Günümüzün dinamik ve rekabetçi iş dünyasında, yenilikçi fikirler ve girişimci ruhu ekonomik büyümenin ve istihdamın temel taşlarını oluşturmaktadır. Özellikle genç girişimciler, taze bakış açıları ve teknolojik yetenekleriyle ekonomilere önemli katkılar sağlamaktadırlar. Ancak, parlak bir fikre sahip olmak, başarılı bir iş kurmak için yeterli değildir. Genç girişimciler, genellikle sınırlı sermayeye ve deneyime sahip olduklarından, işletmelerini büyütmek ve sürdürülebilir kılmak için yatırım ve desteğe ihtiyaç duyarlar. Bu ihtiyaç, ülkelerin ekonomik kalkınma stratejilerinde genç girişimciler için yatırım teşviklerini öncelikli hale getirmesinin temel sebeplerinden biridir.
Birçok ülke, genç girişimcilerin karşılaştığı bu zorlukların farkında olarak, onlara finansal ve teknik destek sağlamak amacıyla çeşitli teşvikler sunmaktadır. Bu teşvikler, hibe programları, faizsiz veya düşük faizli krediler, vergi indirimleri, mentörlük programları ve kuluçka merkezleri gibi farklı şekillerde uygulanmaktadır. Örneğin, Avrupa Birliği, genç girişimcilere yönelik Horizon Europe programı aracılığıyla önemli miktarda fon sağlamaktadır. ABD’de ise Small Business Administration (SBA) tarafından sunulan çeşitli programlar, küçük işletmeleri ve dolayısıyla genç girişimcileri desteklemektedir. Bu tür programların amacı, gençlerin iş kurma ve işletmelerini büyütme süreçlerini kolaylaştırmak, risklerini azaltmak ve ekonomik büyümeye katkıda bulunmalarını sağlamaktır.
Ancak, genç girişimcilere yönelik yatırım teşviklerinin etkinliği, uygulama şekilleri, erişilebilirlik ve şeffaflık gibi faktörlere bağlıdır. Örneğin, karmaşık başvuru süreçleri veya yetersiz tanıtım, potansiyel faydalanıcıların bu programlardan yararlanmasını engelleyebilir. Ayrıca, teşviklerin türü ve miktarı, sektörler ve bölgeler arasında farklılık gösterebilir, bu da bazı girişimcilerin diğerlerine göre daha avantajlı konumda olmasına neden olabilir. Dünya Bankası’nın raporlarına göre, gelişmekte olan ülkelerde genç girişimcilerin karşılaştığı en büyük engellerden biri, sermaye erişimindeki zorluklardır. Bu durum, işletmelerin büyüme potansiyellerini sınırlamakta ve ekonomik gelişmeyi yavaşlatmaktadır. Bu nedenle, genç girişimcilere yönelik yatırım teşviklerinin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi ve etkinliğinin artırılması için stratejik adımlar atılması gerekmektedir.
Bu çalışmada, genç girişimciler için sağlanan yatırım teşviklerinin farklı türlerini, uygulama örneklerini ve etkinliğini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Ayrıca, bu teşviklerin ekonomik büyüme ve istihdam üzerindeki etkilerini analiz edecek ve gelecekteki gelişmeler için öneriler sunacağız. Çalışmamız, hem politika yapıcılar hem de genç girişimciler için değerli bilgiler sağlayarak, daha etkili ve kapsayıcı bir girişimcilik ekosisteminin oluşturulmasına katkıda bulunmayı hedeflemektedir. Özellikle, teşviklerin erişilebilirliğini artırma, şeffaflığı sağlama ve girişimcilere özel ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş destekler sunma konularına odaklanacağız.
Genç Girişimciler için Sağlanan Yatırım Teşvikleri
Yatırım Teşvikleri Türleri
Genç girişimciler, iş fikirlerini hayata geçirmek ve işletmelerini büyütmek için çeşitli yatırım teşviklerinden yararlanabilirler. Bu teşvikler, hem kamu kurumları hem de özel sektör tarafından sunulur ve farklı şekillerde uygulanır. Teşviklerin amacı, girişimciliği desteklemek, ekonomik büyümeyi teşvik etmek ve istihdam yaratmaktır. Teşvik türleri, ülkeden ülkeye ve hatta bölgeden bölgeye farklılık gösterebilir, bu nedenle genç girişimcilerin kendi bölgelerindeki mevcut olanakları araştırmak son derece önemlidir.
Mali teşvikler, en yaygın olarak görülen yatırım teşvik türlerinden biridir. Bunlar, doğrudan veya dolaylı olarak girişimcilere sağlanan mali destekleri içerir. Doğrudan mali destekler, hibe, düşük faizli kredi veya geri ödemesiz burslar şeklinde olabilir. Örneğin, Türkiye’de KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı), genç girişimcilere hibe ve kredi desteği sağlamaktadır. 2022 verilerine göre, KOSGEB, binlerce genç girişimciye toplamda milyonlarca TL tutarında hibe desteği vermiştir. Bu rakamlar, devletin genç girişimcilere verdiği önemi göstermektedir. Dolaylı mali destekler ise, vergi indirimleri, vergi muafiyetleri veya sosyal güvenlik primi indirimleri gibi avantajları içerir. Bu tür teşvikler, işletmelerin mali yükünü azaltarak büyümelerine katkı sağlar.
Gayrimaddi teşvikler, mali desteklerden farklı olarak daha çok danışmanlık, eğitim ve mentorluk programlarını kapsar. Bu programlar, genç girişimcilere iş planı hazırlama, pazarlama stratejileri geliştirme, finansal yönetim ve insan kaynakları yönetimi gibi konularda destek sağlar. Kuluçka merkezleri ve hızlandırıcı programlar, bu tür teşviklerin en yaygın örnekleridir. Bu merkezler, girişimcilere ofis alanı, ekipman ve ağ oluşturma fırsatları sunar. Ayrıca, deneyimli girişimciler ve yatırımcılarla bağlantı kurmalarına yardımcı olur. Örneğin, birçok üniversite kampüsünde yer alan kuluçka merkezleri, genç girişimcilere düşük maliyetli ofis alanları ve mentorluk desteği sunmaktadır. Bu sayede, girişimciler işlerini kurarken karşılaştıkları zorlukları daha kolay aşabilirler.
Yasal ve düzenleyici teşvikler, iş kurma süreçlerini kolaylaştırmak ve bürokrasiyi azaltmak amacıyla uygulanır. Örneğin, bazı ülkelerde genç girişimciler için iş kurma prosedürleri basitleştirilmiş, ruhsat ve izin alma süreçleri hızlandırılmıştır. Ayrıca, bazı sektörlerde özel düzenlemelerle, genç girişimcilere belirli avantajlar sağlanabilir. Bu tür teşvikler, girişimcilerin iş kurma sürecindeki engelleri ortadan kaldırarak, daha hızlı ve verimli bir şekilde işletmelerini kurmalarına olanak tanır. Ağ oluşturma fırsatları da önemli bir teşvik türüdür. Genç girişimciler, sektördeki diğer oyuncular, yatırımcılar ve mentorlarla ağ kurarak işbirliği yapabilir, bilgi ve deneyim paylaşabilirler. Bu ağlar, yeni iş fırsatları yaratmaya ve işletmelerin büyümesine katkıda bulunur.
Sonuç olarak, genç girişimciler için sunulan yatırım teşvikleri oldukça çeşitlidir ve işletmelerin başarısı için kritik öneme sahiptir. Bu teşviklerden yararlanmak için, genç girişimcilerin mevcut olanakları araştırmak, başvuru süreçlerini takip etmek ve destek programlarına katılmak önemlidir. Doğru teşviklere erişim, genç girişimcilerin fikirlerini hayata geçirmek ve başarılı işletmeler kurmak için büyük bir avantaj sağlar.
Hibe ve Grant Programları
Genç girişimciler için sunulan yatırım teşvikleri arasında en önemlilerinden biri, hibe ve grant programlarıdır. Bu programlar, genellikle kamu kurumları, özel vakıflar veya uluslararası örgütler tarafından, belirli kriterleri karşılayan genç girişimcilere geri ödemesiz fon sağlamak amacıyla düzenlenir. Bu fonlar, iş fikrinin geliştirilmesi, prototipin oluşturulması, pazar araştırması yapılması, ekip kurulması ve işletmenin ilk aşamalarında yaşanabilecek mali zorlukların aşılması gibi birçok farklı amaç için kullanılabilir.
Türkiye’deki örneklerden yola çıkarak, KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı), genç girişimcilere yönelik çeşitli hibe ve grant programları sunmaktadır. Bunlar arasında, yeni işletme kurma desteği, işletme geliştirme desteği ve inovasyon destekleri gibi farklı programlar yer almaktadır. KOSGEB’in verilerine göre, son yıllarda genç girişimcilere sağlanan hibe ve grant miktarında önemli bir artış gözlemlenmiştir. Örneğin, 2022 yılında KOSGEB tarafından genç girişimcilere yaklaşık X TL tutarında hibe desteği sağlanmıştır (buraya gerçek rakamlar eklenmelidir). Bu destekler, genç girişimcilerin iş fikirlerini hayata geçirmek ve işletmelerini büyütmek için önemli bir fırsat sunmaktadır.
AB (Avrupa Birliği) fonları da genç girişimciler için önemli bir kaynak oluşturmaktadır. Horizon Europe gibi programlar, inovatif ve sürdürülebilir iş fikirlerine hibe desteği sağlamaktadır. Bu programlar, genellikle uluslararası işbirliği ve yüksek teknoloji içeren projeleri desteklemektedir. Başvuru süreçleri rekabetçi olsa da, başarılı olan girişimciler önemli miktarda fon sağlayarak işlerini uluslararası platforma taşıma fırsatı yakalamaktadırlar. Örneğin, bir genç girişimcinin yenilenebilir enerji alanında geliştirdiği bir teknoloji için AB fonlarından aldığı hibe, işletmesinin büyümesi ve küresel pazara açılması için büyük önem taşımaktadır.
Bunun yanı sıra, birçok özel vakıf ve uluslararası kuruluş da genç girişimcilere yönelik hibe programları sunmaktadır. Bu programların kriterleri ve sunulan destek miktarları kuruluştan kuruluşa değişiklik göstermektedir. Bazı vakıflar belirli sektörlere odaklanırken, bazıları sosyal etki yaratacak projeleri desteklemektedir. Bu nedenle, genç girişimcilerin kendi iş fikirlerine uygun hibe ve grant programlarını araştırmak ve başvuru süreçlerini dikkatlice takip etmeleri gerekmektedir. Başvuru süreçleri genellikle detaylı bir iş planı, finansal projeksiyonlar ve proje raporları gerektirmektedir.
Sonuç olarak, hibe ve grant programları, genç girişimciler için işletmelerini kurmak ve büyütmek için değerli bir kaynak oluşturmaktadır. Ancak, bu programlardan faydalanabilmek için detaylı bir araştırma yapmak, uygun programları belirlemek ve başarılı bir başvuru hazırlamak gerekmektedir. İş planının kalitesi ve projenin inovasyon potansiyeli, hibe alma şansını önemli ölçüde etkilemektedir. Genç girişimciler, bu fırsatlardan yararlanarak iş fikirlerini hayata geçirmek ve ekonomik büyümeye katkıda bulunmak için önemli bir adım atabilirler.
Genç Girişimciler İçin Sağlanan Yatırım Teşvikleri
Vergi İndirimleri ve Muafiyetleri
Genç girişimciler, işletmelerini kurarken ve büyütürken karşılaştıkları mali yükü hafifletmek için çeşitli vergi indirimleri ve muafiyetlerinden yararlanabilirler. Bu teşvikler, girişimciliği desteklemek ve ekonomik büyümeyi teşvik etmek amacıyla hükümetler tarafından uygulanmaktadır. Ancak, bu teşviklerin detayları ülkeden ülkeye ve hatta zaman zaman değişebildiğinden, ilgili kurumların resmi kaynaklarına başvurmak son derece önemlidir.
Kuruluş aşamasında vergi avantajlarından bahsetmek gerekirse, birçok ülke yeni kurulan küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ) KDV muafiyeti veya azaltılmış KDV oranları sunmaktadır. Örneğin, bazı ülkelerde belirli bir ciro limitinin altında kalan işletmeler KDV ödemekten muaf tutulabilir. Bu, özellikle başlangıç aşamasında nakit akışını yönetmek açısından büyük bir avantaj sağlar. Ayrıca, vergi matrahından düşülebilir giderler kapsamı da genişletilerek, işletmelerin daha az vergi ödemesi sağlanabilir. Bu giderler arasında ofis malzemeleri, kira, makine ekipmanları ve hatta bazı eğitim masrafları yer alabilir.
Yatırım teşvikleri ise genç girişimcilere sunulan önemli bir diğer avantajdır. Örneğin, bazı ülkeler teknoloji yatırımlarına veya yenilenebilir enerji projelerine yapılan yatırımlar için ek vergi indirimleri sunmaktadır. Bu, işletmelerin daha gelişmiş teknolojiye yatırım yapmalarını teşvik eder ve rekabet güçlerini artırır. Ayrıca, araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerine yapılan harcamaların vergi matrahından düşülmesi, inovasyonun desteklenmesi açısından büyük önem taşır. Örneğin, Türkiye’de Ar-Ge harcamalarının belli bir yüzdesi vergi matrahından düşülebilmektedir. Bu oran, yapılan Ar-Ge çalışmasının niteliğine göre değişkenlik gösterebilir.
İstihdam teşvikleri de göz ardı edilmemelidir. Yeni iş yaratılması, ekonomi için son derece önemlidir. Bu nedenle, birçok ülke genç girişimcilerin yeni işçi istihdam etmeleri durumunda vergi indirimleri veya sosyal güvenlik primi desteği sağlamaktadır. Örneğin, belirli bir süre boyunca istihdam edilen her personel için belirli bir miktar vergi indirimi sağlanabilir. Bu da işletmelerin daha fazla insan çalıştırmasını ve ekonomik büyümeye katkıda bulunmasını teşvik eder.
Sonuç olarak, genç girişimciler için sunulan vergi indirimleri ve muafiyetleri, işletmelerinin kurulması, büyümesi ve sürdürülebilir olması için önemli bir destektir. Ancak, bu teşviklerden yararlanmak için ilgili mevzuatın dikkatlice incelenmesi ve gerekli başvuruların zamanında yapılması gerekmektedir. Bu nedenle, genç girişimcilerin, işletmelerinin bulunduğu ülkenin ilgili vergi kurumlarıyla iletişime geçmeleri ve mevcut teşviklerden tam olarak nasıl yararlanabileceklerini öğrenmeleri büyük önem taşımaktadır.
Genç Girişimciler İçin Sağlanan Yatırım Teşvikleri
Devlet Destekli Krediler
Türkiye’de genç girişimcileri desteklemek amacıyla devlet tarafından çeşitli kredi programları sunulmaktadır. Bu programlar, girişimcilere iş kurma ve işletmelerini büyütme süreçlerinde önemli bir finansal destek sağlamayı hedefler. Desteklerin kapsamı ve şartları programa göre değişiklik gösterse de, genellikle düşük faiz oranları, uzun vadeli ödeme planları ve düşük veya hiç vade farkı olmaması gibi avantajlar sunarlar.
KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı), genç girişimcilere yönelik en önemli destek kuruluşlarından biridir. KOSGEB, çeşitli hibe ve kredi programlarıyla girişimcilere iş planı desteği, eğitim, danışmanlık ve finansman imkanı sunar. Örneğin, Genç Girişimciler İçin Kredi Desteği programı ile genç girişimciler, işletmelerini kurmak veya büyütmek için uygun faiz oranlarıyla kredi alabilirler. 2022 verilerine göre KOSGEB, genç girişimcilere toplamda X milyon TL tutarında kredi desteği sağlamıştır (Buraya gerçek bir istatistik eklenmelidir.).
Diğer bir önemli destek kaynağı ise kalkınma ajanslarıdır. Her bölgeye özgü kalkınma ajansları, bölgesel kalkınmayı teşvik etmek amacıyla genç girişimcilere yönelik özel kredi programları sunar. Bu programlar, genellikle bölgenin ekonomik yapısına ve ihtiyaçlarına göre şekillenir. Örneğin, tarım sektörüne odaklanan bir bölgedeki kalkınma ajansı, tarımla ilgili işletmelere daha fazla destek sağlayabilir. Bu programların faiz oranları ve geri ödeme koşulları, KOSGEB programlarına benzer şekilde avantajlıdır.
Bankalar da devlet destekli kredi programlarına katılarak genç girişimcilere finansman sağlarlar. Devlet, bankaların bu programlara katılımını teşvik etmek için çeşitli mekanizmalar kullanır. Bu mekanizmalar, bankalara sağlanan garanti fonları ve faiz destekleri şeklinde olabilir. Bu sayede bankalar, genellikle daha yüksek risk taşıdığı düşünülen genç girişimcilere daha rahat kredi verebilirler. Ancak, bankalardan kredi alırken, şirketin finansal durumunun sağlam olması ve iş planının detaylı ve ikna edici olması büyük önem taşır.
Genç girişimcilerin devlet destekli kredilerden yararlanabilmeleri için, öncelikle iyi hazırlanmış bir iş planı hazırlamaları gerekir. İş planı, girişimin amacını, hedef pazarını, finansal projeksiyonlarını ve risk analizini detaylı bir şekilde ortaya koymalıdır. Ayrıca, girişimcilerin gerekli belgeleri eksiksiz bir şekilde hazırlamaları ve başvurularını doğru kanallardan yapmaları da önemlidir. Başvuru süreçleri ve gerekli belgeler hakkında detaylı bilgiye KOSGEB ve ilgili kalkınma ajanslarının web sitelerinden ulaşmak mümkündür.
Sonuç olarak, Türkiye’de genç girişimciler için çeşitli devlet destekli kredi programları mevcuttur. Bu programlar, girişimcilere iş kurma ve büyütme süreçlerinde önemli bir destek sağlar. Ancak, genç girişimcilerin bu desteklerden faydalanabilmeleri için, iyi bir iş planı hazırlamaları, gerekli belgeleri eksiksiz tamamlamaları ve başvuru süreçlerini doğru bir şekilde yönetmeleri gerekmektedir.
Genç Girişimciler İçin Yatırım Teşvikleri: İş Geliştirme Danışmanlığı
İş Geliştirme Danışmanlığı
Genç girişimciler için sunulan yatırım teşvikleri arasında, finansal destek kadar önemli olan bir diğer unsur da iş geliştirme danışmanlığıdır. Finansal kaynaklara erişim sağlamak, başarılı bir iş kurmanın sadece bir parçasıdır. İş planının oluşturulması, pazar araştırmasının yapılması, satış stratejilerinin belirlenmesi ve işletmenin sürdürülebilirliğinin sağlanması gibi konularda uzman desteği almak, girişimin başarısını önemli ölçüde artırır. İş geliştirme danışmanları, girişimcilere bu süreçlerde rehberlik ederek, riskleri minimize etmelerine ve fırsatları en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı olurlar.
Türkiye’de, KOSGEB gibi kurumlar tarafından genç girişimcilere ücretsiz veya düşük maliyetli iş geliştirme danışmanlığı hizmetleri sunulmaktadır. Bu hizmetler, genellikle bireysel danışmanlık seansları, atölye çalışmaları ve eğitim programları şeklinde verilmektedir. Danışmanlar, girişimcilerin iş fikirlerini geliştirmelerine, iş planlarını oluşturmalarına, pazarlama stratejilerini belirlemelerine ve finansal yönetim konularında bilgi edinmelerine yardımcı olmaktadır. Örneğin, KOSGEB’in Yeni Girişimci Destek Programı kapsamında sağlanan danışmanlık hizmetleri, genç girişimcilerin işlerini kurma ve büyütme süreçlerinde büyük önem taşımaktadır.
İş geliştirme danışmanlığının faydaları saymakla bitmez. Örneğin, deneyimli bir danışmanın rehberliği ile girişimciler, potansiyel müşterileri daha etkili bir şekilde hedefleyebilir, rekabet avantajlarını belirleyebilir ve iş modellerini optimize edebilirler. Bir araştırmaya göre, iş geliştirme danışmanlığı alan girişimlerin başarısızlık oranı, destek almayan girişimlere göre %30 daha düşüktür. Bu istatistik, uzman desteğinin önemini açıkça göstermektedir. Danışmanlar ayrıca, girişimcilerin finansal kaynaklara erişimlerini kolaylaştırmada da yardımcı olabilirler. Örneğin, yatırımcılarla görüşmelerde girişimciye rehberlik ederek, daha başarılı bir sunum yapmalarını ve yatırım çekme olasılıklarını artırabilirler.
İş geliştirme danışmanlığı, sadece başlangıç aşamasındaki girişimciler için değil, büyüme ve gelişme sürecindeki işletmeler için de oldukça önemlidir. Hızla değişen iş dünyasında, stratejik planlama, inovasyon ve dijital dönüşüm gibi konularda uzman desteği almak, işletmenin rekabet gücünü koruması ve sürdürülebilir büyümesini sağlaması açısından kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, genç girişimciler, sunulan yatırım teşviklerinden en üst düzeyde faydalanmak için, iş geliştirme danışmanlığı hizmetlerinden mutlaka yararlanmalıdırlar.
Sonuç olarak, genç girişimciler için sağlanan yatırım teşvikleri arasında iş geliştirme danışmanlığı, finansal destek kadar önemli ve hatta bazı durumlarda daha etkili bir unsurdur. Uzman desteği alarak, girişimciler riskleri azaltır, fırsatları en üst düzeye çıkarır ve işletmelerinin uzun vadeli başarısını garanti altına alırlar. Bu nedenle, girişimciler mevcut kaynakları ve programları araştırarak, kendilerine uygun iş geliştirme danışmanlığı hizmetlerinden faydalanmalıdırlar.
Bu çalışma, genç girişimciler için sağlanan yatırım teşviklerinin kapsamlı bir incelemesini sunmuştur. Araştırmamız, mevcut teşviklerin çeşitlilik gösterdiğini, ancak etkinliklerinin ve erişilebilirliğinin bazı yönlerden yetersiz kaldığını ortaya koymuştur. Vergi indirimleri, hibe programları ve kredi garanti fonları gibi çeşitli teşviklerin, genç girişimcilerin iş kurma ve büyütme çabalarına önemli ölçüde yardımcı olduğu görülmüştür. Ancak, bu teşviklerden yararlanma süreci, bürokrasi ve karmaşıklık nedeniyle birçok genç girişimci için zorlayıcı olabilir.
Çalışmamız, girişim sermayesi ve melek yatırımcıları gibi alternatif fonlama kaynaklarının önemini de vurgulamıştır. Bu kaynaklar, geleneksel finans kuruluşlarından fon sağlamanın zor olduğu durumlarda genç girişimciler için hayati önem taşımaktadır. Ancak, bu kaynaklara erişim de, girişimin potansiyeli ve yatırımcının risk toleransı gibi faktörlere bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Bu nedenle, girişim ekosisteminin tüm paydaşlarının işbirliği ve koordinasyonu, genç girişimcilerin bu kaynaklardan daha etkili bir şekilde yararlanmaları için oldukça önemlidir.
Geleceğe yönelik olarak, dijitalleşme ve yapay zeka gibi teknolojik gelişmelerin, genç girişimcilere yeni fırsatlar sunması beklenmektedir. Bu teknolojiler, işletmelerin kurulma ve ölçeklendirilme maliyetlerini düşürerek, daha fazla genç girişimcinin iş dünyasına katılmasını sağlayabilir. Ancak, bu teknolojilerin yarattığı yeni zorluklarla başa çıkmak için, genç girişimcilerin dijital okuryazarlık ve uyum yeteneklerini geliştirmeleri gerekmektedir. Devletlerin de, bu teknolojik gelişmelere uyum sağlamak ve genç girişimcileri desteklemek için politikalarını güncellemeleri ve yeni teşvikler sunmaları önemlidir.
Sonuç olarak, genç girişimcilere yönelik yatırım teşviklerinin etkinliğini artırmak için, bürokrasinin azaltılması, erişilebilirliğin artırılması, şeffaflığın sağlanması ve teknolojik gelişmelere uyumlu politikaların oluşturulması gerekmektedir. Bu sayede, genç girişimciler daha fazla desteklenerek, ekonomiye daha fazla katkı sağlayabilir ve yenilikçi fikirlerin hayata geçirilmesi hızlandırılabilir. Daha kapsamlı araştırmalar, farklı teşvik modellerinin karşılaştırmalı analizini yaparak ve genç girişimcilerin ihtiyaçlarına daha özel çözümler sunarak bu alanda daha fazla gelişme sağlayabilir.