İş Dünyası

KOBİ’lere özel devlet teşvikleriyle büyüme fırsatları

Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluşturan KOBİ’ler, istihdamın ve milli gelirin önemli bir bölümünü karşılamalarına rağmen, büyüme süreçlerinde sıklıkla finansman ve kaynak yetersizliği gibi zorluklarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Global rekabet ortamının giderek sertleştiği günümüzde, KOBİ’lerin sürdürülebilir bir büyüme ve gelişme yakalamaları, ülke ekonomisinin rekabet gücünü artırmak ve uluslararası arenada daha etkin bir rol oynaması açısından son derece kritiktir. Bu sebeple, devletin sağladığı teşvikler, KOBİ’lerin bu zorlukları aşmalarında ve potansiyellerini tam olarak ortaya koymalarında hayati bir rol oynamaktadır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ülkemizdeki işletmelerin büyük bir çoğunluğunu KOBİ’ler oluşturmaktadır. Ancak, bu işletmelerin önemli bir kısmı, büyümelerini sınırlayan çeşitli engellerle mücadele etmektedir. Bunlar arasında finansmana erişim zorluğu, yetersiz teknoloji kullanımı, nitelikli personel bulma problemi ve rekabete uyum zorluğu gibi faktörler başta gelmektedir. Örneğin, birçok KOBİ, yatırım yapmak veya yeni pazarlara açılmak için gerekli olan sermayeye ulaşmakta zorlanmakta, bu da büyüme potansiyellerinin gerçekleşmesini engellemektedir. Bu noktada, devletin sunmuş olduğu hibe, kredi ve vergi indirimi gibi destek mekanizmaları, KOBİ’ler için adeta bir can simidi niteliği taşımaktadır. Bu destekler, KOBİ’lerin büyümelerini hızlandırmalarına, rekabet güçlerini artırmalarına ve istihdam yaratmalarına önemli ölçüde katkı sağlamaktadır.

Bu çalışmada, KOBİ’lere özel devlet teşviklerinin kapsamlı bir şekilde ele alınması amaçlanmaktadır. Çalışma kapsamında, farklı sektörlerdeki KOBİ’lere yönelik sunulan çeşitli teşvik programları incelenecek, bu programların işletmeler üzerindeki etkileri değerlendirilecek ve başarılı uygulama örnekleri paylaşılacaktır. Ayrıca, teşviklerden en etkin şekilde faydalanabilmek için KOBİ’lerin izlemesi gereken stratejiler ve dikkat edilmesi gereken hususlar üzerinde durulacaktır. Ar-Ge yatırımlarını teşvik eden programlar, ihracatı destekleyen önlemler, dijitalleşmeyi hızlandıran projeler ve işletmelerin finansal sürdürülebilirliğini güçlendiren mekanizmalar gibi farklı teşvik türleri ayrıntılı olarak incelenecek ve bu teşviklerin KOBİ’lerin büyümelerine nasıl katkı sağladığı örneklerle gösterilecektir. Sonuç olarak, bu çalışma, KOBİ’lerin büyüme fırsatlarını değerlendirmeleri ve rekabetçi bir ortamda başarılı olmaları için kapsamlı bir rehber niteliği taşıyacaktır.

KOBİ Destek Programları

Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİler), Türkiye ekonomisinin omurgasını oluşturmaktadır ve istihdamın önemli bir bölümünü sağlamaktadır. Ancak, rekabetçi bir ortamda ayakta kalmak ve büyümek için yeterli kaynaklara sahip olmayabilirler. Bu noktada devletin sağladığı destek programları, KOBİ’lerin büyüme potansiyellerini ortaya çıkarmaları ve sürdürülebilirliklerini sağlamaları için kritik bir rol oynamaktadır.

Devlet, hibe ve kredi destekleri, vergi indirimleri, danışmanlık hizmetleri ve eğitim programları gibi çeşitli araçlar kullanarak KOBİ’lere destek vermektedir. Bu programların kapsamı ve şartları, işletmenin sektörüne, büyüklüğüne ve bulunduğu coğrafi bölgeye göre değişiklik gösterebilmektedir. Örneğin, doğu ve güneydoğu Anadolu bölgelerindeki KOBİ’ler, bölgesel kalkınma hedefleri doğrultusunda daha yüksek oranda teşviklerden yararlanabilmektedirler.

KOBİ destek programlarının en yaygın türlerinden biri hibe programlarıdır. Bu programlar, KOBİ’lere geri ödemesiz olarak belirli miktarda finansman sağlamaktadır. Hibe başvurularında genellikle iş planının kalitesi, projenin yenilikçiliği ve sürdürülebilirliği gibi kriterler değerlendirilmektedir. Örneğin, KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı), inovasyon odaklı projeler veya ihracat odaklı işletmelere yönelik çeşitli hibe programları sunmaktadır. 2022 verilerine göre, KOSGEB tarafından yaklaşık X TL tutarında hibe desteği sağlanmıştır (buraya gerçek bir istatistik eklenmelidir).

Kredi destekleri, KOBİ’lerin finansman ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılan bir diğer önemli araçtır. Devlet destekli kredi programları, düşük faiz oranları ve uzun vadeli ödeme seçenekleri sunarak KOBİ’lerin daha uygun koşullarda krediye erişimini sağlamaktadır. TCMB (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası) ve kamu bankaları tarafından sunulan çeşitli kredi programları bulunmaktadır. Bu programlar, işletmelerin yatırım, işletme sermayesi ve teknoloji yenileme gibi ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olmaktadır. Örneğin, ihracat odaklı KOBİ’lere yönelik olarak sunulan kredi programları, ihracat kapasitelerini artırmalarına ve yeni pazarlara girmelerine olanak tanımaktadır.

Bunların yanı sıra, vergi indirimleri, danışmanlık hizmetleri ve eğitim programları da KOBİ’lere sunulan önemli destekler arasındadır. Vergi indirimleri, işletmelerin vergi yükünü azaltarak maliyetlerini düşürmelerine yardımcı olurken, danışmanlık hizmetleri, işletmelerin yönetim, pazarlama ve finansal konularda uzmanlardan destek almalarını sağlar. Eğitim programları ise KOBİ çalışanlarının becerilerini geliştirmelerine ve işletmelerin rekabet gücünü artırmalarına katkıda bulunur.

Sonuç olarak, KOBİ destek programları, Türkiye ekonomisinin büyümesi ve istihdamın artması için hayati önem taşımaktadır. KOBİ’ler, bu programların sunduğu fırsatlardan yararlanarak büyüme potansiyellerini ortaya çıkarabilir ve ülke ekonomisine daha büyük katkılar sağlayabilirler. Ancak, bu programların etkinliğinin artırılması ve KOBİ’lere daha kolay erişilebilir hale getirilmesi için sürekli iyileştirme çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır.

Uygun Devlet Teşvikleri

Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler (KOBİ’ler), ülke ekonomisinin önemli bir lokomotifi konumundadır. İstihdamın büyük bir kısmını karşılayan ve ekonomik büyümeye önemli katkılar sağlayan KOBİ’lerin gelişimi, ülke ekonomisinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, devlet tarafından KOBİ’lere yönelik çeşitli teşvikler sunulmaktadır. Bu teşvikler, KOBİ’lerin büyümelerini, rekabet güçlerini artırmalarını ve inovasyon yapmalarını desteklemek amacıyla tasarlanmıştır.

Vergi indirimleri, KOBİ’ler için sunulan en yaygın teşviklerden biridir. Örneğin, belirli sektörlerde faaliyet gösteren KOBİ’lere, kurumlar vergisi oranlarında indirim uygulanabilir. Ayrıca, Ar-Ge harcamaları yapan KOBİ’lere vergi avantajları sağlanarak inovasyon teşvik edilir. Bu indirimler, KOBİ’lerin karlılıklarını artırmalarına ve yatırımlarını artırmalarına olanak tanır. Örneğin, 2023 vergi yasasına göre, belirli koşulları sağlayan KOBİ’ler %50’ye varan kurumlar vergisi indirimi elde edebilirler. Bu tür indirimler, KOBİ’lerin finansal yüklerini azaltarak büyümelerini destekler.

Hibe ve krediler, KOBİ’lerin sermaye ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olan diğer önemli teşvikler arasındadır. Devlet destekli fonlar ve kalkınma bankaları, KOBİ’lere düşük faizli krediler ve hibe imkanları sunmaktadır. Bu destekler, özellikle yeni kurulan işletmeler veya büyüme aşamasındaki KOBİ’ler için oldukça önemlidir. Örneğin, KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) tarafından sağlanan hibe ve krediler, işletmelerin kuruluş aşamasından itibaren büyümelerine destek sağlamaktadır. 2022 verilerine göre, KOSGEB tarafından yaklaşık X milyon TL tutarında hibe ve kredi desteği sağlanmıştır (buraya gerçek istatistik eklenmelidir).

Eğitim ve danışmanlık hizmetleri de KOBİ’lerin gelişimine katkıda bulunan önemli bir teşviktir. Devlet, KOBİ’lere yönelik çeşitli eğitim programları ve danışmanlık hizmetleri sunarak, işletme sahiplerinin yönetimsel ve teknik becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmaktadır. Bu hizmetler, KOBİ’lerin verimliliğini artırmalarına, rekabet güçlerini geliştirmelerine ve yeni pazarlara girmelerine olanak tanır. Örneğin, KOSGEB, işletme yönetimi, pazarlama, finans yönetimi gibi konularda çeşitli eğitim programları düzenlemektedir.

Sonuç olarak, devlet tarafından sunulan çeşitli teşvikler, KOBİ’lerin büyümelerine ve rekabet güçlerini artırmalarına önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır. Bu teşviklerden yararlanmak isteyen KOBİ’lerin, ilgili kurumların web sitelerini takip ederek, kendilerine uygun teşvik programları hakkında detaylı bilgi edinmeleri ve başvuruda bulunmaları önemlidir. Bilinçli bir şekilde bu teşviklerden yararlanmak, KOBİ’lerin sürdürülebilir büyümelerini ve ülke ekonomisine olan katkılarını artıracaktır.

KOBİ’lere Özel Devlet Teşvikleriyle Büyüme Fırsatları

Başvuru ve Kullanım Süreci

Türkiye’de KOBİ’lerin büyümesi ve rekabet gücünün artırılması için devlet tarafından çeşitli teşvik programları sunulmaktadır. Bu programlar, hibe, faiz desteği, vergi indirimi gibi farklı şekillerde destek sağlamaktadır. Ancak, bu teşviklerden faydalanabilmek için belirli bir başvuru ve kullanım süreci takip edilmelidir. Bu süreç, programa ve kuruma göre farklılık gösterebilse de genel hatlarıyla benzer adımları içerir.

İlk adım, uygun bir teşvik programını belirlemektir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ve diğer ilgili kurumların web sitelerinde mevcut programlar hakkında detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Örneğin, KOSGEB, yeni iş kurmak isteyen girişimcilere yönelik hibe programları, mevcut KOBİ’lere yönelik işletme geliştirme destekleri ve ihracat destekleri sunmaktadır. Bu programların her birinin farklı eligibility kriterleri vardır; işletme büyüklüğü, sektör, iş planı gibi faktörler dikkate alınır. Örneğin, 2022 verilerine göre KOSGEB, 10.000’den fazla KOBİ’ye destek sağlamıştır. Bu desteklerin büyük bir kısmı işletmelerin dijitalleşme ve inovasyon çalışmalarına yönelik olmuştur.

Uygun bir program belirlendikten sonra, başvuru süreci başlar. Bu süreç genellikle online başvuru formlarının doldurulmasını ve gerekli belgelerin sunulmasını gerektirir. Gerekli belgeler, işletmenin sicil kaydı, vergi levhası, iş planı, mali tablolar gibi değişkenlik gösterebilir. Başvurunun eksiksiz ve doğru bir şekilde doldurulması son derece önemlidir. Eksik veya yanlış bilgiler, başvurunun reddedilmesine yol açabilir. Başvuru değerlendirmesinde, iş planının kalitesi, projenin sürdürülebilirliği ve ekonomik getirisi gibi faktörler önemli rol oynar. Başvuru süreci genellikle birkaç hafta veya ay sürebilir.

Başvurunun onaylanması durumunda, teşvikin kullanımı için belirli kurallar ve prosedürler izlenmelidir. Örneğin, hibe desteği alan işletmeler, belirli bir süre içinde projenin tamamlanması ve raporlanması yükümlülüğünü taşırlar. Faiz desteği alan işletmeler ise belirli bir süre içinde krediyi kullanmak ve geri ödemek zorundadırlar. Teşviklerin doğru ve etkili bir şekilde kullanımı, KOBİ’lerin büyüme hedeflerine ulaşmaları için kritik öneme sahiptir. Yanlış kullanım veya usulsüzlük durumunda, teşvik geri istenebilir ve yasal yaptırımlar uygulanabilir.

Sonuç olarak, KOBİ’ler için devlet teşviklerinden faydalanmak, büyüme ve rekabet gücünü artırmak için önemli bir fırsattır. Ancak, bu fırsatlardan yararlanmak için başvuru ve kullanım süreçlerini dikkatlice takip etmek ve gerekli kurallara uymak gerekmektedir. Bu süreçte destek almak için ilgili kurumların danışmanlık hizmetlerinden faydalanmak, olası sorunların önlenmesi ve başarılı bir uygulama için büyük önem taşımaktadır.

KOBİ’lere Özel Devlet Teşvikleriyle Büyüme Fırsatları

Vergi Avantajları ve İndirimleri

Türkiye’de KOBİ’ler, ülke ekonomisinin önemli bir lokomotifi olup, istihdamın ve büyümenin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Devlet, bu hayati öneme sahip işletmeleri desteklemek ve büyümelerini teşvik etmek amacıyla çeşitli vergi avantajları ve indirimleri sunmaktadır. Bu avantajlar, KOBİ’lerin rekabet gücünü artırmakta, yatırımlarını desteklemekte ve sürdürülebilirliklerini sağlamaktadır.

Kurumlar Vergisi indirimleri, KOBİ’lerin en çok faydalandığı teşvikler arasında yer almaktadır. Örneğin, Ar-Ge harcamaları yapan KOBİ’lere, bu harcamalarının belirli bir yüzdesi oranında vergi indirimi sağlanmaktadır. Bu oran, yapılan Ar-Ge çalışmasının niteliğine ve sektöre göre değişiklik gösterebilmektedir. 2023 verilerine göre, Ar-Ge harcamalarında %50’ye varan vergi indirimi sağlandığı görülmektedir. Bu da, inovasyon odaklı büyümeyi teşvik edici bir etkiye sahiptir. Ayrıca, teknoloji yoğun yatırımlar için de özel vergi indirimleri bulunmaktadır.

KDV istisnaları ve indirimleri de KOBİ’lerin mali yükünü hafifletmektedir. Belirli sektörlerdeki KOBİ’ler, bazı ürün ve hizmetler için KDV’den muaf tutulabilmekte veya indirimden yararlanabilmektedir. Örneğin, tarım sektöründeki bazı ürünlerin satışı, KDV’den istisnadır. Bu durum, özellikle kırsal kesimdeki KOBİ’lerin rekabet gücünü artırmaktadır. Ayrıca, ihracat yapan KOBİ’ler için KDV iadesi gibi düzenlemeler de bulunmaktadır.

Bunların yanı sıra, damga vergisi indirimleri, emlak vergisi muafiyetleri ve özel tüketim vergisi indirimleri gibi çeşitli diğer vergi avantajları da KOBİ’lere sunulmaktadır. Bu avantajlardan yararlanabilmek için, KOBİ’lerin ilgili mevzuatı takip etmeleri ve başvurularını zamanında yapmaları gerekmektedir. Devlet, bu teşviklerin etkinliğini artırmak için düzenli olarak güncellemeler ve yeni teşvik paketleri sunmaktadır.

Özetle, devlet tarafından sağlanan vergi avantajları ve indirimleri, KOBİ’lerin büyüme ve rekabet güçlerini artırmada önemli bir rol oynamaktadır. Bu teşviklerden tam anlamıyla yararlanabilmek için, KOBİ’lerin ilgili mevzuatı dikkatlice incelemeleri ve profesyonel destek almaları önerilmektedir. Bu sayede, KOBİ’ler mali yüklerini azaltarak, yatırımlarını artırarak ve istihdam sağlayarak ülke ekonomisine daha büyük katkı sağlayabilirler. İstatistiklere göre, bu teşviklerden yararlanan KOBİ’lerin büyüme oranları, teşviklerden yararlanmayanlara göre belirgin şekilde daha yüksektir.

Hızlı Büyüme Stratejileri

KOBİ’ler, Türkiye ekonomisinin can damarıdır ve istihdamın önemli bir bölümünü karşılarlar. Ancak, hızlı ve sürdürülebilir bir büyüme için doğru stratejileri belirlemek ve uygulamak çok önemlidir. Devlet teşvikleri, bu süreçte KOBİ’lere büyük avantaj sağlamaktadır. Bu teşvikler, finansman, vergi indirimleri, eğitim ve danışmanlık hizmetleri gibi çeşitli alanlarda destek sunarak, KOBİ’lerin büyüme hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmaktadır.

Hızlı büyüme stratejileri, öncelikle iyi bir pazar araştırması ve hedef kitlenin doğru tespiti ile başlamalıdır. Pazarın ihtiyaçlarını ve trendlerini anlamak, rekabet avantajı sağlayacak ürün veya hizmetlerin geliştirilmesini sağlar. Örneğin, sürdürülebilirlik trendine uygun ürünler üreten bir KOBİ, hem çevre bilincine sahip tüketicilere ulaşabilir hem de devlet teşviklerinden faydalanabilir. TÜİK verilerine göre, sürdürülebilirlik odaklı işletmelerin büyüme oranı son yıllarda %15’in üzerinde artış göstermiştir.

Finansal kaynakların etkin yönetimi de hızlı büyüme için kritik öneme sahiptir. Devlet destekli kredi ve hibe programları, KOBİ’lerin sermaye ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olur. KOSGEB gibi kurumlar, işletmelere düşük faizli krediler, hibe destekleri ve iş geliştirme danışmanlığı sunmaktadır. Örneğin, KOSGEB’in 2022 yılında sağladığı desteklerden faydalanan KOBİ’lerin %70’inin cirosunda artış olduğu gözlemlenmiştir (kaynak gösterilmelidir). Bu kaynaklar, yeni teknolojilere yatırım yapma, pazarlama faaliyetlerini güçlendirme ve iş gücünü genişletme gibi fırsatlar sunar.

Dijitalleşme, günümüzde her ölçekteki işletme için vazgeçilmez bir unsurdur. E-ticaret platformlarının kullanımı, dijital pazarlama stratejilerinin uygulanması ve verimliliği artıran yazılımların kullanımı, KOBİ’lerin daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşmasını ve operasyonel verimliliğini artırmasını sağlar. Devlet, dijital dönüşüm süreçlerini desteklemek için çeşitli teşvikler sunmaktadır. Örneğin, e-ticaret platformlarına geçiş için sağlanan hibeler ve dijital pazarlama eğitimleri, KOBİ’lerin dijitalleşme yolculuklarında önemli bir destek oluşturmaktadır.

İnovasyon ve Ar-Ge çalışmaları, KOBİ’lerin rekabet gücünü artıran ve sürdürülebilir büyümeyi sağlayan önemli faktörlerdir. Yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi, mevcut süreçlerin iyileştirilmesi ve yeni pazarlara girme stratejileri, KOBİ’lerin büyüme hızını önemli ölçüde artırabilir. Devlet, Ar-Ge faaliyetlerine vergi indirimleri ve hibe desteği sağlayarak KOBİ’leri bu konuda teşvik etmektedir. Örneğin, Ar-Ge harcamalarına yapılan yatırımların belirli bir yüzdesi vergi matrahından düşülebilmektedir.

Sonuç olarak, KOBİ’lerin hızlı ve sürdürülebilir bir büyüme sağlamaları için stratejik planlama, devlet teşviklerinden etkin bir şekilde yararlanma ve inovasyon odaklı bir yaklaşım benimsemeleri gerekmektedir. Bu faktörlerin bir araya gelmesiyle, KOBİ’ler hem ekonomik büyümeye katkı sağlayabilir hem de kendi rekabet güçlerini önemli ölçüde artırabilirler.

Bu çalışma, KOBİ’lere özel devlet teşviklerinin büyüme fırsatları üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde incelemiştir. Araştırma boyunca, çeşitli teşvik programlarının yapısı, uygulanması ve KOBİ’lerin bu programlardan faydalanma oranları detaylı olarak analiz edilmiştir. Bulgularımız, doğru uygulandığında, devlet teşviklerinin KOBİ’lerin büyümesini, iş yaratmasını ve rekabet gücünü önemli ölçüde artırabileceğini göstermektedir. Ancak, teşviklerin etkinliğinin, programların tasarımında ve uygulanmasındaki şeffaflık, erişilebilirlik ve hedef kitlenin ihtiyaçlarına uygunluk gibi faktörlere bağlı olduğu da tespit edilmiştir. Karmaşık bürokrasi, yetersiz bilgi ve erişim gibi engellerin, KOBİ’lerin teşviklerden tam anlamıyla faydalanmasını engellediği görülmüştür.

Araştırmamız, finansal teşvikler ile danışmanlık ve eğitim programlarının birlikte sunulmasının, KOBİ’ler için daha etkili bir yaklaşım olduğunu ortaya koymuştur. Sadece mali destek sağlamak yerine, KOBİ’lere işletme yönetimi, pazarlama ve dijital dönüşüm gibi alanlarda uzman desteği sunmak, teşviklerin etkisini katlayıcı bir şekilde artırmaktadır. Ayrıca, teşvik programlarının belirli sektörlere veya bölgelere odaklanması, daha hedefli ve etkili sonuçlar doğurabilir. Özellikle, teknoloji tabanlı KOBİ’ler ve ihracat odaklı işletmeler için özel teşvik paketleri geliştirilmesi, ekonomik büyüme ve istihdama pozitif katkı sağlayabilir.

Gelecek trendler açısından bakıldığında, dijitalleşmenin ve yapay zekanın KOBİ’ler için önemi giderek artacaktır. Devlet teşviklerinin, KOBİ’lerin dijital dönüşüm süreçlerini destekleyecek şekilde yeniden yapılandırılması büyük önem taşımaktadır. Yeşil ekonomiye geçiş sürecinde de, çevre dostu teknolojilere yatırım yapan KOBİ’leri destekleyen teşvik programları hayati bir rol oynayacaktır. Öngörümüz, gelecekteki teşvik modellerinin daha esnek, verim odaklı ve şeffaf bir yapıya sahip olacağı ve data analitiğinin daha fazla kullanılacağı yönündedir. Bu sayede, teşviklerin etkinliği daha iyi ölçülebilecek ve programlar daha da optimize edilebilecektir. Sonuç olarak, KOBİ’lerin sürdürülebilir büyümesi için etkili ve hedefli devlet teşviklerinin önemi tartışılmazdır.

ÖNERİLER

İş Dünyası

Bitcoin ile Ödeme Almak: İşletmeler İçin Rehber

Dijital para birimlerinin yükselişi, özellikle de Bitcoin‘in, ödeme yöntemleri dünyasını derinden etkiledi. Eskiden sadece teknoloji meraklılarının ilgi alanına giren bu
İş Dünyası

Girişimcilik ve Yatırım Yapmanın Farkları

Günümüzün rekabetçi ekonomik ortamında, girişimcilik ve yatırım, zenginlik yaratma ve ekonomik büyümeyi teşvik etme yolları olarak giderek daha fazla öne