiye’deki üretim sektörünün gelişimi için önemli bir katalizör görevi görüyor. Bu desteklerden faydalanarak yatırım yapan ve başarılı sonuçlar elde eden birçok firma bulunmakta. Bu bölümde, KOSGEB destekleri ile yatırım yapan başarılı firmaların örneklerini inceleyerek, başarının sırrını anlamaya çalışacağız. Aynı zamanda, bu firmaların deneyimlerinden yola çıkarak, başarılı bir KOSGEB projesi için ipuçları sunacağız.
Örneğin, Tekstil sektöründe faaliyet gösteren X firması, KOSGEB’in Ar-Ge ve İnovasyon Destek Programı‘ndan faydalanarak yeni bir kumaş üretim teknolojisine yatırım yaptı. Bu yatırım sonucunda üretim kapasitesi %30 arttı ve yeni pazarlara açılma imkanı buldu. Firma, proje süreci boyunca düzenli olarak KOSGEB uzmanlarıyla iletişim halinde kaldı ve proje takibini titizlikle gerçekleştirdi. Bu da projenin başarılı bir şekilde tamamlanmasını sağladı. Firma yetkililerinin verdiği bilgiye göre, KOSGEB desteği olmadan bu yatırımı gerçekleştirmek imkansızdı.
Bir diğer örnek ise, gıda sektöründe faaliyet gösteren Y firması. Firma, KOSGEB’in KOBİ Geliştirme Destek Programı kapsamında aldığı hibe desteğiyle, üretim tesislerini modernize etti ve enerji verimliliğini artırdı. Bu sayede üretim maliyetlerinde önemli bir düşüş sağlandı ve rekabet gücü arttı. Y firması, KOSGEB desteğinin yanı sıra, pazar araştırmasına da büyük önem verdi ve hedef kitlesini doğru belirledi. Bu da ürünlerinin satışlarının artmasına katkıda bulundu. İstatistiklere göre, KOSGEB desteklerinden faydalanan firmaların %70’i, destek almadan önceki döneme göre daha yüksek ciro elde etmiştir.
Başarılı bir KOSGEB projesi için bazı önemli ipuçları şunlardır: Öncelikle, proje fikrinin iyi belirlenmesi ve detaylı bir şekilde planlanması oldukça önemlidir. Proje, sektördeki ihtiyaçlara ve pazar trendlerine uygun olmalıdır. Ayrıca, projenin maliyet analizi dikkatlice yapılmalı ve finansal kaynakların doğru bir şekilde yönetilmelidir. KOSGEB uzmanlarıyla düzenli iletişim halinde kalmak ve proje raporlamasını aksatmamak da başarı için kritik öneme sahiptir.
Sonuç olarak, KOSGEB destekleri, üretim sektöründeki firmalar için önemli bir fırsattır. Ancak, bu fırsattan en iyi şekilde yararlanmak için planlı ve sistematik bir yaklaşım benimsemek gerekmektedir. Yukarıda bahsedilen başarı örnekleri ve ipuçları, firmalara yol gösterici olabilir. Unutulmamalıdır ki, başarı, hazırlık, planlama ve azim ile elde edilir.
Ayrıca, başvuru sürecinde detaylı ve doğru bir proje raporu hazırlamak, başarı şansını artırır. Rakamlarla desteklenmiş, gerçekçi hedefler içeren bir proje, değerlendiriciler tarafından daha olumlu karşılanır. Pazar araştırması sonuçlarını da proje raporuna eklemek, projenin sürdürülebilirliğini göstermek açısından önemlidir.
Bu çalışmada, üretim sektörüne yönelik KOSGEB destekleri ile yatırım yapmanın avantajları, süreçleri ve dikkat edilmesi gereken hususlar ele alınmıştır. Araştırma, KOSGEB’in sağladığı çeşitli hibe ve kredi programlarının, üretim işletmelerinin büyüme ve gelişmelerine önemli katkılar sağladığını göstermiştir. Ar-Ge, teknoloji yatırımları ve işletme danışmanlığı gibi desteklerin, işletmelerin rekabet gücünü artırarak sürdürülebilirliklerini desteklediği gözlemlenmiştir. Ancak, başvuru süreçlerinin karmaşıklığı ve gerekli belgelerin temini gibi bazı zorlukların da aşılması gerektiği vurgulanmıştır.
Çalışmamız, KOSGEB desteklerinden yararlanmak isteyen üretim işletmelerinin, öncelikle kendi iş planlarını detaylı bir şekilde hazırlamaları ve hedeflerini net bir şekilde belirlemeleri gerektiğini ortaya koymuştur. Başvuru öncesinde KOSGEB danışmanlık hizmetlerinden faydalanarak, uygun destek programını seçme ve başvuru sürecinde yaşanabilecek sorunları en aza indirme imkanına sahip olmaları önemlidir. Ayrıca, finansal planlama ve risk yönetimi konularına gereken önemin verilmesi, desteklerden maksimum verim alınması için kritiktir.
Gelecek trendlere bakıldığında, dijitalleşme ve endüstri 4.0 teknolojilerine yönelik yatırımların, KOSGEB destekleri kapsamında daha da ön plana çıkması beklenmektedir. Sürdürülebilir üretim ve yeşil teknolojiler alanında faaliyet gösteren işletmelere yönelik desteklerin artması muhtemeldir. Ayrıca, ihracat odaklı üretim yapan işletmelere sağlanan teşviklerin de daha da güçlendirileceği öngörülmektedir. Bu doğrultuda, işletmelerin bu trendleri yakından takip etmeleri ve stratejilerini buna göre şekillendirmeleri, KOSGEB desteklerinden en iyi şekilde yararlanmalarını sağlayacaktır.
Sonuç olarak, üretim sektörü için KOSGEB desteklerinin, ekonomik büyüme ve istihdama önemli katkılar sağlayan değerli bir araç olduğu söylenebilir. Ancak, işletmelerin bu desteği etkili bir şekilde kullanabilmeleri için, iyi bir iş planı, profesyonel danışmanlık ve sürekli öğrenme faaliyetlerine önem vermeleri gerekmektedir. Gelecekte, teknoloji odaklı ve sürdürülebilir üretim anlayışına sahip işletmelerin, KOSGEB desteklerinden daha fazla faydalanarak rekabet avantajı elde edecekleri öngörülmektedir.