Günümüzün rekabetçi iş dünyasında, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ’ler) hayatta kalabilmesi ve büyümesi için stratejik planlama ve mali kaynaklara erişim son derece önemlidir. KOBİ’ler, ekonomilerin can damarıdır; istihdamın büyük bir bölümünü oluşturur, yeniliği teşvik eder ve ekonomik büyümeye önemli katkılar sağlarlar. Ancak, sınırlı kaynaklarla mücadele ederken, özellikle başlangıç aşamalarında, finansal zorluklarla sık sık karşılaşırlar. Bu zorlukların üstesinden gelmek ve sürdürülebilir bir büyüme sağlamak için, KOBİ’lerin devlet teşviklerinden ve etkili finansal planlama stratejilerinden yararlanması kritik bir öneme sahiptir.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, ülkemizdeki işletmelerin büyük çoğunluğunu KOBİ’ler oluşturmaktadır. Ancak, bu işletmelerin önemli bir kısmı, finansmana erişim sorunları nedeniyle büyüme potansiyellerini tam olarak gerçekleştirememektedir. Örneğin, [İstatistiksel bir veri ekleyin, örneğin: 2023 yılında, KOBİ’lerin %X’i finansman eksikliği nedeniyle büyüme hedeflerine ulaşamamıştır ]. Bu durum, hem işletmelerin kendileri hem de ülke ekonomisi için ciddi bir kayıp anlamına gelmektedir. Bu kayıpları önlemek ve KOBİ’lerin sürdürülebilirliğini sağlamak için, devletin sağladığı çeşitli teşvik ve destek programlarından faydalanmak büyük önem taşımaktadır.
Bu rapor, küçük işletmeler için mevcut devlet teşviklerini ve etkin finansal planlama yöntemlerini detaylı bir şekilde ele alacaktır. Hibe programları, düşük faizli krediler, vergi indirimleri gibi çeşitli devlet destek mekanizmalarının işletmelere sağladığı avantajlar incelenecek, uygulama süreçleri ve başvuru koşulları açıklanacaktır. Ayrıca, işletmelerin finansal sağlığını güçlendirmek için kullanabilecekleri bütçe yönetimi, gelir-gider takibi, likidite yönetimi gibi temel finansal planlama teknikleri üzerinde durulacaktır. Rapor, KOBİ sahiplerinin karşılaştıkları yaygın finansal sorunlara çözüm önerileri sunarak, işletmelerinin büyüme ve karlılık hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
Raporumuzda, somut örnekler ve vaka çalışmaları aracılığıyla, devlet desteklerinden nasıl en iyi şekilde yararlanılacağı ve finansal planlamanın işletme başarısı üzerindeki etkisinin nasıl optimize edileceği gösterilecektir. Başarılı KOBİ örnekleri incelenerek, uygulamada kullanılan stratejiler ve elde edilen sonuçlar paylaşılacaktır. Bu sayede, okuyucuların kendi işletmeleri için en uygun stratejileri belirlemeleri ve sürdürülebilir bir büyüme yoluna girmeleri hedeflenmektedir. Raporun son bölümünde ise, gelecekteki trendler ve KOBİ’ler için olası finansal riskler ele alınarak, uzun vadeli bir bakış açısı sunulacaktır.
Devlet Destekleri ve Grantler
Küçük işletmeler, kuruluş ve büyüme aşamalarında birçok zorlukla karşılaşırlar. Finansman en büyük engellerden biridir. Neyse ki, Türkiye’deki küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ’ler) yükünü hafifletmek için çeşitli devlet destekleri ve grant programları mevcuttur. Bu programlar, işletmelere başlangıç sermayesi sağlamaktan, işletme giderlerini karşılamaya ve yeni teknolojiler edinmelerine yardımcı olmaya kadar geniş bir yelpazede destek sunmaktadır. Ancak, bu desteklerden faydalanmak için uygun başvuru süreçlerini anlamak ve doğru programları seçmek kritik öneme sahiptir.
KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı), küçük işletmelere yönelik en önemli destek kuruluşlarından biridir. KOSGEB, işletmelerin kuruluş aşamasından büyüme ve gelişme aşamasına kadar çeşitli hibeler, krediler ve danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Örneğin, yeni iş kuran girişimcilere yönelik girişimcilik destek programları, iş planı geliştirme, pazar araştırması ve finansal planlama konularında destek sağlamaktadır. KOSGEB’in 2022 yılı verilerine göre, binlerce KOBİ bu programlardan faydalanmış ve işletmelerini büyütmüştür. Bu programların detayları ve başvuru koşulları KOSGEB’in resmi internet sitesinde bulunabilir.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da Ar-Ge ve inovasyon odaklı destekler sunmaktadır. Özellikle teknoloji tabanlı işletmelere yönelik grant programları, yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi için önemli bir finansman kaynağı oluşturmaktadır. Bu programlar, patent alma, prototip geliştirme ve pazarlama gibi faaliyetleri desteklemektedir. Bu desteklerden yararlanmak için genellikle detaylı bir Ar-Ge projesi önerisi sunmak gerekmektedir. Destek oranları ve başvuru şartları programa göre değişiklik göstermektedir.
Bunların yanı sıra, Ticaret Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gibi diğer bakanlıklar da çeşitli sektörlere yönelik spesifik destek programları yürütmektedir. Örneğin, ihracat odaklı işletmelere yönelik teşvikler, uluslararası pazarlara açılmayı kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle, küçük işletme sahipleri, sektörlerine özel devlet desteklerini araştırmak ve uygun olanlardan faydalanmak için zaman ayırmalıdırlar. Finansal planlama bu noktada kritik önem taşımaktadır. İşletmelerin, hangi destek programlarına başvurabileceklerini belirlemek ve bu programların gereksinimlerini karşılamak için detaylı bir finansal plan hazırlamaları gerekmektedir.
Sonuç olarak, devlet destekleri ve grantler, küçük işletmelerin büyümesi ve rekabet gücünün artırılması için önemli bir fırsattır. Ancak, bu fırsatlardan tam olarak yararlanabilmek için, işletme sahiplerinin mevcut programları dikkatlice incelemeleri, uygun olanları seçmeleri ve etkili bir finansal planlama yapmaları gerekmektedir. Bu sayede, işletmeler daha sürdürülebilir ve başarılı olabilirler.
Uygun Finansman Araçları
Küçük işletmeler için finansman bulmak, büyüme ve sürdürülebilirlik için kritik öneme sahiptir. Ancak, doğru finansman aracını seçmek, işletmenin ihtiyaçlarına ve risk toleransına bağlı olarak karmaşık olabilir. Bu bölümde, küçük işletmelerin erişebileceği çeşitli devlet teşvikleri ve finansal planlama stratejilerini ele alacağız.
Devlet teşvikleri, küçük işletmelerin finansal yüklerini hafifletmek ve büyümelerini desteklemek amacıyla hükümet tarafından sunulan hibe, kredi ve vergi indirimlerini içerir. Bu teşvikler, işletmenin sektörüne, büyüklüğüne ve konumuna bağlı olarak değişebilir. Örneğin, yenilenebilir enerji sektöründe faaliyet gösteren küçük işletmeler, enerji verimliliği yatırımları için özel hibe programlarına başvurabilirler. Tarım sektöründeki işletmeler ise tarımsal kalkınmayı destekleyen kredilerden yararlanabilirler. Türkiye’de KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) gibi kurumlar, çeşitli hibe ve kredi programları sunarak küçük işletmeleri desteklemektedir. Bu programların detayları ve başvuru şartları KOSGEB’in resmi internet sitesinde bulunabilir.
Finansal planlama, işletmenin finansal hedeflerine ulaşmak için gerekli adımları belirleyen ve uygulayan sistematik bir süreçtir. İyi bir finansal plan, işletmenin gelirlerini, giderlerini ve nakit akışını tahmin etmeyi, finansman ihtiyaçlarını belirlemeyi ve uygun finansman kaynaklarını seçmeyi içerir. Bir iş planı, finansal planlamanın temelini oluşturur ve yatırımcıları ikna etmek için önemli bir araçtır. Finansal tabloların düzenli olarak incelenmesi ve analiz edilmesi, işletmenin mali durumunu takip etmek ve olası sorunları erken aşamada tespit etmek için elzemdir. Örneğin, bir işletmenin nakit akışı sıkıntısı yaşıyorsa, kısa vadeli kredi veya faktöring gibi finansman araçlarını değerlendirebilir.
Krediler, küçük işletmeler için yaygın bir finansman aracıdır. Bankalar, kredi birlikleri ve diğer finans kurumları, farklı koşullar ve faiz oranlarıyla çeşitli kredi seçenekleri sunar. İşletme kredileri, işletmenin varlıklarını teminat olarak kullanabilir veya kullanmayabilir. Kredi başvurusu yapmadan önce, işletmenin kredi puanını ve mali durumunu iyileştirmek önemlidir. Yüksek bir kredi puanı, daha düşük faiz oranları ve daha uygun kredi koşulları elde etmeyi kolaylaştırır. Ayrıca, işletmenin detaylı bir iş planı hazırlaması ve finansal tablolarını sunması, kredi başvurusunun onaylanma şansını artırır.
Hibe programları, geri ödeme yükümlülüğü olmadan işletmelere sağlanan finansman desteğidir. Hibe programları genellikle belirli sektörlere veya amaçlara yöneliktir ve rekabetçi bir başvuru süreci içerir. Hibe başvuruları, detaylı bir proje önerisi ve bütçe planı gerektirir. Hibe alma olasılığını artırmak için, işletmenin güçlü bir proje önerisi hazırlaması ve başvuru sürecini dikkatlice takip etmesi gerekir. Örneğin, Avrupa Birliği tarafından sunulan hibe programları, yenilikçi işletmeleri desteklemek amacıyla önemli miktarda fon sağlamaktadır.
Sonuç olarak, küçük işletmeler için uygun finansman aracının seçimi, işletmenin özel ihtiyaçlarına, risk toleransına ve uzun vadeli hedeflerine bağlıdır. Devlet teşvikleri ve iyi bir finansal planlama, işletmenin finansal istikrarını sağlamak ve büyümesini desteklemek için kritik öneme sahiptir. İşletme sahipleri, çeşitli finansman seçeneklerini dikkatlice değerlendirmeli ve kendileri için en uygun olanı seçmelidir.
Küçük İşletmeler için Devlet Teşvikleri ve Finansal Planlama
İşletme Maliyetlerini Azaltma
Küçük işletmelerin en büyük zorluklarından biri, yüksek işletme maliyetleri ile başa çıkmaktır. Rekabetçi kalmak ve karlılığı sağlamak için maliyetleri kontrol altında tutmak hayati önem taşır. Neyse ki, küçük işletmeler maliyetlerini azaltmak için çeşitli stratejiler kullanabilir ve bu konuda devletin sunduğu teşviklerden de faydalanabilirler.
Birçok küçük işletme, enerji maliyetleri ile mücadele eder. Enerji tüketimini azaltmak için enerji verimliliği önlemlerine yatırım yapmak, uzun vadede önemli tasarruflar sağlayabilir. Örneğin, LED aydınlatma sistemlerine geçiş yapmak, eski ekipmanları daha verimli olanlarla değiştirmek ve ısı yalıtımını iyileştirmek gibi adımlar, enerji tüketimini önemli ölçüde azaltabilir. Devlet teşvikleri kapsamında, enerji verimliliği projeleri için hibe veya düşük faizli krediler sunulmaktadır. Örneğin, bazı ülkelerde güneş enerjisi sistemlerine yapılan yatırımlar için %50’ye varan oranlarda hibe desteği sağlanmaktadır. Bu teşvikler, enerji maliyetlerinde önemli bir düşüş sağlayarak işletmelerin karlılığını artırır.
İşgücü maliyetleri, küçük işletmeler için genellikle en büyük gider kalemlerinden biridir. İşgücü maliyetlerini azaltmak için, işletmeler verimliliklerini artıracak stratejiler geliştirebilirler. Örneğin, çalışanların eğitimine yatırım yapmak, daha verimli çalışma yöntemleri geliştirmek ve teknolojik çözümlerden yararlanmak, işgücü verimliliğini artırabilir. Ayrıca, uzaktan çalışma olanağı sunmak veya esnek çalışma saatleri uygulamak, işletmelerin personel giderlerinde tasarruf etmelerine yardımcı olabilir. Bazı ülkelerde, işe alım teşvikleri gibi programlar sayesinde, yeni çalışan istihdam eden işletmelere devlet tarafından destek sağlanmaktadır.
Tedarik zinciri yönetimi, maliyetleri kontrol altında tutmada önemli bir rol oynar. Tedarikçilerle güçlü ilişkiler kurmak, daha iyi fiyatlar elde etmek ve malzeme maliyetlerini azaltmak için müzakere gücünü artırır. Ayrıca, stok yönetimini optimize etmek, gereksiz stok birikimini önleyerek depolama maliyetlerini düşürür. Dijitalleşme ve tedarik zinciri yazılımları kullanımı, tedarik zinciri süreçlerini optimize ederek verimliliği artırır ve maliyetleri düşürür. Örneğin, bir araştırmaya göre, etkin bir tedarik zinciri yönetimi, küçük işletmelerin maliyetlerini ortalama %10-15 oranında azaltabilir.
Son olarak, finansal planlama, işletme maliyetlerini azaltmada kritik öneme sahiptir. Bütçe oluşturmak, gelir ve giderleri düzenli olarak takip etmek ve gelecekteki mali ihtiyaçları tahmin etmek, işletmelerin mali durumlarını kontrol altında tutmalarına ve gereksiz harcamaları önlemelerine yardımcı olur. Finansal analiz araçları kullanarak maliyetleri analiz etmek ve verimliliği artırmak için stratejiler geliştirmek, küçük işletmelerin uzun vadeli başarısı için olmazsa olmazdır. Devlet tarafından sunulan kobi danışmanlık hizmetlerinden yararlanarak, işletmeler finansal planlama konusunda uzmanlardan destek alabilirler.
Finansal Planlama Rehberi
Küçük işletmelerin başarısı, sağlam bir finansal planlama stratejisine bağlıdır. Bu strateji, sadece gelecekteki büyümeyi öngörmekle kalmaz, aynı zamanda mevcut kaynakların etkin yönetimini ve olası risklerin azaltılmasını da kapsar. Özellikle de yeni başlayan işletmeler için, doğru planlama, devlet teşviklerinden faydalanma ve sürdürülebilir büyüme sağlama açısından kritik önem taşır.
Bir finansal plan, işletmenizin kısa ve uzun vadeli hedeflerini, gelir ve gider tahminlerinizi, sermaye ihtiyacınızı ve finansman kaynaklarınızı detaylı bir şekilde ele almalıdır. Bu plan, işletmenizin mali sağlığını izlemek ve gerekli ayarlamaları yapmak için düzenli olarak gözden geçirilmeli ve güncellenmelidir. İyi bir finansal plan, işletme kredisi başvurularında da önemli bir rol oynar. Bankalar ve yatırımcılar, işletmenizin geleceğini ve mali istikrarını anlamalarına yardımcı olacak sağlam bir plana ihtiyaç duyarlar.
Devlet teşvikleri, küçük işletmelerin finansal yüklerini hafifletmek ve büyümelerini desteklemek amacıyla sunulan önemli bir kaynaktır. Bu teşvikler, hibe programları, düşük faizli krediler, vergi indirimleri ve diğer mali destekler şeklinde olabilir. Ancak, bu teşviklerden faydalanmak için, işletmenizin detaylı bir finansal planlama yapması ve uygunluk kriterlerini karşılaması gerekir. Örneğin, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi (KOSGEB), Türkiye’de küçük işletmelere çeşitli hibeler ve krediler sunmaktadır. Bu programların detaylarını araştırmak ve başvuru süreçlerini anlamak, işletmenizin finansal sağlığını önemli ölçüde iyileştirebilir.
Örneğin, bir restoran açmayı planlayan bir girişimci, detaylı bir iş planı hazırlamalı ve bu plana bağlı olarak bir finansal plan oluşturmalıdır. Bu plan, restoranın başlangıç maliyetlerini (kira, ekipman, malzemeler), işletme giderlerini (personel maaşları, faturalar), tahmini gelirlerini ve karlılık hedeflerini içermelidir. Ayrıca, KOSGEB gibi kurumlardan alabileceği hibe veya kredi olanaklarını da değerlendirmelidir. Bu sayede, işletmenin finansal riskleri azaltılabilir ve sürdürülebilir bir büyüme sağlanabilir.
Birçok küçük işletmenin başarısızlığının temel nedenlerinden biri, yetersiz finansal planlamadır. İstatistiklere göre, küçük işletmelerin %80’i ilk beş yıl içinde kapanmaktadır ve bunun başlıca sebeplerinden biri de nakit akışı yönetimi sorunlarıdır. İyi bir finansal plan, bu tür sorunları önceden tespit etmeye ve çözüm üretmeye yardımcı olur. Bu nedenle, küçük işletme sahipleri, finansal planlamaya ciddiyetle yaklaşmalı ve profesyonel destek almayı düşünmelidirler. Bir muhasebeci veya finansal danışman, işletmenizin ihtiyaçlarına uygun bir plan oluşturmanıza ve devlet teşviklerinden en iyi şekilde yararlanmanıza yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, küçük işletmeler için devlet teşvikleri ve finansal planlama, işletmenin başarısı için el ele giden iki önemli unsurdur. Detaylı bir finansal plan, işletmenizin geleceğini güvence altına alırken, devlet teşvikleri ise bu yolculukta önemli bir destek sağlayacaktır. Bu rehber, bu iki önemli unsurun önemini vurgulamakta ve işletme sahiplerinin daha bilinçli kararlar almalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
Küçük İşletmeler için Devlet Teşvikleri ve Finansal Planlama
Gelir-Gider Analizi ve Tahmini
Küçük bir işletmenin başarısı, sağlam bir finansal planlama üzerine kuruludur. Bu planlamanın en temel unsurlarından biri de gelir-gider analizi ve tahminidir. Gelir-gider analizi, işletmenizin geçmiş performansını değerlendirmenizi ve mevcut mali durumunuzu anlamanızı sağlar. Tahmin ise gelecekteki performansınızı öngörmenize ve olası riskleri yönetmenize yardımcı olur. Bu analiz ve tahminler, devlet teşviklerinden faydalanmak için de kritik öneme sahiptir.
Gelir analizi, işletmenizin gelir kaynaklarını ve bunlardan elde edilen geliri detaylı bir şekilde incelemeyi içerir. Örneğin, bir restoran için gelir kaynakları yemek satışları, içecek satışları ve catering hizmetleri olabilir. Her bir kaynaktan elde edilen gelirin ayrı ayrı analiz edilmesi, hangi ürün veya hizmetlerin daha karlı olduğunu ve pazarlama stratejilerinin nasıl optimize edilebileceğini gösterir. Örneğin, satış verilerinizi analiz ederek en çok satan yemeklerinizi belirleyebilir ve bunlara daha fazla odaklanabilirsiniz. Gelir projeksiyonları ise gelecekteki satışları tahmin etmek için kullanılır ve bu tahminler, pazar araştırması, geçmiş performans verileri ve sektör trendleri gibi faktörlere dayanır.
Gider analizi ise işletmenizin tüm maliyetlerini belirlemeyi kapsar. Bu maliyetler, doğrudan maliyetler (malzeme maliyetleri, işçilik maliyetleri) ve dolaylı maliyetler (kira, faturalar, pazarlama giderleri) olarak ikiye ayrılabilir. Her bir gider kaleminin ayrı ayrı analiz edilmesi, maliyetleri kontrol altına almak ve verimliliği artırmak için fırsatlar sunar. Örneğin, enerji faturalarınızı azaltmak için enerji tasarruflu ekipmanlar kullanabilir veya pazarlama stratejilerinizi daha etkili hale getirerek pazarlama maliyetlerinizi düşürebilirsiniz. Gider tahminleri ise gelecekteki maliyetleri tahmin etmek için kullanılır ve bu tahminler, enflasyon oranları, tedarikçi fiyatlandırmaları ve işletme büyümesi gibi faktörlere dayanır.
Gelir ve gider analizleri birlikte değerlendirildiğinde, işletmenizin karlılığını ve finansal sağlığını anlamak mümkün olur. Bu analizler, devlet teşviklerinden faydalanmak için de önemlidir. Birçok devlet teşviği, işletmelerin mali durumlarına ve büyüme potansiyellerine bağlı olarak verilir. Dolayısıyla, detaylı bir gelir-gider analizi ve tahmini, uygun teşvik programlarını belirlemenize ve başvuru sürecinde güçlü bir argüman sunmanıza yardımcı olur. Örneğin, KOBİ’lere yönelik hibe programları, işletmelerin finansal planlarını ve büyüme projeksiyonlarını değerlendirerek destek sağlar. Birçok ülkede, işletmelerin %10’unun bile gelir-gider analizini doğru bir şekilde yapmadığına dair istatistikler bulunmaktadır. Bu durum, birçok işletmenin potansiyel teşviklerden yararlanamamasına neden olmaktadır.
Sonuç olarak, gelir-gider analizi ve tahmini, küçük işletmeler için hayati önem taşır. Bu analizler, işletmenizin performansını anlamak, geleceği planlamak ve devlet teşviklerinden faydalanmak için gereklidir. Dolayısıyla, küçük işletme sahipleri, finansal planlamalarına bu unsurları dahil etmeli ve düzenli olarak güncellemeler yapmalıdır.
Bu çalışma, küçük işletmeler için erişilebilir olan devlet teşvikleri ve etkili finansal planlama stratejilerinin önemini ele almıştır. Araştırma boyunca, çeşitli teşvik programlarının türlerini, başvuru süreçlerini ve bu programların küçük işletmelerin büyüme ve istikrarına nasıl katkıda bulunduğunu inceledik. Finansal planlamanın, işletmelerin başarılı olması için hayati önem taşıdığı ve devlet desteklerinin bu planlamayı destekleyerek riskleri azalttığı ve büyümeyi hızlandırdığı vurgulanmıştır. Çalışmamız, doğru planlama ve teşviklerden yararlanmanın, küçük işletmelerin sürdürülebilirliğini ve rekabet gücünü önemli ölçüde artırabileceğini göstermektedir.
Devlet teşvikleri, özellikle başlangıç aşamasındaki işletmeler için büyük bir destek sağlamaktadır. Ancak, bu teşviklerden yararlanmak için işletme sahiplerinin, mevcut programları ve şartlarını dikkatlice incelemeleri ve doğru başvuruları yapmaları gerekmektedir. Çalışmamızda ele alınan örnekler, finansal planlamanın, teşviklerden en iyi şekilde yararlanmak için olmazsa olmaz bir unsur olduğunu göstermiştir. İyi hazırlanmış bir iş planı, hem yatırımcıları hem de devlet kurumlarını ikna etmek ve fon sağlamak için kritik öneme sahiptir. Ayrıca, finansal projeksiyonlar ve risk analizi, olası zorlukları önceden tahmin ederek işletmenin sağlam bir zemine oturmasını sağlar.
Geleceğe baktığımızda, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı teşviklerin artması beklenmektedir. Yeşil ekonomiye geçiş ve teknoloji tabanlı işletmelerin desteklenmesi, gelecekteki devlet politikalarının temelini oluşturacaktır. Bu nedenle, küçük işletmelerin bu trendlere uyum sağlaması ve dijital dönüşüme yatırım yapması büyük önem taşımaktadır. Yapay zeka ve büyük veri analitiği gibi teknolojilerin kullanımı, finansal planlamanın daha hassas ve etkin bir şekilde yapılmasına olanak tanıyacaktır. Bununla birlikte, teşvik programlarının şeffaflığının ve erişilebilirliğinin artırılması, tüm küçük işletmelerin bu desteklerden eşit şekilde faydalanabilmesi için önemli bir adımdır.
Sonuç olarak, küçük işletmelerin başarısı için devlet teşvikleri ve etkin finansal planlama arasındaki sinerji, göz ardı edilemez bir gerçektir. Gelecekte, bu iki unsurun birlikte daha da güçlü bir şekilde işbirliği yaparak, ekonomik büyümeye ve istihdama önemli katkılar sağlaması beklenmektedir. Bu çalışmanın, küçük işletme sahiplerine ve politika yapıcılara, küçük işletmelerin gelişmesi ve sürdürülebilirliği için gerekli adımları atmalarında yardımcı olacağı umulmaktadır.