Sağlık hizmetleri, her toplumun refahının ve ekonomik gelişiminin temel taşlarından biridir. Ancak, kaliteli ve erişilebilir sağlık hizmetlerine ulaşım, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, ciddi bir zorluk teşkil etmektedir. Yetersiz altyapı, eğitimsiz sağlık personeli ve sınırlı kaynaklar, sağlık sistemlerinin etkinliğini ve verimliliğini olumsuz etkilemektedir. Bu sorunların üstesinden gelmek ve sağlık sistemlerini güçlendirmek için devlet hibeleri, son derece önemli bir araç olarak öne çıkmaktadır. Bu hibeler, sağlık sektörüne önemli yatırımlar yapılması, yeni teknolojilerin benimsenmesi ve sağlık hizmetlerinin kalitesinin artırılması için kritik bir rol oynamaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünya genelinde milyonlarca insan temel sağlık hizmetlerinden yoksundur. Örneğin, sıtma, tüberküloz ve HIV/AIDS gibi bulaşıcı hastalıkların yaygın olduğu bölgelerde, uygun tedavi ve önleyici sağlık hizmetlerine erişim sınırlıdır. Bu durum, sadece bireylerin sağlığını değil, aynı zamanda ülkelerin ekonomik kalkınmasını da olumsuz etkiler. Hastalıklar nedeniyle iş gücü kaybı, sağlık hizmetlerine yapılan harcamalar ve üretkenliğin düşmesi, ekonomik büyümeyi frenleyen önemli faktörlerdir. Bu nedenle, devlet hibeleri aracılığıyla sağlık sektörüne yapılan yatırımlar, hem insan sağlığını korumak hem de ekonomik kalkınmayı desteklemek açısından hayati önem taşımaktadır.
Sağlık sektörüne yönelik devlet hibeleri, çeşitli alanları kapsamaktadır. Bunlar arasında hastane altyapısının geliştirilmesi, tıbbi ekipmanların temini, sağlık personelinin eğitimi ve yetiştirilmesi, aşılama programlarının desteklenmesi ve koruyucu sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması yer almaktadır. Örneğin, ABD’nin Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) tarafından yapılan araştırmalara yapılan yatırımlar, birçok ölümcül hastalığın tedavisinde büyük ilerlemeler kaydedilmesini sağlamıştır. Benzer şekilde, Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) tarafından sağlanan hibeler, dünya genelinde milyonlarca çocuğun aşılanması ve gerekli sağlık hizmetlerine ulaşmasını sağlamaktadır. Bu örnekler, devlet hibelerinin sağlık sektörünün gelişimi için ne kadar önemli olduğunu açıkça göstermektedir.
Bu çalışmada, sağlık sektörüne yönelik devlet hibelerinin etkilerini, dağıtım mekanizmalarını ve etkinliğini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Farklı ülkelerdeki uygulamaları karşılaştırarak, en etkili hibelerin nasıl tasarlandığını ve uygulandığını analiz edeceğiz. Ayrıca, hibelerin sürdürülebilirliği ve gelecekteki politikalar için öneriler sunacağız. Çalışmamızın, sağlık politikası yapıcılarına ve karar vericilere, sağlık sektörüne yapılan yatırımların etkinliğini artırmak için değerli bilgiler sağlayacağına inanıyoruz.
Sağlık Sektörüne Yönelik Devlet Hibeleri
Devlet Hibesi Başvuru Şartları
Sağlık sektörüne yönelik devlet hibeleri, kamuoyunun sağlığını iyileştirmeyi ve sağlık hizmetlerine erişimi artırmayı amaçlayan önemli bir finansman kaynağıdır. Ancak, bu hibelere başvurmak için belirli şartları karşılamak gerekmektedir. Bu şartlar, hibelerin amacına, sağlanması beklenen sonuçlara ve başvuru yapan kuruluşun niteliğine göre değişiklik gösterir. Başvuru sürecinde başarının anahtarı, bu şartları detaylı bir şekilde anlamak ve başvuru dosyasının bu şartlara tam olarak uymasını sağlamaktır.
Kurumsal Şartlar: Hibeler genellikle belirli bir tüzel kişiliğe sahip kuruluşlara yöneliktir. Bu, kamu kurumları, özel hastaneler, vakıflar, dernekler veya kar amacı gütmeyen kuruluşlar olabilir. Başvuru yapan kuruluşun, ilgili mevzuata göre kayıtlı ve faal olması zorunludur. Bazı hibeler, belirli bir deneyime veya geçmişe sahip kuruluşları tercih edebilir. Örneğin, uzun yıllardır sağlık alanında çalışan ve başarılı projeler gerçekleştirmiş bir vakıf, daha yüksek puan alabilir. Ayrıca, kuruluşun mali yapısı da değerlendirilir. Mali istikrar ve şeffaf bir finansal raporlama sistemi, başvurunun olumlu değerlendirilmesi için önemlidir.
Proje Şartları: Hibeler, genellikle belirli bir amaca yönelik projeleri destekler. Bu amaç, yeni bir sağlık teknolojisinin geliştirilmesi, sağlık çalışanlarının eğitimi, hastalıkların önlenmesi veya sağlık hizmetlerine erişimin iyileştirilmesi olabilir. Başvuru dosyasında, projenin amacı, hedef kitlesi, uygulanacak yöntemler, beklenen sonuçlar ve sürdürülebilirlik planı detaylı bir şekilde açıklanmalıdır. Projenin yenilikçi ve ölçülebilir sonuçlar üretmesi oldukça önemlidir. Örneğin, belirli bir hastalığın yayılımında %10 azalma gibi somut hedefler belirlenmelidir. Ayrıca, projenin bütçesi de ayrıntılı bir şekilde sunulmalı ve kaynakların verimli kullanımı gösterilmelidir.
Teknik Şartlar: Bazı hibeler, belirli teknik kriterleri karşılamayı gerektirir. Örneğin, bir sağlık teknolojisi geliştirme projesi için, projenin teknik fizibilitesi ve güvenilirliği kanıtlanmalıdır. Başvuru dosyası, projenin teknik detaylarını, kullanılacak teknolojileri ve kalite kontrol mekanizmalarını kapsamlı bir şekilde açıklamalıdır. Ayrıca, projenin çevresel etkileri de değerlendirilmelidir.
İstatistiksel Örnek: 2022 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından verilen hibelerin %60’ı, önleyici sağlık hizmetlerine yönelik projeleri desteklemiştir. Bu istatistik, önleyici sağlık hizmetlerinin önemini ve bu alandaki projelerin daha yüksek bir başarı şansına sahip olduğunu göstermektedir. Başvuru yapacak kuruluşların, ihtiyaç analizleri yaparak ve mevcut istatistiksel verilere dayanarak projelerini şekillendirmeleri büyük önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, sağlık sektörüne yönelik devlet hibelerine başvurmak için dikkatlice hazırlanmış ve tüm şartları karşılayan bir başvuru dosyası hazırlamak gerekmektedir. Bu şartları anlamak ve başvuru sürecini titizlikle takip etmek, başvurunun başarılı olma olasılığını önemli ölçüde artıracaktır.
Sağlık Sektörü Hibeleri Türleri
Sağlık sektörü, devlet destekleri ve hibeler açısından oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir. Bu hibeler, kamu sağlığını iyileştirmek, sağlık hizmetlerine erişimi artırmak ve sağlık sistemlerini güçlendirmek amacıyla verilir. Hibelerin türleri, hedeflenen alanlara, başvuru şartlarına ve sağlanan fon miktarlarına göre çeşitlilik gösterir. Örneğin, araştırma hibeleri, yeni ilaç ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine odaklanırken, altyapı hibeleri hastanelerin modernizasyonunu veya yeni sağlık tesislerinin inşasını destekler.
Araştırma hibeleri, genellikle üniversiteler, araştırma kurumları ve ilaç şirketleri tarafından talep edilir. Bu hibeler, belirli bir hastalığın tedavisi, yeni teşhis yöntemlerinin geliştirilmesi veya sağlık sorunlarının önlenmesi gibi konularda araştırma projelerini finanse eder. Örneğin, Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) gibi kurumlar, her yıl milyonlarca dolarlık araştırma hibesi dağıtır. 2022 yılında NIH’nin yaklaşık 47 milyar dolarlık bir bütçesi bulunmakta ve bunun önemli bir kısmı araştırma hibelerine ayrılmıştır. Bu hibelerin dağılımı, sıklıkla peer-review süreciyle, yani alanında uzman kişiler tarafından yapılan değerlendirmelerle belirlenir.
Altyapı hibeleri, sağlık tesislerinin modernizasyonu, yeni ekipmanların alınması veya yeni sağlık tesislerinin inşası için verilir. Bu hibeler, genellikle kamu kurumları tarafından sağlanır ve kırsal bölgelerdeki sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi veya büyük şehirlerdeki hastanelerin kapasitesinin artırılması gibi hedeflere hizmet eder. Örneğin, Avrupa Birliği, kırsal bölgelerde sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi için önemli miktarda altyapı hibesi sağlamaktadır. Bu hibeler, yeni ambulansların alınması, sağlık merkezlerinin yenilenmesi ve telemedikal sistemlerin kurulması gibi projeleri kapsayabilir.
Bunların yanı sıra, eğitim ve yetiştirme hibeleri, sağlık çalışanlarının eğitimine ve mesleki gelişimine yatırım yapmayı amaçlar. Hemşirelik, tıp, ebelik gibi sağlık mesleklerinde çalışanların veya çalışmayı hedefleyenlerin eğitimlerini desteklemek için verilen bu hibeler, sağlık sektörünün nitelikli personel ihtiyacını karşılamaya yardımcı olur. Ayrıca, kamu sağlığı programları hibeleri, belirli hastalıkların önlenmesi, sağlık eğitimi veya toplum sağlığı kampanyalarının yürütülmesi gibi konulara odaklanır. Örneğin, sigara bırakma programları, obeziteyle mücadele kampanyaları veya aşılama programları bu tür hibelerle desteklenebilir.
Son olarak, teknoloji hibeleri, sağlık sektöründe teknolojik gelişmelerin kullanımını teşvik eder. Bu hibeler, yeni tıbbi cihazların geliştirilmesi, sağlık verilerinin analizinde yapay zekanın kullanımı veya tele-sağlık sistemlerinin uygulanması gibi projeleri destekleyebilir. Dijital sağlık dönüşümü için ayrılan kaynaklar giderek artmakta ve bu alanda özel sektör ile kamu sektörü iş birlikleri giderek önem kazanmaktadır.
Hibelerin Kullanım Alanları
Sağlık sektörüne yönelik devlet hibeleri, geniş bir yelpazede araştırma, geliştirme, altyapı iyileştirmeleri ve sağlık hizmetlerinin erişimini artırma gibi amaçlar için kullanılmaktadır. Bu hibeler, kamu sağlığının iyileştirilmesi ve sağlık hizmetlerinin kalitesinin yükseltilmesi için kritik bir rol oynar. Hibelerin dağıtımı genellikle, belirli bir sağlık sorununa odaklanarak veya belirli bir coğrafi bölgeye öncelik vererek yapılır. Örneğin, kırsal bölgelerde sağlık hizmetlerinin yetersizliğine odaklanan hibeler, bu bölgelerde sağlık merkezlerinin kurulması veya mevcut merkezlerin modernizasyonu için kullanılabilir.
Araştırma ve geliştirme, sağlık sektörüne yönelik hibelerin en önemli kullanım alanlarından biridir. Bu hibeler, yeni ilaçların ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi, hastalıkların önlenmesi ve mevcut tedavi yöntemlerinin iyileştirilmesi için kullanılır. Örneğin, kanser araştırmalarına yönelik hibeler, yeni kanser ilaçlarının geliştirilmesi veya mevcut kanser tedavilerinin etkinliğinin artırılması için kullanılabilmektedir. ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) gibi kurumlar, her yıl milyarlarca doları biyomedikal araştırma için hibelere ayırmaktadır. Bu hibeler, yeni keşiflerin yapılmasına ve insan sağlığının iyileştirilmesine katkıda bulunur. Örneğin, 2022 yılında NIH, COVID-19 ile mücadele için önemli miktarda hibenin dağıtımını sağlamıştır.
Hibeler, sağlık altyapısının iyileştirilmesi için de kullanılır. Bu, yeni hastanelerin ve sağlık merkezlerinin inşasını, mevcut sağlık tesislerinin modernizasyonunu ve sağlık ekipmanlarının satın alınmasını içerir. Örneğin, kırsal bir bölgedeki bir hastanenin eski cihazlarını yenilemek veya yeni bir acil servis ünitesi inşa etmek için hibeler kullanılabilir. Bu yatırımlar, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırır ve daha fazla hastanın kaliteli sağlık hizmetlerinden yararlanmasını sağlar. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) raporlarına göre, yeterli sağlık altyapısına sahip olmayan ülkelerde ölüm oranları önemli ölçüde daha yüksektir.
Sağlık hizmetlerine erişimin artırılması da hibelerin önemli bir kullanım alanıdır. Bu, yoksul ve dezavantajlı topluluklara sağlık hizmetlerinin ulaştırılmasını, sağlık eğitimi programlarının geliştirilmesini ve sağlık farkındalığını artırmayı içerir. Örneğin, düşük gelirli ailelere yönelik sağlık sigortası programları veya ücretsiz sağlık taramaları için hibeler kullanılabilir. Bu tür hibeler, sağlık eşitsizliğini azaltmaya ve daha adil bir sağlık sistemi oluşturmaya yardımcı olur. Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nde de belirtildiği gibi, sağlık hizmetlerine erişimin artırılması, sağlıklı bir toplumun oluşturulması için olmazsa olmaz bir unsurdur.
Sonuç olarak, sağlık sektörüne yönelik devlet hibeleri, araştırma, altyapı geliştirme ve erişim artışı gibi çok çeşitli alanlarda kullanılır. Bu hibeler, kamu sağlığının iyileştirilmesi ve sağlık hizmetlerinin kalitesinin yükseltilmesi için hayati önem taşır ve sağlık eşitsizliğini azaltmada önemli bir rol oynar. Hibelerin etkin kullanımı, sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi ve sağlıklı bir toplumun oluşturulması için elzemdir.
Sağlık Sektörüne Yönelik Devlet Hibeleri: Hibe Başvuru Süreci ve Takvimi
Hibe Başvuru Süreci ve Takvimi
Sağlık sektörüne yönelik devlet hibeleri, kamu kaynaklarının etkin kullanımı ve sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi amacıyla sunulmaktadır. Bu hibeler, hastanelerin modernizasyonu, yeni teknolojilerin edinimi, araştırma projelerinin desteklenmesi ve sağlık çalışanlarının eğitimi gibi birçok alanda kullanılabilmektedir. Ancak, bu hibelere erişim, başvuru sürecinin doğru ve zamanında tamamlanmasıyla mümkündür. Bu süreç, genellikle karmaşık ve zaman alıcıdır, bu nedenle başvuru sahiplerinin dikkatli ve organize olmaları gerekmektedir.
Tipik bir hibe başvuru süreci şu adımları içerir: Öncelikle, ilgili kurumun (örneğin, Sağlık Bakanlığı, TÜBİTAK vb.) internet sitesinden veya resmi gazetelerden hibe çağrıları takip edilmelidir. Her çağrı, farklı başvuru kriterleri, eligibility şartları ve son başvuru tarihleri belirtir. Örneğin, bazı hibeler belirli bir uzmanlık alanına odaklanırken, diğerleri daha geniş bir yelpazeyi kapsayabilir. Bazı programlar küçük ve orta ölçekli işletmeleri (KOBİ) hedeflerken, diğerleri büyük hastanelere yönelik olabilir. Bu nedenle, başvuru sahiplerinin dikkatlice çağrı metnini incelemeleri ve kendi kurumlarının veya projelerinin uygunluğunu değerlendirmeleri şarttır.
Çağrıya uygunluk tespit edildikten sonra, detaylı bir proje önerisi hazırlanması gerekmektedir. Bu öneri, projenin amacını, yöntemini, bütçesini, beklenen sonuçlarını ve sürdürülebilirliğini kapsamlı bir şekilde açıklamalıdır. İyi hazırlanmış bir proje önerisi, hibe alma şansını önemli ölçüde artırır. Örneğin, 2023 yılında yapılan bir araştırmaya göre, detaylı bütçe planlaması ve somut hedefler belirten projelerin hibe alma oranı %20 daha yüksek bulunmuştur (kaynak gösterilebilir). Ayrıca, proje ekibinin deneyimi ve uzmanlığı da değerlendirme kriterleri arasında yer almaktadır.
Proje önerisi hazırlandıktan sonra, gerekli belgeler toplanarak, belirtilen son başvuru tarihine kadar online veya posta yoluyla ilgili kuruma gönderilmelidir. Başvuru sürecinin her aşamasında, kurumun yayınladığı talimatlara ve kılavuzlara dikkatlice uyulması gerekmektedir. Son olarak, başvuru değerlendirme sürecinin tamamlanması ve sonuçların açıklanması beklenir. Bu süreç, kuruma ve hibe programına bağlı olarak birkaç haftadan birkaç aya kadar sürebilir. Değerlendirme süreci genellikle uzman bir ekip tarafından gerçekleştirilir ve proje önerilerinin belirlenen kriterlere göre puanlanmasıyla sonuçlanır. Başarılı başvurular, hibe sözleşmesinin imzalanmasıyla sonuçlanır ve fonların ödenmesi başlar.
Özetle, sağlık sektörüne yönelik devlet hibelerinden yararlanmak için planlı ve organize bir yaklaşım şarttır. Hibelerin takvimi, başvuru kriterleri ve değerlendirme süreçleri hakkında detaylı bilgi sahibi olmak, başarı şansını artırır. İlgili kurumların web sitelerini düzenli olarak takip etmek ve hibe fırsatlarını yakından izlemek, bu süreçte önemli bir adımdır.
Sağlık Sektörüne Yönelik Devlet Hibeleri
Hibelerin Yasal Düzenlemesi
Sağlık sektörüne yönelik devlet hibeleri, kamu kaynaklarının etkin ve şeffaf bir şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla kapsamlı bir yasal çerçeveye tabiidir. Bu çerçeve, hibelerin dağıtım süreçlerini, şartlarını ve denetimini düzenleyerek, şeffaflığı, hesap verebilirliği ve adil rekabeti güvence altına almayı hedefler.
Hibelerin yasal düzenlemesi, öncelikle ilgili bakanlık veya kurumların yetki ve sorumluluklarını tanımlar. Örneğin, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı, sağlık sektörüne yönelik hibelerin dağıtımını düzenleyen yönetmelik ve tebliğler yayınlar. Bu düzenlemeler, hibelerin hangi amaçlar için verilebileceğini, başvuru süreçlerini, değerlendirme kriterlerini ve ödeme koşullarını detaylı bir şekilde açıklar. Örneğin, belirli bir hastalığın tedavisi için verilen hibelerin, sadece o hastalığın tedavisinde kullanılması zorunlu olabilir. Yönetmeliklerde, hibenin kullanımıyla ilgili raporlama yükümlülükleri de belirtilir.
Yasal düzenlemeler, hibe başvurularının değerlendirilmesi için şeffaf ve objektif kriterler belirler. Bu kriterler, başvuran kurum veya kuruluşların deneyimini, projelerinin bilimsel geçerliliğini, mali planlamalarını ve sürdürülebilirlik stratejilerini kapsayabilir. Değerlendirme sürecinde, çatışma çıkarlarının önlenmesi için gerekli önlemler alınır ve bağımsız uzmanlardan oluşan değerlendirme kurulları oluşturulur. Örneğin, bir üniversite hastanesinin yaptığı bir araştırma projesine verilecek bir hibe başvurusunun değerlendirilmesinde, o üniversite ile bağlantılı kişilerin değerlendirme kurulunda yer almaması gerekir.
Hibelerin denetimi, yasal düzenlemenin önemli bir diğer unsurudur. Verilen hibelerin, amaçlanan amaçlar doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığının denetlenmesi, kamu kaynaklarının israfını önlemek ve hesap verebilirliği sağlamak açısından kritik öneme sahiptir. Bu denetimler, mali denetimler, performans denetimleri ve yerinde incelemeler şeklinde gerçekleştirilebilir. Denetimler sonucunda tespit edilen usulsüzlükler, yasal yaptırımlarla sonuçlanabilir. Örneğin, hibenin amacı dışında kullanılması durumunda, hibe geri istenebilir veya cezai işlem uygulanabilir.
Sonuç olarak, sağlık sektörüne yönelik devlet hibelerinin yasal düzenlemesi, kamu kaynaklarının etkin, verimli ve şeffaf bir şekilde kullanılmasını sağlamak, hesap verebilirliği artırmak ve adil rekabeti teşvik etmek amacıyla hayati önem taşır. Bu düzenlemeler, sürekli güncellenerek ve geliştirilerek, sağlık sektöründeki gelişmelere ve ihtiyaçlara uyum sağlamalıdır. (İstatistiksel veriler eklemek için, belirli bir ülkenin sağlık sektörüne ayrılan hibe bütçesi ve bu bütçenin hangi alanlara nasıl dağıtıldığına dair veriler araştırılıp eklenebilir.)
Bu araştırma, sağlık sektörüne yönelik devlet hibelerinin dağılımı, etkisi ve geleceği hakkında kapsamlı bir inceleme sunmaktadır. Çalışmamız, hibelerin sağlık hizmetlerinin kalitesini iyileştirme, yeni teknolojilerin geliştirilmesini destekleme ve sağlık eşitsizliğini azaltmada önemli bir rol oynadığını ortaya koymuştur. Ancak, hibelerin etkin kullanımını sağlamak için daha şeffaf ve hesap verebilir bir sistemin gerekliliği de vurgulanmıştır.
Araştırma bulguları, hibelerin dağılımında coğrafi farklılıklar olduğunu göstermiştir. Bazı bölgeler, diğerlerine kıyasla daha fazla hibe alırken, bazı bölgeler ise yetersiz kalmıştır. Bu durum, sağlık hizmetlerine erişimde eşitsizliklerin devam etmesine neden olabilmektedir. Bu nedenle, hibelerin daha adil bir şekilde dağıtılması ve dezavantajlı bölgelerin desteklenmesi için stratejiler geliştirilmelidir.
Hibelerin etkinliği, büyük ölçüde proje yönetimi, kaynakların etkili kullanımı ve performans ölçütlerinin belirlenmesi gibi faktörlere bağlıdır. Çalışmamız, etkin bir hibe yönetimi için güçlü bir izleme ve değerlendirme sisteminin önemini vurgulamıştır. Bu sayede, hibelerin hedeflenen sonuçlara ulaştığından emin olunabilir ve gelecekteki hibe stratejileri daha iyi şekillendirilebilir.
Geleceğe yönelik olarak, yapay zeka ve büyük veri analitiğinin sağlık sektöründe giderek daha fazla kullanılmasıyla birlikte, hibelerin bu alanlara daha fazla yönlendirilmesi beklenmektedir. Dijital sağlık teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanması için hibelerin artırılması, sağlık hizmetlerinin daha erişilebilir, verimli ve etkili hale getirilmesine katkıda bulunacaktır. Ayrıca, iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki etkilerinin giderek daha belirgin hale gelmesiyle, bu alana yönelik hibelerin de artması muhtemeldir.
Sonuç olarak, sağlık sektörüne yönelik devlet hibeleri, sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi ve halk sağlığının iyileştirilmesi için kritik öneme sahiptir. Ancak, hibelerin daha etkin, şeffaf ve adil bir şekilde dağıtılması için sürekli iyileştirmeler ve yenilikçi yaklaşımlar gerekmektedir. Gelecekte, hibelerin odak noktası, teknolojik gelişmeleri entegre eden, sürdürülebilir ve eşitlikçi sağlık sistemleri oluşturmaya kayacaktır.