Yatırım

Merkeziyetsiz Finans (DeFi) Yatırımlarında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Son yıllarda, geleneksel finans sistemlerine alternatif olarak ortaya çıkan Merkeziyetsiz Finans (DeFi), hızla büyüyen bir sektör haline geldi. Blokzincir teknolojisi üzerine inşa edilen DeFi, bankalar ve aracı kurumlar olmadan finansal hizmetlere erişim sağlamayı hedefliyor. Bu, kripto para birimleri, akıllı kontratlar ve dağıtık defter teknolojisi gibi yenilikçi teknolojilerin kullanımıyla mümkün oluyor. Ancak DeFi ekosisteminin sunduğu fırsatlar kadar riskleri de mevcut. Yüksek getiri vaat eden projeler arasında dolandırıcılık ve güvenlik açıkları sıkça görülüyor, bu da yatırımcıları dikkatli olmaya itiyor. Bu raporda, DeFi yatırımlarında dikkat edilmesi gereken önemli hususları ele alacağız.

DeFi’nin büyüklüğü ve potansiyeli göz ardı edilemez. 2023 yılı verilerine göre, DeFi’nin toplam kilitli değeri (Total Value Locked – TVL) milyarlarca doları aşmış durumda. Bu rakam, DeFi’nin giderek daha fazla yatırımcıyı cezbettiğini ve sektörün hızla büyüdüğünü gösteriyor. Örneğin, Lending ve borrowing protokollerine olan ilgi son derece yüksek ve bu protokoller aracılığıyla kullanıcılar yüksek faiz oranları kazanma veya düşük faiz oranlarıyla kredi alma fırsatı buluyor. Ancak, bu yüksek getirilerin beraberinde yüksek riskler de getiriyor. Birçok DeFi projesi henüz yeni ve test edilmemiş, bu da beklenmedik hatalara ve kayıplara yol açabiliyor. Örneğin, geçmişte yaşanan bazı akıllı kontrat güvenlik açıkları, milyonlarca dolarlık kayıplara neden olmuştur. Bu nedenle, DeFi yatırımlarında risk yönetimi son derece önemlidir.

DeFi ekosisteminin karmaşık yapısı, yatırımcılar için önemli bir zorluk teşkil ediyor. Birçok farklı protokol ve token arasında gezinmek ve bunların risklerini anlamak zor olabilir. Ayrıca, düzenleme eksikliği, DeFi yatırımlarını daha da riskli hale getiriyor. Geleneksel finansal piyasaların aksine, DeFi piyasaları genellikle düzenlenmemiştir, bu da yatırımcıların kendilerini korumak için daha fazla özen göstermeleri gerektiği anlamına gelir. Bu raporda, DeFi projelerini değerlendirirken nelere dikkat edilmesi gerektiği, hangi risklerin göz önünde bulundurulması gerektiği ve yatırımcıların kendilerini nasıl koruyabilecekleri konularında ayrıntılı bilgiler sunacağız. Akıllı kontrat denetimleri, proje ekibinin geçmişi, likidite havuzlarının durumu ve token ekonomisinin sürdürülebilirliği gibi faktörleri ele alarak, yatırımcıların bilinçli kararlar almalarına yardımcı olmayı hedefliyoruz. Ayrıca, DeFi’nin sunduğu fırsatları ve riskleri daha iyi anlamak için bazı pratik örnekler ve vaka çalışmaları paylaşacağız.

DeFi Risk Yönetimi Stratejileri

Merkeziyetsiz Finans (DeFi), geleneksel finans sisteminin dışındaki, blok zinciri teknolojisi üzerine kurulu finansal uygulamaları kapsamaktadır. DeFi, yüksek getiri potansiyeli sunarken aynı zamanda yüksek riskler de beraberinde getirir. Bu nedenle, DeFi yatırımlarında başarılı olmak için kapsamlı bir risk yönetimi stratejisi hayati önem taşır.

Akıllı sözleşme riskleri, DeFi ekosisteminin en önemli risklerinden biridir. Akıllı sözleşmelerde bulunan kodlama hataları veya güvenlik açıkları, fonların kaybına veya manipülasyona yol açabilir. Örneğin, 2021 yılında Poly Network’ün 611 milyon dolarlık bir hack saldırısına uğraması, akıllı sözleşme güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Bu nedenle, yatırım yapmadan önce akıllı sözleşmenin kodunu incelemek veya güvenilir bir güvenlik denetiminden geçtiğinden emin olmak önemlidir. Audit raporlarına mutlaka göz atılmalı ve bağımsız denetimler tercih edilmelidir.

Piyasa volatilitesi, DeFi‘nin bir diğer önemli riskidir. Kripto para piyasasının doğası gereği oldukça değişken olması, yatırım değerlerinde büyük dalgalanmalara neden olabilir. Örneğin, Bitcoin’in fiyatı birkaç saat içinde %10 veya daha fazla artabilir veya düşebilir. Bu volatilite, yatırımcıların önemli miktarda para kaybetmesine yol açabilir. Bu riski azaltmak için, yatırımcılar diversifikasyon stratejileri uygulamalı, farklı DeFi projelerine ve kripto paralara yatırım yapmalıdır. Aynı zamanda, yatırım zamanlamasını iyi planlamak ve uzun vadeli bir bakış açısı benimsemek de önemlidir.

Sıfır güvenlilik (Zero trust) prensibini benimsemek çok önemlidir. Hiçbir platformun veya projenin tamamen güvenli olduğunu varsaymamak gerekir. Güvenlik açıklarına karşı hazırlıklı olmak ve her zaman şüpheyle yaklaşmak, kayıpları azaltmaya yardımcı olur. Güçlü parolalar kullanmak, iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) etkinleştirmek ve bilinmeyen bağlantılardan uzak durmak gibi temel güvenlik önlemleri alınmalıdır. Ayrıca, yalnızca güvenilir cüzdanlar kullanılmalı ve phishing saldırılarına karşı dikkatli olunmalıdır.

Likidite riski de göz ardı edilmemelidir. Bazı DeFi platformlarında, varlıkların hızlı bir şekilde nakde çevrilmesinin zor olabileceği durumlar yaşanabilir. Bu durum, piyasada ani bir düşüş yaşandığında yatırımcıların varlıklarını satarak kayıplarını azaltmasını engelleyebilir. Bu riski azaltmak için, yatırımcılar likiditesi yüksek platformları tercih etmeli ve yatırımlarını gerektiğinde kolayca satabilecekleri şekilde yönetmelidir.

Sonuç olarak, DeFi yatırımları yüksek getiri potansiyeli sunarken aynı zamanda yüksek riskler de içerir. Başarılı olmak için, yatırımcıların kapsamlı bir risk yönetimi stratejisi geliştirmeleri, akıllı sözleşme risklerini, piyasa volatilitesini, likidite riskini ve güvenlik açıklarını dikkate almaları ve diversifikasyon, yatırım zamanlaması ve sıfır güvenlilik prensiplerini uygulamaları gerekir. Araştırma yapmak, güvenilir kaynaklardan bilgi edinmek ve dikkatli olmak, DeFi yatırımlarında başarının anahtarıdır.

DeFi Platform Güvenliği Analizi

Merkeziyetsiz Finans (DeFi) ekosistemi hızla büyüyor ve yatırımcılar için büyük fırsatlar sunuyor. Ancak, bu fırsatların yanında önemli güvenlik riskleri de bulunmaktadır. Akıllı sözleşmelerin güvenliği, platformların güvenilirliği ve kullanıcı hataları, DeFi yatırımlarında kayıplara yol açabilecek önemli faktörlerdir. Bu nedenle, DeFi platformlarına yatırım yapmadan önce kapsamlı bir güvenlik analizi yapmak son derece önemlidir.

Akıllı sözleşme güvenliği, DeFi platformlarının temel taşıdır. Akıllı sözleşmelerde bulunan kod hataları (bug’lar), kötü niyetli aktörler tarafından istismar edilebilir ve büyük finansal kayıplara yol açabilir. Örneğin, 2021 yılında Poly Network’ün hacklenmesi sonucu yaklaşık 611 milyon dolarlık kripto para çalındı. Bu olay, akıllı sözleşme güvenliğinin ne kadar kritik olduğunu gözler önüne sermiştir. Bu tür olayların önüne geçmek için, akıllı sözleşmelerin geliştirilmesi aşamasında kapsamlı güvenlik denetimleri yapılmalı ve kod denetimleri gerçekleştirilmelidir. Ayrıca, güvenlik denetimlerini bağımsız ve güvenilir firmalara yaptırmak, güvenilirliği artırır.

Platform güvenilirliği, DeFi yatırımlarında dikkate alınması gereken bir diğer önemli faktördür. Bazı DeFi platformları, yetersiz güvenlik önlemleri nedeniyle saldırılara karşı savunmasız olabilir. Platformun geçmişi, geliştirici ekibinin deneyimi ve kullanılan teknolojiler, platformun güvenilirliğini değerlendirmek için önemli faktörlerdir. Şeffaflık, bir platformun güvenilirliğini artıran önemli bir unsurdur. Şeffaf bir platform, işlemlerini ve kodunu kamuya açık bir şekilde paylaşır ve bu sayede güvenilirliğini artırır. Ayrıca, platformun denetim raporları ve güvenlik açıklarına karşı aldığı önlemler de incelenmelidir.

Kullanıcı hataları, DeFi yatırımlarında kayıplara yol açabilecek bir diğer önemli faktördür. Kullanıcıların, platformları kullanırken dikkatli olmaları ve güvenlik önlemlerine uymaları gerekir. Örneğin, phishing saldırıları ve sahte web siteleri, kullanıcıların fonlarını kaybetmelerine yol açabilir. Kullanıcılar, güvenilir kaynaklardan bilgi edinmeli, şüpheli bağlantılara tıklamamalı ve güvenli cüzdanlar kullanmalıdırlar. Güvenli cüzdan seçimi ve şifre yönetimi, kullanıcı güvenliği için kritik öneme sahiptir.

Sonuç olarak, DeFi platformlarına yatırım yapmadan önce kapsamlı bir güvenlik analizi yapmak, yatırım risklerini azaltmak için hayati önem taşır. Akıllı sözleşme güvenliği, platform güvenilirliği ve kullanıcı güvenliği, DeFi yatırımlarında dikkate alınması gereken üç temel unsurdur. Bu unsurların dikkatlice değerlendirilmesi, başarılı ve güvenli bir DeFi yatırım deneyimi için olmazsa olmazdır.

Akıllı Sözleşme Riskleri

Merkeziyetsiz Finans (DeFi) ekosisteminin kalbinde yatan akıllı sözleşmeler, otomatikleştirilmiş ve şeffaf işlemler vaat etse de, beraberinde önemli riskler de taşımaktadır. Bu risklerin tam olarak anlaşılması, DeFi yatırımlarında başarılı olmak için elzemdir. Yanlış kodlama, güvenlik açıkları ve insan hatası gibi faktörler, milyonlarca dolarlık kayıplara yol açabilir. Son yıllarda yaşanan büyük DeFi hack’leri, bu risklerin ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne sermiştir.

Kodlama hataları, akıllı sözleşme risklerinin en yaygın nedenlerinden biridir. Karmaşık algoritmaların ve kodların yazımı sırasında yapılan küçük bir hata bile, büyük finansal kayıplara ve sistemin manipülasyonuna yol açabilir. Örneğin, 2021 yılında yaşanan Poly Network saldırısında, akıllı sözleşmelerdeki bir güvenlik açığı sömürülerek 611 milyon dolarlık kripto para çalınmıştır. Bu olay, dikkatli kodlama ve kapsamlı denetimlerin önemini vurgular. Kod denetimleri, bağımsız uzmanlar tarafından gerçekleştirilmeli ve olası güvenlik açıkları tespit edilmelidir. Ancak, mükemmel bir kodlama bile %100 güvenlik garantisi vermez; bu yüzden diğer güvenlik önlemlerine de ihtiyaç duyulur.

Güvenlik açıkları, kötü niyetli aktörler tarafından sömürülebilen zayıflıklardır. Bu açıklar, re-entrancy (tekrar girme), overflow/underflow (taşma/taşma), ve aritmetik hatalar gibi farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Re-entrancy saldırılarında, saldırganlar akıllı sözleşme fonksiyonlarını tekrar tekrar çağırarak, beklenmedik sonuçlar elde edebilir ve fonları çalabilir. Overflow/underflow hataları ise, değişkenlerin sınırlarını aşması sonucu beklenmedik davranışlara ve fon kayıplarına yol açar. Bu tür saldırılar için ileri düzeyde programlama bilgisi ve güvenlik denetimleri gereklidir. Bazı projeler, güvenlik denetimlerini açık kaynak olarak yayınlayarak şeffaflık sağlamaya çalışmaktadır, ancak bu bile mutlak bir güvence değildir.

İnsan hatası da önemli bir risk faktörüdür. Akıllı sözleşmelerin geliştirilmesi, dağıtılması ve yönetilmesi sürecinde yapılan hatalar, güvenlik açıklarına ve fon kayıplarına neden olabilir. Örneğin, yanlış konfigürasyonlar, yetkisiz erişimlere yol açabilir. Ayrıca, akıllı sözleşmelerin güncellenmesi ve bakımı da dikkatlice yapılmalıdır. Yetersiz testler, beklenmedik davranışlara ve güvenlik açıklarına neden olabilir. Bu nedenle, akıllı sözleşmelerin geliştirilmesi ve yönetilmesi konusunda deneyimli ve güvenilir ekiplerle çalışmak büyük önem taşır.

Sonuç olarak, DeFi yatırımlarında akıllı sözleşme riskleri göz ardı edilemez. Kodlama hataları, güvenlik açıkları ve insan hatası gibi faktörlerin farkında olmak ve bu riskleri en aza indirmek için gerekli önlemleri almak, yatırımcıların sermayelerini korumak için hayati önem taşır. Bağımsız güvenlik denetimlerinin yapılması, şeffaflık ve açık kaynak kodunun tercih edilmesi, güvenilir ekiplerle çalışılması ve sürekli güncellemelerin takip edilmesi, bu riskleri azaltmada önemli adımlardır.

Yatırım Çeşitlendirmesi ve DeFi

Merkeziyetsiz Finans (DeFi) dünyası, geleneksel finans sistemlerine cazip bir alternatif sunuyor ve yüksek getiri potansiyeliyle yatırımcıları cezbediyor. Ancak, bu yeni ve dinamik ekosistem, yüksek riskler de beraberinde getiriyor. Bu nedenle, DeFi yatırımlarında başarılı olmak için, yatırım çeşitlendirmesi olmazsa olmaz bir stratejidir. Geleneksel yatırımlarda olduğu gibi, tüm yumurtalarınızı tek bir sepete koymamak, olası kayıpları minimize etmenin en etkili yoludur.

DeFi ekosistemi, çeşitli yatırım araçları sunuyor. Bunlar arasında likidite havuzları, staking, yield farming, DeFi lending ve DeFi sigorta protokolleri yer alıyor. Her birinin kendine özgü risk ve getiri profilleri bulunmaktadır. Örneğin, likidite havuzlarına sağlanan likidite, yüksek getiri vaat etse de, impermanent loss (geçici kayıp) riskine maruz kalabilir. Staking, belirli bir kripto parayı kilitlemeyi ve karşılığında ödül kazanmayı içerirken, yield farming daha yüksek getiri vaat etse de, akıllı sözleşmelerdeki güvenlik açıklarından dolayı risk taşımaktadır.

Çeşitlendirme stratejisi, bu farklı DeFi araçlarına yatırım yaparak oluşturulabilir. Örneğin, portföyünüzün bir kısmını likidite havuzlarına, bir kısmını staking’e, bir kısmını da daha düşük riskli DeFi lending platformlarına ayırabilirsiniz. Bu, tek bir yatırım aracındaki olumsuz bir gelişmenin tüm portföyünüzü etkilemesini önlemeye yardımcı olur. Elbette, portföyünüzün büyüklüğü ve risk toleransınız, bu dağılımı belirlemede önemli bir rol oynar. Yüksek risk toleransına sahip bir yatırımcı, daha yüksek getiri vaat eden ancak daha riskli stratejilere daha fazla yatırım yapabilirken, riskten kaçınan bir yatırımcı, daha düşük riskli seçeneklere odaklanabilir.

2022 yılında yaşanan kripto piyasası düşüşü, DeFi yatırımlarının riskli olduğunu açıkça göstermiştir. Birçok DeFi protokolü, piyasa değerlerinde önemli düşüşler yaşamış ve bazıları tamamen çökmüştür. Bu nedenle, sadece yüksek getiri potansiyeline odaklanmak yerine, protokolün güvenilirliği ve risk yönetimi stratejileri de dikkate alınmalıdır. Örneğin, güvenilir bir denetimden geçmiş protokoller tercih edilmeli ve yatırımlarınızın bir kısmını daha güvenli, daha az riskli seçeneklere yönlendirmelisiniz. Bunun yanında, DeFi projelerinin arkasındaki ekiplerin deneyimini ve projelerin topluluk desteğini de araştırmak önemlidir.

Sonuç olarak, DeFi yatırımlarında başarılı olmak için, yatırım çeşitlendirmesi kritik öneme sahiptir. Farklı DeFi araçlarına yatırım yaparak, riskleri azaltmak ve potansiyel getirileri maksimize etmek mümkündür. Ancak unutmayın ki, DeFi hala gelişmekte olan bir sektör ve yüksek riskler içermektedir. Bu nedenle, yatırım yapmadan önce kapsamlı bir araştırma yapmak ve risk toleransınızı dikkate almak hayati önem taşır. Herhangi bir yatırım kararı vermeden önce, bağımsız bir finansal danışmana danışmanız önerilir.

Likidite Havuzu Seçimi

Merkeziyetsiz Finans (DeFi) ekosisteminin kalbinde likidite havuzları yer alır. Bu havuzlar, kullanıcıların kripto varlıklarını yatırarak faiz kazançları elde etmelerini ve değişim işlemlerinin sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesini sağlar. Ancak, her likidite havuzu aynı değildir ve yatırımcılar için doğru havuz seçimi, getirileri maksimize etmek ve riskleri en aza indirmek açısından kritik öneme sahiptir. Yanlış bir seçim, kayıp maliyetlerine veya kalıcı kayıp riskine (impermanent loss) yol açabilir.

Bir likidite havuzunu seçerken göz önünde bulundurulması gereken en önemli faktörlerden biri havuzun büyüklüğüdür. Büyük bir likidite havuzu, daha yüksek işlem hacmi anlamına gelir ve bu da daha düşük kayma (slippage) oranları ve daha istikrarlı fiyatlar sağlar. Örneğin, Uniswap gibi büyük bir platformdaki bir havuz, küçük bir platformdaki bir havuzdan çok daha likit olacaktır. Bu, büyük havuzlarda daha az kayma yaşayacağınız ve daha iyi bir fiyatla işlem yapabileceğiniz anlamına gelir. Ancak, büyük havuzlar her zaman en iyi seçim değildir. Daha küçük havuzlar, daha yüksek getiriler sunabilir, ancak daha yüksek riskler de beraberinde getirebilir.

Havuzun risk profili de dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli faktördür. Bazı havuzlar, yüksek riskli varlık çiftleri üzerinde odaklanırken, diğerleri daha düşük riskli varlık çiftleri sunar. Yüksek riskli havuzlar genellikle daha yüksek getiriler sunar, ancak aynı zamanda daha yüksek kayıp olasılığı da vardır. Örneğin, yeni bir kripto para birimi ile stabilcoin arasında bir çift oluşturan bir havuz, yüksek risk ve yüksek getiri potansiyeli sunabilir. Ancak, yeni kripto para biriminin fiyatı düşerse, yatırımcılar kalıcı kayıp yaşayabilirler.

Ücretler de seçim sürecinde göz önünde bulundurulması gereken bir diğer önemli faktördür. Farklı likidite havuzları farklı ücretler uygular. Bazı havuzlar, işlemlerden alınan ücretlerin bir kısmını likidite sağlayıcılarına dağıtırken, diğerleri daha yüksek ücretler alabilir. Bu ücretler, getirileri doğrudan etkiler. Yüksek ücretler, daha yüksek getiriler anlamına gelebilir, ancak aynı zamanda daha az kar elde edilebileceği anlamına da gelir.

Son olarak, platformun güvenliği ve itibarı da göz önünde bulundurulmalıdır. DeFi ekosistemi hala nispeten yeni ve bazı platformlar diğerlerinden daha güvenlidir. Güvenli bir platform seçmek, fonlarınızın güvende olmasını sağlamak için çok önemlidir. Akıllı sözleşme denetimleri ve platformun geçmişi hakkında araştırma yapmak, güvenilir bir platform seçmenize yardımcı olabilir. Örneğin, geçmişte güvenlik açıkları yaşayan veya kötü niyetli faaliyetlerle bağlantılı platformlardan uzak durmak önemlidir. İstatistiklere bakıldığında, güvenli olmayan platformlarda yaşanan kayıpların, güvenilir platformlarda yaşanan kayıplardan çok daha yüksek olduğu görülmektedir.

Özetle, likidite havuzunun seçimi, getirileri maksimize etmek ve riskleri en aza indirmek için dikkatlice yapılmalıdır. Havuz büyüklüğü, risk profili, ücretler ve platform güvenliği gibi faktörleri değerlendirmek, yatırımcıların bilinçli kararlar almalarına ve DeFi yatırımlarından en iyi şekilde yararlanmalarına yardımcı olacaktır.

Bu çalışmada, Merkeziyetsiz Finans (DeFi) alanına yatırım yaparken dikkat edilmesi gereken önemli hususlar ele alındı. DeFi’nin sunduğu yüksek getiri potansiyeli göz önüne alındığında, bu alana yatırım yapmadan önce kapsamlı bir araştırma ve risk değerlendirmesi yapılması kritik önem taşımaktadır. Akıllı sözleşmelerin güvenliği, kod denetimlerinin yapılmış olması ve platformun itibarı, yatırım kararında belirleyici faktörler arasında yer almaktadır. Yüksek volatilite ve güvenlik açıkları gibi risklerin bilincinde olmak ve bu riskleri azaltmak için gerekli önlemleri almak, yatırımcılar için olmazsa olmazdır.

Çalışmamızda, DeFi protokollerinin çeşitliliğini ve sundukları farklı hizmetleri inceledik. Likitlik sağlama, borç verme ve ödünç alma, merkeziyetsiz borsa (DEX) işlemleri gibi popüler DeFi uygulamalarının yanı sıra, daha yeni gelişen alanlar ve bunların riskleri de değerlendirildi. Yatırım çeşitliliği sağlamak ve risk yönetimi stratejileri geliştirmenin, DeFi yatırımlarında başarının temel unsurları olduğu vurgulandı. Dolandırıcılık ve sahte projelerden korunmak için dikkatli olmak ve güvenilir kaynaklardan bilgi edinmek hayati önem taşır.

Geleceğe yönelik olarak, DeFi ekosisteminin daha da büyümesi ve gelişmesi bekleniyor. Regülasyonların artması, ölçeklenebilirlik sorunlarının çözülmesi ve kullanıcı deneyiminin iyileştirilmesi, DeFi’nin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayacaktır. Yeni teknolojilerin (örneğin, Layer-2 çözümleri) entegrasyonu, işlem maliyetlerini düşürerek ve işlem hızını artırarak DeFi’nin daha verimli hale gelmesine katkıda bulunacaktır. Ancak, güvenlik açıklarının tamamen ortadan kalkması beklenemez ve bu nedenle, sürekli olarak güvenlik güncellemelerini takip etmek ve risk yönetimi stratejilerini geliştirmek önemlidir.

Sonuç olarak, DeFi yatırımları yüksek getiri potansiyeli sunsa da, önemli riskler de beraberinde getirir. Bilinçli yatırım kararları almak, kapsamlı bir araştırma yapmak, riskleri anlamak ve etkili bir risk yönetimi stratejisi uygulamak, DeFi alanında başarılı olmak için olmazsa olmazdır. Sürekli öğrenme ve sektördeki gelişmeleri takip etme, yatırımcıların rekabetçi kalmasına ve potansiyel fırsatlardan yararlanmasına yardımcı olacaktır.

ÖNERİLER

Yatırım

Kripto Para Piyasalarında Hızlı Alım Satım (Scalping) Stratejileri

Volatilitesiyle bilinen kripto para piyasaları, yatırımcılar için hem büyük fırsatlar hem de büyük riskler sunar. Bu dinamik ve tahmin edilemez
Yatırım

Gayrimenkul Yatırımı İçin Stratejiler

Gayrimenkul, yüzyıllardır zenginlik ve güvenlik arayışında olan bireyler ve kurumlar için çekici bir yatırım aracı olmuştur. Somut bir varlık olarak,