Türkiye’de girişimciliğin gelişmesi ve küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ’ler) güçlenmesi için devlet tarafından sağlanan destekler oldukça önemlidir. Bu desteklerin başında ise KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) teşvikleri gelmektedir. KOSGEB, yeni işletmelerin kurulmasından mevcut işletmelerin geliştirilmesine kadar geniş bir yelpazede finansal ve teknik destekler sunarak, girişimcilerin karşılaşabileceği riskleri azaltmayı hedeflemektedir. Ancak, iş kurmak her zaman riskli bir girişimdir ve başarılı olmak için kapsamlı bir planlama ve doğru stratejiler gerekmektedir. Bu yazı, KOSGEB teşviklerinden nasıl en iyi şekilde yararlanarak iş kurmanın risklerini nasıl azaltabileceğinizi detaylı bir şekilde ele alacaktır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, her yıl binlerce yeni işletme kurulmaktadır. Ancak, bu işletmelerin önemli bir kısmı ilk birkaç yıl içinde faaliyetlerini durdurmaktadır. İşletmelerin başarısızlığının başlıca nedenleri arasında yetersiz sermaye, pazar araştırmasının eksikliği, yanlış stratejik planlama ve rekabetçi ortamda ayakta kalma zorluğu sayılabilir. Bu zorlukların üstesinden gelmek için girişimcilerin planlı ve kontrollü bir şekilde ilerlemesi büyük önem taşımaktadır. KOSGEB teşvikleri, bu zorlukların aşılmasında girişimcilere önemli bir destek sağlamaktadır. Örneğin, KOSGEB’in hibe ve kredi destekleri, işletmelerin kuruluş aşamasında ihtiyaç duydukları sermayeye erişimlerini kolaylaştırmakta ve finansal riskleri azaltmaktadır. Ayrıca, iş planı hazırlama, pazarlama ve yönetim konularında sağlanan danışmanlık hizmetleri de girişimcilerin işletmelerini daha başarılı bir şekilde yönetmelerine yardımcı olmaktadır.
Örnek olarak, yeni bir teknoloji şirketi kuran bir girişimciyi ele alalım. Bu girişimci, geliştirdiği yazılımı pazarlamak ve şirketini büyütmek için önemli bir sermayeye ihtiyaç duymaktadır. KOSGEB’in sağladığı hibe ve düşük faizli krediler, bu girişimcinin sermaye ihtiyacını karşılamasına ve işini büyütmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, KOSGEB’in sunduğu işletme danışmanlık hizmetleri, girişimcinin pazarlama stratejilerini geliştirmekte ve işletmesini daha etkin bir şekilde yönetmekte destek sağlayacaktır. Bu sayede, girişimci işletmesinin başarısız olma riskini azaltmış olur. Ancak, KOSGEB desteklerinden faydalanmanın da kendi içinde bir süreç gerektirdiğini unutmamak gerekir. Başvuru koşullarının yerine getirilmesi, detaylı bir iş planının hazırlanması ve gerekli belgelerin eksiksiz sunulması gibi adımlar, başarılı bir başvuru için oldukça önemlidir.
Sonuç olarak, KOSGEB teşvikleri, girişimcilerin iş kurma sürecinde karşılaştıkları riskleri azaltmada önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, bu teşviklerin yalnızca bir destek aracı olduğunu ve başarının temel şartının iyi planlama, doğru stratejiler ve sürekli çaba olduğunu unutmamak gerekir. Bu yazı, KOSGEB teşviklerinin ayrıntılarını, başvuru süreçlerini ve işletmelerin başarısı için gerekli diğer faktörleri detaylı bir şekilde ele alarak, girişimcilere yol göstermeyi amaçlamaktadır.
KOSGEB Destekleri ve Avantajları
Türkiye’de girişimciliği desteklemek amacıyla kurulan KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı), iş kurmak isteyen veya mevcut işletmesini büyütmek isteyenlere çeşitli hibeler, krediler, eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Bu destekler, iş kurma riskini önemli ölçüde azaltarak girişimcilerin başarı şansını artırmaktadır. KOSGEB’in sunduğu avantajlar, finansal destekten iş geliştirme stratejilerine kadar geniş bir yelpazede yer almaktadır.
Finansal destekler açısından KOSGEB, geri ödemeli ve geri ödemesiz olmak üzere çeşitli hibeler ve krediler sağlamaktadır. Geri ödemesiz hibeler, özellikle yeni iş kuran girişimciler için önemli bir destek kaynağı oluşturur. Örneğin, KOSGEB’in Yeni Girişimci Destek Programı kapsamında, uygun şartları sağlayan girişimciler 50.000 TL’ye kadar geri ödemesiz hibe alabilirler. Bu hibe, işletmenin kuruluş aşamasındaki giderlerini karşılamak için kullanılabilir. Ayrıca, KOSGEB aracılığıyla düşük faizli krediler de temin edilebilir, bu da işletmenin finansal yükünü hafifletir.
Eğitim ve danışmanlık hizmetleri de KOSGEB’in sunduğu önemli avantajlardan biridir. KOSGEB, iş planı hazırlama, pazarlama stratejileri geliştirme, finansal yönetim ve insan kaynakları yönetimi gibi konularda ücretsiz veya düşük ücretli eğitim programları düzenlemektedir. Bu programlar, girişimcilerin işletmelerini daha etkin ve verimli bir şekilde yönetmelerini sağlar. Ayrıca, KOSGEB’in uzman danışmanları, girişimcilere işletmeleriyle ilgili her türlü konuda kişiselleştirilmiş danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Bu danışmanlık hizmetleri, işletmenin karşılaşabileceği sorunların önceden tespit edilmesine ve çözüm bulunmasına yardımcı olur.
KOSGEB desteklerinden yararlanmanın, iş kurma riskini azaltmada önemli bir rol oynadığını gösteren istatistikler mevcuttur. Örneğin, KOSGEB desteklerinden yararlanan işletmelerin hayatta kalma oranının destek almayan işletmelere göre daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Bu, KOSGEB desteklerinin işletmelerin sürdürülebilirliğini artırdığını göstermektedir. Ayrıca, KOSGEB destekli işletmelerin istihdam yaratma kapasitesinin de daha yüksek olduğu bilinmektedir. Bu durum, KOSGEB’in hem girişimciler hem de ülke ekonomisi için önemli bir katkı sağladığını kanıtlamaktadır.
Sonuç olarak, KOSGEB destekleri, iş kurma riskini azaltmak ve işletmenin başarı şansını artırmak için önemli bir araçtır. Finansal destekler, eğitim ve danışmanlık hizmetleri, işletmenin kuruluş ve büyüme aşamalarında karşılaşabileceği zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı olur. Girişimciler, KOSGEB’in sunduğu imkanlardan faydalanarak işletmelerini daha güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde kurabilir ve geliştirebilirler.
KOSGEB Teşvikleri ile İş Kurarak Riskleri Nasıl Azaltırsınız?
İş Kurma Risklerini Azaltma Yolları
İş kurmak heyecan verici bir adımdır, ancak aynı zamanda yüksek riskler de içerir. Başarısızlık oranları oldukça yüksektir ve birçok faktör bu riski artırabilir. Ancak, doğru planlama ve kaynaklarla bu riskleri önemli ölçüde azaltmak mümkündür. KOSGEB teşviklerinden faydalanmak, bu riskleri azaltmada kritik bir rol oynar.
KOSGEB, küçük ve orta ölçekli işletmeleri (KOBİ’ler) desteklemek amacıyla çeşitli hibe ve kredi programları sunmaktadır. Bu programlar, işletmelerin kuruluş aşamasında karşılaştıkları finansal zorlukları aşmalarına ve iş planlarını hayata geçirmelerine yardımcı olur. Örneğin, KOSGEB’in yeni girişimcilere yönelik hibe programları, işletme kurulum maliyetlerini karşılamak için önemli bir kaynak sağlayabilir. Bu da, başlangıç sermayesi eksikliği nedeniyle yaşanabilecek riskleri en aza indirir.
Bir işletmenin başarısızlığının en yaygın nedenlerinden biri, pazar araştırmasının yetersizliğidir. KOSGEB, işletmelerin pazar araştırması yapmalarına ve iş planlarını geliştirmelerine yardımcı olmak için danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Bu hizmetler, potansiyel müşteri kitlesini, rekabet ortamını ve pazar trendlerini anlamak için değerli bilgiler sağlar. Dolayısıyla, doğru pazar araştırması ile yanlış ürün veya hizmet sunumu riskini azaltabilirsiniz. Örneğin, piyasada zaten yoğun bir rekabet varsa, farklılaşma stratejileri geliştirmek için bu danışmanlık hizmetlerinden faydalanabilirsiniz.
İş planı, bir işletmenin başarısı için olmazsa olmazdır. KOSGEB, iş planı hazırlama konusunda da destek sunmaktadır. İyi hazırlanmış bir iş planı, işletmenin hedeflerini, stratejilerini ve finansal projeksiyonlarını detaylı bir şekilde ortaya koyar. Bu sayede, olası riskleri önceden tespit edip, önlem almanız mümkün olur. Örneğin, olası maliyet artışlarını ve satış düşüşlerini senaryolar halinde değerlendirerek, olası senaryolara karşı önlemler geliştirebilirsiniz. İstatistiklere göre, iş planı olan işletmelerin başarısızlık oranı, iş planı olmayan işletmelere göre önemli ölçüde daha düşüktür.
Ayrıca, KOSGEB’in sunduğu eğitim ve danışmanlık programları, işletme sahiplerinin iş yönetimi, pazarlama ve finans konularında bilgilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Bu eğitimler, işletmelerin karşılaşabileceği zorlukları daha iyi anlamalarını ve bunlara daha etkin bir şekilde çözüm üretmelerini sağlar. Örneğin, finansal yönetim eğitimleri sayesinde, işletmenizin mali durumunu daha iyi takip edebilir ve olası mali sorunları önleyebilirsiniz. İşletme yönetimi becerilerinin eksikliği, birçok işletmenin başarısız olmasının önemli bir nedenidir ve KOSGEB bu konuda önemli bir destek sunmaktadır.
Sonuç olarak, KOSGEB teşviklerinden faydalanarak iş kurma risklerini önemli ölçüde azaltmak mümkündür. Finansal destek, danışmanlık hizmetleri ve eğitim programları, yeni girişimcilere işlerini kurma ve büyütme sürecinde büyük avantaj sağlar. Ancak, KOSGEB desteklerinden faydalanmanın yanı sıra, detaylı bir pazar araştırması yapmak, sağlam bir iş planı geliştirmek ve sürekli öğrenmeye açık olmak da başarının temel unsurlarıdır.
KOSGEB Teşvikleri ile İş Kurarak Riskleri Nasıl Azaltırsınız?
Başarılı İş Planı Hazırlama
İş kurmak heyecan verici bir süreç olsa da, yüksek bir risk içerir. İstatistiklere göre, yeni kurulan işletmelerin büyük bir yüzdesi ilk birkaç yıl içinde kapanıyor. Ancak, iyi hazırlanmış bir iş planı, bu riskleri önemli ölçüde azaltmada kritik bir rol oynar. Özellikle KOSGEB gibi kurumlardan sağlanan teşviklerden yararlanmak isteyen girişimciler için, detaylı ve ikna edici bir iş planı olmazsa olmazdır.
Başarılı bir iş planı, sadece bir belge olmaktan öte, işletmenizin yol haritasıdır. Hedef kitlenizi, pazar araştırmalarınızı, rekabet analizinizi, mali projeksiyonlarınızı ve pazarlama stratejinizi kapsamlı bir şekilde ele almalıdır. KOSGEB başvurularında, iş planınızın kapsamlılığı ve gerçekçiliği, teşvik alma şansınızı doğrudan etkiler. Örneğin, pazar araştırmalarınızda hedef kitlenizin ihtiyaçlarını ve tercihlerini detaylı olarak analiz etmeniz, ürün veya hizmetinizin pazarda tutunma olasılığını artırır ve KOSGEB değerlendiricilerini ikna eder.
Pazar araştırması bölümünde, rakiplerinizin güçlü ve zayıf yönlerini analiz etmeli, pazar büyüklüğünü ve potansiyelini belirlemeli ve hedef kitlenizin demografik özelliklerini, alışkanlıklarını ve ihtiyaçlarını derinlemesine incelemelisiniz. Bu bölümde kullanacağınız grafikler ve tablolar, iş planınızı daha anlaşılır ve ikna edici hale getirecektir. Örneğin, “Türkiye’de online alışveriş pazarının 2023 yılında %X oranında büyüdüğü” gibi istatistiksel veriler, işinizin büyüme potansiyelini destekleyecektir.
Mali projeksiyonlar, iş planınızın en önemli bölümlerinden biridir. Gelir ve gider tahminlerinizi, karlılık analizlerinizi, sermaye ihtiyacınızı ve geri ödeme planınızı detaylı olarak sunmalısınız. Bu bölümde, gerçekçi ve makul tahminler yapmanız, KOSGEB değerlendiricilerinin güvenini kazanmanız için olmazsa olmazdır. Yanlış veya abartılı tahminler, başvurunuzu olumsuz etkileyebilir. Örneğin, 3 yıllık bir süreç için aylık gelir ve gider projeksiyonları tablosu hazırlayarak, işletmenizin finansal sürdürülebilirliğini gösterebilirsiniz.
Pazarlama stratejisi bölümünde ise, hedef kitlenize nasıl ulaşacağınızı, ürün veya hizmetinizi nasıl tanıtacağınızı ve satışlarınızı nasıl artıracağınızı açıklamalısınız. Dijital pazarlama, sosyal medya stratejileri, reklam kampanyaları gibi konuları ele alarak, pazarlama planınızın detaylarını sunmalısınız. Örneğin, sosyal medya platformlarında hedefli reklam kampanyaları yürütmeyi planlıyorsanız, bu kampanyaların bütçesini ve hedeflerini de belirtmelisiniz. Unutmayın ki, kapsamlı ve detaylı bir iş planı, KOSGEB teşviklerinden yararlanmanızı kolaylaştıracak ve işletmenizin başarısını artıracaktır.
Sonuç olarak, KOSGEB teşviklerinden yararlanarak iş kurmanın risklerini azaltmanın en etkili yolu, kapsamlı ve detaylı bir iş planı hazırlamaktır. Bu plan, işletmenizin geleceğini şekillendirecek önemli bir araçtır ve başarı şansınızı önemli ölçüde artırır.
KOSGEB Teşvikleri ile İş Kurarak Riskleri Nasıl Azaltırsınız?
Finansal Planlama ve Yönetimi
Yeni bir iş kurmak heyecan verici olsa da, finansal riskler her zaman büyük bir endişe kaynağıdır. KOSGEB teşviklerinden yararlanarak iş kurmak, bu riskleri önemli ölçüde azaltmanıza yardımcı olabilir. Ancak, teşviklerin tam potansiyelinden yararlanmak için sağlam bir finansal planlama ve yönetim stratejisi hayati önem taşır. Sadece teşviklerin varlığı yeterli değildir; bu kaynakları etkin ve verimli bir şekilde kullanmak, işinizin uzun vadeli başarısı için kritiktir.
Öncelikle, detaylı bir iş planı hazırlamanız gerekir. Bu plan, işinizin maliyetlerini, gelirlerini ve karlılığını tahmin etmelidir. İş planınız, KOSGEB teşvik başvurunuzda da kullanacağınız temel belgedir. Gelir projeksiyonlarınız gerçekçi olmalı ve pazar araştırmalarına dayanmalıdır. Maliyet kalemlerinizi ayrıntılı olarak listelemeli ve olası riskleri değerlendirmelisiniz. Örneğin, beklenmedik bir arıza durumunda yedek bütçe ayırmak, olası mali kayıpları önlemenize yardımcı olur. Birçok girişimcinin hata yaptığı nokta, gelirleri abartıp maliyetleri hafife almasıdır.
KOSGEB teşvikleri, işletmenizin başlangıç maliyetlerini karşılamanıza yardımcı olabilir. Bunlar, makine ekipman alımı, iş yeri kirası, personel giderleri ve pazarlama maliyetleri gibi çeşitli giderleri içerebilir. Ancak, bu teşvikler sonsuza kadar süren bir kaynak değildir. Bu nedenle, teşviklerden elde ettiğiniz fonları dikkatlice yönetmeli ve uzun vadeli bir finansal strateji geliştirmelisiniz. Örneğin, 50.000 TL hibe alan bir işletme, bu parayı sadece kısa vadeli ihtiyaçlar için değil, aynı zamanda gelecekteki büyüme ve olası risklere karşı bir güvence fonu olarak da kullanmalıdır.
Finansal yönetim, sadece para harcamakla ilgili değildir; aynı zamanda gelirleri izlemek, maliyetleri kontrol altında tutmak ve nakit akışını yönetmek anlamına gelir. Düzenli olarak finansal tablolarınızı inceleyerek işletmenizin mali durumunu takip etmeniz önemlidir. Bu sayede, olası sorunları erken aşamada tespit edip önlem alabilirsiniz. Örneğin, bir muhasebeci ile çalışarak düzenli mali raporlar almanız, olası mali sıkıntıları önceden görebilmenize yardımcı olacaktır. Birçok küçük işletme, yetersiz nakit akışı nedeniyle başarısız olur; bu nedenle, sürekli nakit akışını izlemek hayati önem taşır.
Son olarak, acil durum fonu oluşturmayı unutmayın. Beklenmedik olaylar, örneğin, bir makine arızası veya beklenmedik bir ekonomik durgunluk, işletmenizi ciddi şekilde etkileyebilir. Bu tür durumlar için hazırlanmış bir acil durum fonu, işletmenizin ayakta kalmasına ve olası riskleri aşmasına yardımcı olacaktır. İstatistiklere göre, yeni işletmelerin %20’si ilk yıl içinde kapanmaktadır. İyi bir finansal planlama ve yönetim ile bu riski önemli ölçüde azaltabilirsiniz.
Pazar Araştırması ve Analizi
KOSGEB teşviklerinden faydalanarak iş kurmak, girişimcilere önemli bir fırsat sunsa da, riskleri en aza indirmek için kapsamlı bir pazar araştırması ve analizi şarttır. Bu süreç, iş fikrinizin gerçekçi olup olmadığını, hedef kitlenizin ihtiyaçlarını ve beklentilerini, rakiplerinizi ve pazar dinamiklerini anlamanızı sağlar. İyi planlanmış bir pazar araştırması, başarısızlığa yol açabilecek birçok potansiyel sorunu önceden tespit etmenize yardımcı olur ve KOSGEB desteklerinin verimli bir şekilde kullanılmasını sağlar.
Öncelikle, hedef kitlenizi net bir şekilde tanımlamanız gerekir. Kimlere ürün veya hizmetinizi satmayı planlıyorsunuz? Yaşları, gelir düzeyleri, yaşam tarzları, alışkanlıkları ve ihtiyaçları neler? Bu sorulara verdiğiniz cevaplar, pazarlama stratejinizi şekillendirmede oldukça önemlidir. Örneğin, organik ürünler satan bir işletme kurmayı düşünüyorsanız, hedef kitleniz çevre bilincine sahip, sağlıklı yaşam tarzını benimsemiş ve organik ürünlere daha yüksek fiyat ödemeye istekli kişiler olabilir. Bu gruptaki bireylerin sayısı, coğrafi dağılımı ve satın alma gücü gibi verileri istatistiki veriler ile destekleyerek daha sağlam bir temel oluşturmalısınız.
Rakip analizi, pazar araştırmasının olmazsa olmaz bir parçasıdır. Pazarınızda faaliyet gösteren diğer işletmeleri inceleyerek, güçlü ve zayıf yönlerini, fiyatlandırma stratejilerini, pazarlama yöntemlerini ve müşteri memnuniyet düzeylerini analiz etmelisiniz. Bu analiz, kendi işletmeniz için rekabet avantajı yaratmanıza yardımcı olacaktır. Örneğin, rakiplerinizin eksikliklerini tespit ederek, onların sunmadığı bir hizmet veya ürünü sunarak veya daha iyi bir müşteri deneyimi sağlayarak pazarda öne çıkabilirsiniz. Rakiplerinizi sadece doğrudan rakipler olarak düşünmeyin; dolaylı rakiplerinizi de analiz etmek önemlidir. Örneğin, organik ürünler satan bir işletme için, konvansiyonel marketler de dolaylı birer rakip olabilir.
Pazar büyüklüğü ve potansiyeli tahminini yapmak da oldukça önemlidir. Pazarınızın ne kadar büyük olduğunu ve gelecekte nasıl bir büyüme trendi göstereceğini araştırmanız gerekir. Bu konuda sektör raporları, istatistik kuruluşlarının verileri ve pazar araştırması şirketlerinin raporlarından faydalanabilirsiniz. Örneğin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, belirli sektörlerin büyüklüğü ve gelecek projeksiyonları hakkında bilgi sunar. Bu verileri kullanarak, işletmenizin uzun vadeli sürdürülebilirliğini değerlendirebilirsiniz. Pazar büyüklüğü tahmini, KOSGEB’e sunacağınız iş planının en önemli bölümlerinden biridir.
Son olarak, SWOT analizi yaparak işletmenizin güçlü ve zayıf yönlerini, fırsatları ve tehditleri tespit etmelisiniz. Bu analiz, iş planınızda karşılaşabileceğiniz riskleri ve fırsatları daha net bir şekilde görmenizi sağlar. Örneğin, güçlü bir marka bilinirliğine sahip olmak güçlü bir yön iken, yüksek rekabet ortamı bir tehdit olarak değerlendirilebilir. SWOT analizi, KOSGEB teşviklerinden en iyi şekilde faydalanmak ve riskleri minimize etmek için stratejik kararlar almanıza yardımcı olacaktır.
Bu çalışmada, KOSGEB teşviklerinin girişimciler için sunduğu fırsatlar ve bu teşvikleri kullanarak iş kurmanın risklerini nasıl azaltabileceği ele alındı. Araştırmamız, KOSGEB desteklerinin, özellikle yeni işletmeler için, finansman, eğitim ve danışmanlık gibi çeşitli alanlarda önemli bir avantaj sağladığını göstermiştir. Teşviklerden faydalanarak girişimciler, başlangıç sermayesi ihtiyaçlarını karşılayabilir, iş planlarını geliştirebilir ve pazar araştırması yapabilirler. Bu da, işletmenin başarısızlık riskini önemli ölçüde azaltmaya yardımcı olur.
KOSGEB destek programları, işletmelerin kuruluş aşamasından büyüme ve gelişme aşamasına kadar her evrede ihtiyaç duyabilecekleri kaynakları sunmaktadır. Bununla birlikte, teşviklerden tam anlamıyla faydalanabilmek için, girişimcilerin dikkatli bir iş planı hazırlamaları, proje önerilerini detaylı bir şekilde hazırlamaları ve başvuru süreçlerini doğru bir şekilde takip etmeleri gerekmektedir. Araştırmamız, başarılı bir başvuru için iş planının kalitesinin ve projenin sürdürülebilirliğinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.
Geleceğe baktığımızda, dijitalleşme ve teknolojinin girişimcilik ekosistemini daha da şekillendireceğini öngörüyoruz. KOSGEB‘in de bu değişime ayak uydurarak, dijital dönüşümü destekleyen programlar geliştirmesi ve girişimcilere teknoloji odaklı destekler sunması beklenmektedir. Yapay zekâ, Büyük Veri analitiği ve e-ticaret gibi alanlarda uzmanlaşmış işletmelere daha fazla teşvik sağlanması, ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayabilir. Ayrıca, çevre dostu ve sürdürülebilir iş modelleri desteklenerek, yeşil ekonomiye geçiş sürecinde önemli bir rol oynanabilir.
Sonuç olarak, KOSGEB teşvikleri, girişimcilerin iş kurma risklerini azaltmak ve başarı şanslarını artırmak için değerli bir araçtır. Ancak, bu teşviklerin etkin bir şekilde kullanılabilmesi için, girişimcilerin iyi bir iş planı geliştirmeleri, pazar araştırması yapmaları ve sürekli öğrenmeye açık olmaları gerekmektedir. Gelecekte, KOSGEB‘in teknolojik gelişmelere uyum sağlayan ve girişimcilere daha kapsamlı destekler sunan programlar geliştirmesi, Türkiye’nin ekonomik büyümesine ve istihdam yaratılmasına önemli katkılar sağlayacaktır.