Yatırım

Düşük riskli yatırım araçları ile güvenli kazanç sağlama

Günümüzün belirsiz ekonomik ortamında, güvenli ve istikrarlı bir getiri sağlamak, birçok birey ve kurum için en öncelikli hedeflerden biri haline gelmiştir. Risk almaktan kaçınan veya düşük risk toleransına sahip yatırımcılar için, yüksek getiri vaat eden spekülatif yatırımlar yerine, düşük riskli yatırım araçları, uzun vadeli finansal hedeflere ulaşmada daha güvenilir bir yol sunmaktadır. Ancak, düşük risk kavramı görecelidir ve her yatırımın kendine özgü bir risk profili taşıdığını unutmamak önemlidir. Bu yazıda, farklı düşük riskli yatırım araçlarını detaylı olarak ele alacak, bunların avantajlarını ve dezavantajlarını karşılaştıracak ve güvenli bir şekilde kazanç sağlamanın yollarını araştıracağız.

Son yıllarda yaşanan küresel ekonomik dalgalanmalar, birçok yatırımcının portföylerini yeniden değerlendirmesine ve risk yönetimini önceliklendirmesine neden olmuştur. Örneğin, 2008 küresel mali krizinden sonra, yüksek riskli yatırımlara olan ilgi azalırken, düşük riskli yatırım araçlarına olan talep önemli ölçüde artmıştır. Bu durum, yatırımcıların sermayelerini koruma ve istikrarlı bir getiri elde etme arzusunun bir göstergesidir. Birçok istatistik, düşük riskli yatırım stratejilerinin uzun vadede yüksek riskli stratejilere kıyasla daha tutarlı bir performans sergilediğini ortaya koymaktadır. Örneğin, uzun vadeli tahvil yatırımları, hisse senetlerine göre daha az volatilite göstererek, yatırımcılara daha istikrarlı bir getiri sağlamıştır. Bu, özellikle emeklilik planlaması gibi uzun vadeli finansal hedefler için oldukça önemlidir.

Düşük riskli yatırım araçları yelpazesi oldukça geniştir ve her yatırımcının risk toleransı ve finansal hedeflerine uygun seçenekler sunmaktadır. Bu seçenekler arasında, devlet tahvilleri, konsolide fonlar, yüksek kaliteli şirket tahvilleri, banka mevduat hesapları ve para piyasası fonları yer almaktadır. Ancak, her bir aracın kendine özgü avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Örneğin, devlet tahvilleri genellikle düşük getiri sağlar ancak oldukça güvenlidir. Yüksek kaliteli şirket tahvilleri ise daha yüksek getiri sağlayabilir ancak şirketin mali durumuna bağlı olarak belirli bir risk içerir. Bu nedenle, yatırımcıların kendi finansal durumlarını, risk toleranslarını ve hedeflerini dikkatlice değerlendirerek, kendilerine en uygun düşük riskli yatırım araçlarını seçmeleri gerekmektedir. Bu yazıda, bu araçları detaylı olarak ele alarak, bilinçli bir yatırım kararı vermenize yardımcı olmayı hedefliyoruz.

Sonuç olarak, düşük riskli yatırım araçları ile güvenli kazanç sağlama, kapsamlı bir araştırma ve dikkatli bir planlama gerektiren önemli bir konudur. Bu yazıda, farklı yatırım araçlarını karşılaştırarak, yatırımcıların kendi risk toleranslarına ve hedeflerine uygun stratejiler geliştirmelerine yardımcı olacak bilgiler sunacağız. Amacımız, yatırımcıların güvenli ve istikrarlı bir getiri elde etmelerine ve uzun vadeli finansal hedeflerine ulaşmalarına katkıda bulunmaktır.

Düşük Riskli Yatırım Seçenekleri ile Güvenli Kazanç Sağlama

Düşük Riskli Yatırım Seçenekleri

Her yatırımcı, risk toleransı açısından farklıdır. Bazıları yüksek getiri vaat eden ancak yüksek risk taşıyan yatırımlara yönelirken, bazıları daha güvenli ve istikrarlı bir yaklaşımı tercih eder. Bu yazıda, düşük riskli yatırım seçeneklerine odaklanarak, sermayenizi korurken makul bir getiri elde etmenize yardımcı olacak stratejilerden bahsedeceğiz. Unutmayın ki, düşük risk tamamen risksiz anlamına gelmez; her yatırımın bir miktar risk içerdiğini kabul etmek önemlidir.

Vadeli mevduat hesapları (VME), düşük riskli yatırımlar arasında en popüler seçeneklerden biridir. Bankalar tarafından sunulan bu hesaplar, belirli bir süre için paranızı yatırmanızı ve karşılığında sabit bir faiz oranı kazanmanızı sağlar. Faiz oranları piyasa koşullarına göre değişmekle birlikte, genellikle enflasyonun üzerinde bir getiri sağlamayı hedeflerler. Örneğin, 2023 yılında Türkiye’de bazı bankaların VME faiz oranları %30 civarındaydı, ancak bu oranlar zamanla değişkenlik gösterebilir. VME’lerin en büyük avantajı, sermayenizin güvenliğidir. Bankaların mevduat sigortası sistemleri sayesinde, belirli bir tutara kadar paranızın korunması garanti altındadır.

Devlet tahvilleri, bir diğer düşük riskli yatırım aracıdır. Devlet tarafından ihraç edilen bu tahviller, belirli bir vade sonunda yatırımcılara anaparayı ve faizi geri ödemeyi garanti eder. Devlet tahvillerinin risk seviyesi, diğer yatırım araçlarına göre oldukça düşüktür, çünkü devletin iflas etme olasılığı oldukça düşüktür. Ancak, tahvil getirileri piyasa faiz oranlarına bağlı olarak değişir ve enflasyon oranının altında kalabilir. Örneğin, ABD Hazine Bonoları, düşük riskli ve likit bir yatırım olarak bilinir ve uzun vadeli yatırımcılar için istikrarlı bir getiri sağlayabilir.

Para piyasası fonları (PPF), düşük riskli ve likit bir yatırım aracıdır. Bu fonlar, genellikle kısa vadeli devlet tahvilleri ve diğer yüksek kaliteli menkul kıymetlere yatırım yapar. PPF’ler, VME’lere göre daha yüksek bir getiri sağlayabilir, ancak yine de risk seviyesi düşüktür. Ancak, PPF’lerin değerinde küçük dalgalanmalar olabilir. Örneğin, bir PPF’nin yıllık getirisi %2-5 arasında değişebilir, ancak bu getiri geçmiş performansa dayanarak tahmin edilmeli ve gelecekteki performansı garanti etmez.

Düşük riskli yatırımlar, yüksek getiri sağlamasa da, sermayenizi korumak ve istikrarlı bir gelir elde etmek isteyen yatırımcılar için idealdir. Yatırım yapmadan önce, kendi risk toleransınızı ve finansal hedeflerinizi dikkatlice değerlendirmeniz ve profesyonel bir finans danışmanından yardım almanız önerilir. Unutmayın ki, herhangi bir yatırım kararı, detaylı araştırma ve risk değerlendirmesi gerektirir.

Güvenli Yatırım Stratejileri

Düşük riskli yatırım araçları ile güvenli kazanç sağlamak, her yatırımcının temel hedefidir. Ancak, güvenli kelimesinin göreceli olduğunu unutmamak önemlidir. Hiçbir yatırım %100 risksiz değildir. Bu nedenle, güvenli yatırım stratejileri, yüksek getiri vaat eden yüksek riskli yatırımlardan ziyade, sermayenin korunmasını ve istisnai durumlarda bile makul bir getiri sağlamayı önceliklendirir. Bu stratejiler, genellikle uzun vadeli bir perspektif gerektirir ve sabırlı bir yaklaşımla daha iyi sonuçlar verir.

Tahvil yatırımları, güvenli yatırım stratejilerinin temelini oluşturur. Devlet tahvilleri, özellikle düşük riskli olarak kabul edilir çünkü hükümetler, tahvillerin vadesinde ödeme yapma konusunda genellikle güçlü bir mali yapıya sahiptir. Örneğin, ABD Hazine Tahvilleri, dünya genelinde güvenli liman varlık olarak kabul edilir ve uzun vadeli yatırımcılar için istikrarlı bir getiri sağlar. Ancak, enflasyon oranının tahvil getirisini aşması durumunda gerçek getiri düşebilir. Şirket tahvilleri ise daha yüksek getiri sunabilir, ancak şirketin mali durumuna bağlı olarak risk düzeyi de artar. Yüksek kredi notuna sahip şirketlerin tahvilleri, göreceli olarak daha güvenli bir seçenektir.

Kısa vadeli yatırım araçları da güvenli bir yaklaşım sunar. Vadeli mevduat hesapları (VME), para piyasası fonları ve hazine bonoları, sermayenin korunması ve nispeten düşük risk ile kısa vadeli getiri elde edilmesini sağlar. Bu araçlar, likiditeleri yüksek olduğundan, gerektiğinde hızlı bir şekilde nakde çevrilebilirler. Örneğin, bir VME hesabında tutulan para, belirli bir vade sonunda belirli bir faiz oranı ile geri alınır. Bu, beklenmedik masraflar için bir güvenlik ağı oluşturmak isteyen yatırımcılar için ideal bir seçenektir.

Gayrimenkul yatırımları, uzun vadeli bir perspektifte güvenli bir seçenek olabilir, ancak likidite açısından diğer yatırım araçlarından daha az esnektir. Kira geliri sağlayan bir mülk, istikrarlı bir gelir akışı sağlayabilir. Ancak, mülk değerindeki düşüşler, boş kira dönemleri ve bakım masrafları gibi riskler de göz önünde bulundurulmalıdır. Diversifikasyon, gayrimenkul yatırımlarında riski azaltmanın önemli bir yoludur. Farklı lokasyonlarda ve farklı özelliklerde mülklere yatırım yapmak, riskleri dağıtmaya yardımcı olabilir. Bir araştırmaya göre, son 10 yılda gayrimenkul yatırımlarının yıllık ortalama getirisi %5 civarındadır, ancak bu oran konuma ve piyasa koşullarına bağlı olarak değişebilir.

Sonuç olarak, güvenli yatırım stratejileri, risk toleransınızı, yatırım hedeflerinizi ve yatırım zaman ufkunuzu dikkate alarak oluşturulmalıdır. Profesyonel bir finans danışmanından yardım almak, kişiselleştirilmiş bir yatırım stratejisi geliştirmek ve riskleri en aza indirmek için önemlidir. Hiçbir yatırım %100 güvenli olmasa da, dikkatli bir planlama ve diversifikasyon ile riskleri yöneterek, uzun vadeli finansal istikrar sağlamak mümkündür.

Düşük Riskli Yatırım Araçları ile Güvenli Kazanç Sağlama

Yüksek Getirili Güvenli Yatırımlar

Her yatırımcı, yüksek getiri elde etmeyi hedefler ancak bu hedefi güvenli bir şekilde gerçekleştirmek her zaman kolay değildir. Yüksek risk, yüksek getiri ilkesi çoğu zaman geçerli olsa da, düşük riskli yatırım araçlarıyla da tatmin edici getiriler elde etmek mümkündür. Bu bölümde, düşük riskli ancak potansiyel olarak yüksek getiri sağlayan bazı yatırım stratejilerini ve araçlarını inceleyeceğiz.

Devlet tahvilleri, düşük riskli yatırım araçlarının en bilinen örneklerinden biridir. Devlet tarafından garanti edildikleri için, yatırımcıların sermayelerini kaybetme riski oldukça düşüktür. Getiri oranları piyasa koşullarına göre değişmekle birlikte, genellikle diğer yüksek riskli yatırımlara göre daha düşük olmakla birlikte, güvenilir ve istikrarlı bir gelir akışı sağlarlar. Örneğin, 10 yıllık bir ABD Hazine Bonosu, geçmiş performansına bakıldığında, yıllık ortalama %2-3 civarında bir getiri sağlamıştır (bu oranlar değişkendir ve geçmiş performans gelecek performansı garanti etmez). Ancak, enflasyon oranının bu getiriyi aşması durumunda reel getiri düşebilir.

Yüksek kaliteli şirket tahvilleri de düşük riskli ve güvenilir bir yatırım seçeneği olabilir. Güçlü mali tablolara sahip, büyük ve istikrarlı şirketlerin tahvilleri, daha yüksek getiri potansiyeline sahip olabilirken, yine de devlet tahvillerine göre daha yüksek risk taşırlar. Ancak, bu risk, dikkatli bir araştırma ve portföy çeşitlendirmesi ile azaltılabilir. Moody’s veya S&P gibi kredi derecelendirme kuruluşlarının yüksek reytingli tahvilleri tercih etmek, riskleri minimize etmeye yardımcı olur. Örneğin, AAA veya AA reytingli şirket tahvilleri, genellikle daha düşük risk ve daha yüksek güvenilirlikle ilişkilendirilir. Ancak, bu tahvillerin getirisi de piyasa koşullarına bağlı olarak değişir.

Gayrimenkul yatırımları, uzun vadede yüksek getiri sağlayan ve enflasyona karşı bir koruma sağlayan bir başka seçenektir. Kiralık gelir elde etmek, gayrimenkul yatırımının en önemli avantajlarından biridir. Ancak, gayrimenkul yatırımları, likidite eksikliği ve bakım masrafları gibi dezavantajlara da sahiptir. Gayrimenkul yatırım ortaklıkları (REIT’ler), bu dezavantajları azaltmak için iyi bir alternatif olabilir. REIT’ler, çeşitli gayrimenkullere yatırım yaparak, yatırımcılara daha yüksek likidite ve çeşitlendirme imkanı sunarlar.

Sonuç olarak, yüksek getirili güvenli yatırımlar arayan yatırımcılar için çeşitli seçenekler mevcuttur. Ancak, her yatırımın riskleri ve getirileri farklıdır. Yatırım yapmadan önce, yatırım hedeflerinizi, risk toleransınızı ve zaman ufkunuzu dikkatlice değerlendirmek ve profesyonel bir finans danışmanından yardım almak önemlidir. Portföy çeşitlendirmesi, riskleri azaltmanın en etkili yollarından biridir. Yüksek getiri elde etmek için yüksek risk almak gerekli değildir; akıllı bir strateji ve dikkatli bir planlama ile düşük riskli yatırımlardan da tatmin edici kazançlar sağlanabilir.

Düşük Riskli Yatırım Araçları ile Güvenli Kazanç Sağlama

Uzun Vadeli Güvenli Yatırımlar

Uzun vadeli güvenli yatırımlar, yüksek getiri vaat etmese de, sermayenizi koruyarak ve zaman içinde istikrarlı bir büyüme sağlamak isteyen yatırımcılar için ideal bir seçenektir. Bu strateji, kısa vadeli piyasa dalgalanmalarından etkilenme riskini azaltarak, yatırımcılara psikolojik rahatlık ve finansal güvenlik sağlar. Yüksek riskli yatırımlara kıyasla daha düşük getiri potansiyeline sahip olmasına rağmen, kayıp riskinin minimuma indirilmesi, uzun vadeli hedeflere ulaşmak için tercih edilmesini sağlar.

Devlet tahvilleri, uzun vadeli güvenli yatırımlar arasında en popüler seçeneklerden biridir. Devlet tarafından garanti edildikleri için, ödeme riskleri oldukça düşüktür. Tahvillerin vade süresi, yatırımcının risk toleransına ve hedeflerine göre seçilebilir. Örneğin, 10 yıllık bir devlet tahvili, 5 yıllık bir tahvile göre daha yüksek getiri sunabilir ancak aynı zamanda piyasa faiz oranlarındaki değişikliklerden daha fazla etkilenebilir. ABD’de yayınlanan istatistiklere göre, 10 yıllık devlet tahvillerinin uzun vadeli ortalama getirisi %5 civarındadır, bu da enflasyonu geçmeyi ve gerçek bir kazanç sağlamayı mümkün kılar. Ancak bu oran yıllar içinde değişkenlik gösterebilir.

Bankalardaki mevduat hesapları da düşük riskli bir yatırım aracıdır. Yatırılan para, genellikle devlet tarafından güvence altına alınır (ülkeye göre değişir, örneğin Türkiye’de belirli bir limite kadar), bu da kayıp riskini önemli ölçüde azaltır. Ancak, faiz oranları genellikle düşük olduğundan, enflasyonu geçmek ve gerçek bir kazanç sağlamak zor olabilir. Bu nedenle, mevduat hesapları daha çok kısa vadeli acil durum fonları için tercih edilebilir. Uzun vadede, enflasyonun aşınma etkisini dikkate alarak daha yüksek getiri sağlayan diğer araçlar tercih edilmelidir.

Gayrimenkul yatırımları, özellikle uzun vadede değer kazanan bir varlık sınıfıdır. Kira geliri elde edilmesi ve değer artışı, uzun vadeli güvenli bir gelir akışı sağlayabilir. Ancak, gayrimenkul yatırımları yüksek sermaye gerektirir ve likidite açısından diğer yatırım araçlarına göre daha az esnektir. Ayrıca, piyasa koşullarına, konuma ve emlak piyasasının durumuna bağlı olarak değer kaybı yaşanma riski de mevcuttur. Örneğin, son yıllarda bazı ülkelerde emlak piyasasında yaşanan yavaşlamalar, gayrimenkul yatırımcılarını etkilemiştir. Bu nedenle, diversifikasyon önemlidir ve sadece gayrimenkule yatırım yapmaktan kaçınılmalıdır.

Sonuç olarak, uzun vadeli güvenli yatırımlar, düşük riskli ve istikrarlı bir büyüme hedefleyen yatırımcılar için önemli bir stratejidir. Diversifikasyon, farklı yatırım araçlarını birleştirerek riskleri dağıtmak ve getiriyi optimize etmek için hayati önem taşır. Yatırım kararları kişisel risk toleransına, finansal hedeflere ve zaman ufuklarına göre verilmelidir. Profesyonel bir finans danışmanından yardım almak, doğru yatırım kararları almak için faydalı olabilir.

Risksiz Yatırım Örnekleri

Düşük riskli yatırım araçları ile güvenli kazanç sağlama arayışı, birçok yatırımcı için öncelikli bir hedeftir. Ancak, risksiz terimi tamamen doğru bir ifade olmasa da, risk toleransını düşük tutarak ve doğru araçları seçerek kayıpları minimize etmek mümkündür. Bu bölümde, düşük riskli yatırım örneklerini detaylı olarak ele alacağız ve her birinin avantajlarını ve dezavantajlarını tartışacağız.

Vadeli Mevduat Hesapları (VME): VME’ler, bankalarda belirli bir süre için para yatırmanızı ve belirli bir faiz oranı kazanmanızı sağlar. Risk seviyesi oldukça düşüktür, çünkü paranızın güvenliğini banka garanti eder (belirli limitler dahilinde). Ancak, faiz oranları genellikle piyasa koşullarına bağlı olarak değişir ve enflasyondan daha düşük olabilir. Örneğin, Türkiye’de 2023 yılında ortalama VME faiz oranları %20-30 aralığında seyretti, ancak enflasyon oranı bu oranı aştığı dönemler de oldu. Bu nedenle, VME’ler enflasyonu alt etmek için yeterli getiri sağlamayabilir.

Devlet Tahvilleri: Devlet tahvilleri, hükümetler tarafından ihraç edilen borçlanma araçlarıdır. Yüksek güvenilirlik seviyeleri nedeniyle düşük riskli yatırımlar olarak kabul edilirler. Çünkü hükümetin iflas etme olasılığı oldukça düşüktür. Ancak, getiri oranları VME’lere benzer şekilde piyasa koşullarına ve tahvilin vade süresine bağlı olarak değişir. Uzun vadeli tahviller genellikle daha yüksek getiri sağlar ancak piyasa faiz oranlarındaki artışlardan daha fazla etkilenir. Örneğin, ABD Hazine tahvilleri genellikle güvenli liman olarak kabul edilir ve uzun vadede istikrarlı getiri sağlar. Ancak, ABD doları karşısındaki TL değer kaybı dikkate alınmalıdır.

Para Piyasası Fonları (PPF): PPF’ler, kısa vadeli ve yüksek likiditeli menkul kıymetlere yatırım yapan fonlardır. Risk seviyesi nispeten düşüktür ve genellikle VME’lerden daha yüksek getiri sağlarlar. Ancak, piyasa koşullarına bağlı olarak değer kayıpları yaşanabilir. PPF’lerin likiditesi yüksektir, yani paranızı istediğiniz zaman çekebilirsiniz. Ancak, fonun performansı, yatırım yaptığı menkul kıymetlerin performansına bağlıdır, bu nedenle küçük dalgalanmalar yaşanabilir.

Altın: Altın, geleneksel olarak güvenli bir liman varlığı olarak kabul edilir ve enflasyona karşı koruma sağlayabilir. Fiziki altın veya altın ETF’leri (Borsa Takaslı Fonları) aracılığıyla yatırım yapılabilir. Ancak, altın fiyatlarında dalgalanmalar yaşanabilir ve uzun vadede istikrarlı bir getiri garantisi vermez. Örneğin, 2020 yılında COVID-19 pandemisi sırasında altın fiyatları önemli ölçüde yükselirken, son yıllarda daha istikrarlı bir seyir izlemiştir.

Sonuç olarak, risksiz yatırım diye bir şey olmasa da, yukarıda bahsedilen araçlar, risk toleransını düşük tutmak isteyen yatırımcılar için uygun seçenekler sunmaktadır. Her bir yatırım aracının avantajlarını ve dezavantajlarını dikkatlice değerlendirmek ve kişisel finansal hedeflere uygun olanı seçmek önemlidir. Profesyonel bir finansal danışmana danışmak, doğru yatırım kararları almak için faydalı olabilir.

Bu çalışmada, düşük riskli yatırım araçları ile güvenli kazanç sağlamanın yollarını ele aldık. Detaylı bir şekilde incelenen çeşitli araçlar arasında devlet tahvilleri, hazine bonoları, mevduat hesapları ve düşük maliyetli endeks fonları yer aldı. Her bir aracın risk profili, getiri potansiyeli ve uygun yatırımcı profili ayrıntılı olarak açıklandı. Araştırmamız göstermiştir ki, risk toleransı düşük olan yatırımcılar için, bu araçların bir kombinasyonunu kullanarak portföylerini çeşitlendirmek, hem sermayelerini korumak hem de istikrarlı bir getiri elde etmek için en etkili stratejidir.

Çalışmamızda vurgulanan önemli bir nokta, yatırım stratejilerinin kişiselleştirilmesi gerekliliğidir. Her yatırımcının finansal hedefleri, risk toleransı ve zaman ufku farklıdır. Bu nedenle, bir yatırım aracının bir kişi için uygun olması, diğer bir kişi için uygun olmayabilir. Dolayısıyla, yatırım kararları verilmeden önce profesyonel bir finans danışmanından destek almak büyük önem taşımaktadır. Profesyonel danışmanlık, kişiye özel bir yatırım planı oluşturulmasında ve olası risklerin minimize edilmesinde hayati bir rol oynar.

Gelecek trendlere baktığımızda, teknolojinin yatırım dünyasında giderek daha fazla rol oynayacağını öngörüyoruz. Robo-danışmanlık platformlarının yaygınlaşması ve yapay zeka destekli yatırım araçlarının gelişmesi, yatırım süreçlerini daha verimli ve erişilebilir hale getirecektir. Bununla birlikte, bu teknolojilerin güvenilirliği ve düzenlenmesi konusunda dikkatli olmak gerekmektedir. Ayrıca, sürdürülebilir ve etik yatırımların popülaritesinin artması bekleniyor. Yatırımcılar, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) faktörlerini göz önünde bulundurarak yatırım yapmaya daha fazla önem vereceklerdir.

Sonuç olarak, düşük riskli yatırım araçları, güvenli ve istikrarlı bir getiri elde etmek isteyen yatırımcılar için ideal bir seçenektir. Ancak, her yatırımcının bireysel ihtiyaçlarını ve risk toleransını dikkate alarak, dikkatlice planlanmış ve çeşitlendirilmiş bir portföy oluşturmak esastır. Teknolojinin gelişimi ve sürdürülebilir yatırımlardaki artış, gelecekte yatırım dünyasını şekillendirecek önemli faktörler olacaktır. Bu gelişmeleri yakından takip etmek ve yatırım stratejilerini buna göre uyarlamak, uzun vadeli finansal başarı için kritik öneme sahiptir.

ÖNERİLER

Yatırım

Kripto Para Piyasalarında Hızlı Alım Satım (Scalping) Stratejileri

Volatilitesiyle bilinen kripto para piyasaları, yatırımcılar için hem büyük fırsatlar hem de büyük riskler sunar. Bu dinamik ve tahmin edilemez
Yatırım

Gayrimenkul Yatırımı İçin Stratejiler

Gayrimenkul, yüzyıllardır zenginlik ve güvenlik arayışında olan bireyler ve kurumlar için çekici bir yatırım aracı olmuştur. Somut bir varlık olarak,