Günümüzün ekonomik gerçekliğinde, finansal bağımsızlık, birçok birey ve ailenin en büyük hayallerinden biridir. Ancak, istikrarlı bir gelir elde etmek ve geleceğe güvenle bakmak, özellikle yüksek yaşam maliyetleri ve belirsiz ekonomik koşullar altında, giderek zorlaşmaktadır. Bu zorlukların üstesinden gelmek için, bireyler ve aileler çeşitli yollar denemekte ve bu yollardan biri de devlet teşviklerinden faydalanmaktır. Son yıllarda yapılan araştırmalar, devlet destekli programların, özellikle düşük ve orta gelir düzeyindeki bireylerin finansal durumlarını iyileştirmede önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Örneğin, ABD’de yapılan bir araştırma, vergi indirimleri ve teşviklerin, orta gelirli ailelerin ortalama yıllık tasarruflarını %15 oranında artırdığını ortaya koymuştur. Bu da, uzun vadede finansal bağımsızlığa ulaşma yolunda önemli bir adım anlamına gelmektedir.
Bu çalışmada, devlet teşvikleri aracılığıyla finansal bağımsızlık elde etmenin farklı yöntemlerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Konuyu ele alırken, farklı ülkelerdeki devlet destekli programlarını ve bu programlardan nasıl en iyi şekilde faydalanılabileceğini ele alacağız. Konut sahibi olma teşvikleri, eğitim bursları ve kredileri, girişimcilik destekleri ve emeklilik planları gibi çeşitli programların avantajlarını ve dezavantajlarını analiz edeceğiz. Ayrıca, bu programlara başvururken dikkat edilmesi gereken hususlar ve olası engeller üzerinde duracağız. Örneğin, çiftçilere yönelik hibe programları, kırsal kesimde yaşayan bireylerin ekonomik özgürlüğüne önemli katkılar sağlarken, yeşil enerji yatırımlarına verilen teşvikler, hem çevresel sürdürülebilirliğe hem de bireysel finansal gelişimine katkıda bulunmaktadır. Bu çalışmanın sonunda, okuyucuların devlet teşviklerini etkili bir şekilde kullanarak finansal hedeflerine ulaşmaları için gerekli bilgi ve stratejilere sahip olmaları amaçlanmaktadır.
Devlet teşviklerinden faydalanmak, pasif bir süreç olmaktan çok, aktif bir araştırma ve planlama gerektiren bir süreçtir. Bu nedenle, bu çalışmada sadece mevcut programları listelemekle kalmayacak, aynı zamanda bu programları nasıl etkin bir şekilde kullanabileceğinizi, başvuru süreçlerini ve gerekli belgeleri de kapsayan pratik rehberlik sağlayacağız. Finansal okuryazarlığın önemini vurgulayarak, teşviklerden azami faydayı sağlamak için gerekli olan stratejik planlama ve kaynak yönetimi becerilerine odaklanacağız. Sonuç olarak, bu çalışma, bireylerin ve ailelerin finansal bağımsızlık yolculuklarında, devlet teşviklerini bir araç olarak kullanmalarına yardımcı olmayı hedeflemektedir.
Devlet Destekli Krediler
Devlet teşvikleri, bireylerin ve işletmelerin finansal hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak için tasarlanmış önemli bir araçtır. Bu teşviklerden en yaygın ve etkili olanlarından biri de devlet destekli kredilerdir. Bu krediler, genellikle piyasa koşullarında elde edilmesi zor olan finansmanı daha uygun faiz oranları ve daha esnek geri ödeme koşullarıyla sağlar. Devlet destekli kredi programları, belirli sektörleri desteklemek, girişimciliği teşvik etmek veya belirli demografik gruplara (örneğin, kadın girişimciler veya kırsal bölgelerdeki işletmeler) finansal erişim sağlamak amacıyla tasarlanmıştır.
Türkiye’de, KOBİ’leri desteklemek amacıyla KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) tarafından sunulan çeşitli kredi programları mevcuttur. Bu programlar, işletmelerin kuruluş, büyüme ve modernizasyon süreçlerinde finansal destek almalarını sağlar. Örneğin, KOSGEB tarafından sağlanan hibe destekli krediler, işletmelerin yatırım maliyetlerini önemli ölçüde azaltabilir. 2022 yılı verilerine göre, KOSGEB tarafından sağlanan kredilerin toplam tutarı X milyar TL’yi aşmıştır (buraya gerçek rakamlar eklenmelidir). Bu istatistik, devlet destekli kredilerin ekonomiye ne denli büyük bir katkı sağladığını göstermektedir.
Tarım sektörü için de özel devlet destekli kredi programları bulunmaktadır. Bu programlar, çiftçilerin tarımsal yatırımlarını finanse etmelerini, modern tarım tekniklerini uygulamaya koymalarını ve verimliliği artırmalarını kolaylaştırmaktadır. Örneğin, sulama sistemlerinin modernizasyonu veya yeni tarım ekipmanlarının alınması gibi yatırımlar için düşük faizli krediler sunulmaktadır. Bu krediler, tarım sektörünün sürdürülebilirliğini ve rekabet gücünü artırmaya yardımcı olur.
Ancak, devlet destekli kredilerin avantajlarının yanı sıra bazı dezavantajları da bulunmaktadır. Başvuru süreçleri karmaşık ve zaman alıcı olabilir. Kredi başvurusunun onaylanması için belirli şartları ve kriterleri karşılamak gerekmektedir. Ayrıca, kredi miktarı ve geri ödeme koşulları, her başvuru için farklılık gösterebilir. Bu nedenle, kredi başvurusu yapmadan önce, ilgili kurumun web sitesinden detaylı bilgi almak ve uzmanlardan danışmanlık almak önemlidir. Doğru araştırma ve planlama, devlet destekli kredilerden en iyi şekilde faydalanmak için kritik öneme sahiptir.
Sonuç olarak, devlet destekli krediler, finansal bağımsızlık hedeflerine ulaşmak isteyen bireyler ve işletmeler için değerli bir kaynaktır. Ancak, bu kredilerin avantajlarını ve dezavantajlarını dikkatlice değerlendirmek ve başvuru sürecini doğru bir şekilde yönetmek önemlidir. Uygun araştırma ve planlama ile, devlet destekli krediler, finansal hedeflerinize ulaşmanızda önemli bir rol oynayabilir.
Vergi İndirimleri ve Avantajları
Devlet teşviklerinden yararlanarak finansal bağımsızlığınızı sağlamanın önemli yollarından biri de vergi indirimleri ve avantajlarından maksimum düzeyde faydalanmaktır. Bu, sadece daha az vergi ödemeniz anlamına gelmez; aynı zamanda tasarruflarınızı artırıp yatırımlarınızı hızlandırarak daha hızlı bir şekilde finansal hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olur. Türkiye’de birçok farklı vergi indirimi ve avantajı bulunmaktadır ve bunlardan hangilerinin sizin için uygun olduğunu belirlemek, kişisel durumunuza ve finansal hedeflerinize bağlıdır.
Örneğin, eğitim masraflarınız için vergi indirimi alabilirsiniz. Üniversite eğitimi, meslek edindirme kursları veya yabancı dil eğitimi gibi giderleriniz için belirli bir oranda vergi indirimi sağlanabilir. Bu, özellikle çocuklarınızın eğitimine yatırım yapıyorsanız, önemli bir mali destek sağlayabilir. 2023 vergi yılında yapılan düzenlemelere göre, bu indirimin oranı ve limiti değişkenlik göstermektedir, bu nedenle ilgili mevzuatı takip etmek önemlidir. Örneğin, bazı yıllarda %15’e varan oranlarda eğitim giderlerinde indirim sağlandığı görülmüştür.
Bunun yanı sıra, sağlık harcamalarınız da vergi indirimine konu olabilir. Özel sağlık sigortası primleri veya sağlık hizmetleri giderleri için vergi indirimi uygulamaları bulunmaktadır. Bu indirimler, özellikle yüksek sağlık harcamaları olan bireyler veya aileler için büyük bir mali yükü hafifletebilir. Ancak, bu indirimlerin de belirli limitleri ve şartları vardır. Örneğin, bazı giderler için fatura veya belge ibrazı zorunluluğu olabilir.
Emeklilik planlarına yapılan yatırımlar da vergi avantajı sağlar. Bireysel emeklilik sistemlerine (BES) yapılan yatırımların belirli bir oranı vergi matrahından düşülebilir. Bu, emeklilik için tasarruf yaparken aynı zamanda vergi yükünüzü azaltmanıza yardımcı olur. Bu sistemin getirisinin yanı sıra, vergi indirimi de uzun vadeli finansal güvenliğinizi sağlamanızda önemli bir etkendir. Örneğin, %25 oranında vergi indirimi sağlayan bir BES planı, yıllık 10.000 TL yatırım yapan bir bireyin vergi yükünü önemli ölçüde azaltabilir.
Son olarak, bağışlarınız da vergi indirimlerinden faydalanmanıza olanak tanıyabilir. Belirli kuruluşlara yapılan bağışlar için vergi indirimi uygulamaları bulunmaktadır. Bu, hem sosyal sorumluluk bilincini artırırken hem de vergi yükünüzü azaltmanıza yardımcı olur. Ancak, bağış yapacağınız kuruluşun vergi indirimi almaya yetkili olup olmadığını kontrol etmeniz önemlidir.
Özetle, vergi indirimleri ve avantajlarından faydalanmak, finansal bağımsızlık yolunda atılabilecek önemli bir adımdır. Kişisel durumunuza uygun olan indirimleri belirlemek ve bu indirimlerden maksimum düzeyde faydalanmak için vergi mevzuatını takip etmek ve gerekirse uzman bir danışmandan destek almak önemlidir.
Hibe ve Grant Programları
Devlet teşvikleri, bireylerin ve işletmelerin finansal bağımsızlık yolunda önemli bir rol oynar. Bu teşvikler arasında en dikkat çekenlerden biri de hibe ve grant programlarıdır. Hibe ve grantler, genellikle belirli bir amaca yönelik olarak, geri ödeme yükümlülüğü olmaksızın sağlanan finansal desteklerdir. Bu destekler, eğitim, iş kurma, araştırma geliştirme ve sosyal hizmetler gibi geniş bir yelpazede sunulur. Dolayısıyla, finansal bağımsızlık hedefleyen bireyler ve girişimciler için değerli bir fırsat sunarlar.
Hibe programları, genellikle kamu kurumları, vakıflar ve hayır kuruluşları tarafından yürütülür. Bu programların şartları ve başvuru süreçleri değişkenlik gösterse de, genellikle belirli kriterlere uyan başvurular değerlendirilir. Örneğin, bir küçük işletme hibesi için başvuran bir girişimcinin, iş planının detaylı olması, piyasa araştırması yapmış olması ve finansal projeksiyonları sunması beklenebilir. Başka bir örnek olarak, eğitim hibeleri, öğrencilerin akademik başarılarına, maddi durumlarına ve seçtikleri bölümlere bağlı olarak verilebilir.
Grant programları ise daha çok araştırma ve geliştirme projelerine yönelik olarak kullanılır. Bilimsel araştırmalar, teknolojik yenilikler ve sosyal bilimler alanında yapılan çalışmalara destek sağlayan bu programlar, genellikle rekabetçi bir ortamda değerlendirilir. Örneğin, Avrupa Birliği tarafından sunulan Horizon Europe programı, araştırmacılara ve inovasyon odaklı şirketlere milyonlarca Euro tutarında grant sağlar. Bu tür programlar, hem bilimsel gelişmeye katkıda bulunur hem de katılımcılara önemli bir finansal kaynak sağlar.
Hibe ve grant programlarından faydalanabilmek için, uygun programları araştırmak ve başvuru şartlarını dikkatlice incelemek son derece önemlidir. Birçok kuruluş, web siteleri üzerinden açıklanan hibe ve grant fırsatlarını listeler. Ayrıca, sektör dernekleri ve danışmanlık firmaları da bu konuda yardımcı olabilir. Başvuru sürecinde, detaylı ve ikna edici bir başvuru dosyası hazırlamak başarının anahtarıdır. Unutulmamalıdır ki, hibe ve grant programları, finansal bağımsızlığı hedefleyenler için değerli bir fırsat sunarken, rekabetçi bir ortamda başarılı olmak için planlı ve özverili bir çalışma gerektirir.
Örneğin, ABD’de Küçük İşletmeler İdaresi (SBA) tarafından 2022 yılında 10 milyar dolardan fazla hibe ve kredi sağlanmıştır. Bu rakam, devlet desteklerinin işletmelerin büyümesi ve istihdam yaratması üzerindeki etkisini göstermektedir. Benzer şekilde, Avrupa Birliği’nin çeşitli programları aracılığıyla, her yıl milyonlarca Euro’luk hibe ve grant, araştırma, inovasyon ve sosyal projeler için ayrılmaktadır. Bu istatistikler, hibe ve grant programlarının finansal bağımsızlığa ulaşmada ne kadar önemli bir rol oynadığını vurgular.
İş Kurma Destekleri
Türkiye’de girişimcilere sunulan devlet teşvikleri, finansal bağımsızlığa ulaşma yolunda önemli bir destek sağlamaktadır. Bu destekler, iş kurma sürecinin her aşamasında, finansmandan eğitime, altyapıdan pazarlamaya kadar geniş bir yelpazede sunulmaktadır. Ancak, bu desteklerden etkili bir şekilde yararlanabilmek için, mevcut programların detaylarını bilmek ve doğru başvuruları yapmak oldukça önemlidir.
KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı), iş kurma sürecinde en önemli destek kurumlarından biridir. KOSGEB, yeni işletmelere hibe ve kredi desteği sağlamanın yanı sıra, iş planı geliştirme, pazarlama stratejileri belirleme ve yönetim konularında eğitim programları sunmaktadır. 2022 verilerine göre, KOSGEB, binlerce yeni işletmeye toplamda milyonlarca TL tutarında destek sağlamıştır. Bu rakamlar, devlet desteğinin girişimcilik ekosistemi üzerindeki olumlu etkisini göstermektedir.
KOSGEB desteklerinden faydalanmanın yanı sıra, sektör bazlı teşvikler de mevcuttur. Örneğin, tarım, turizm veya teknoloji gibi sektörlerde faaliyet gösteren işletmeler, bu sektörlerin gelişimini desteklemek amacıyla özel teşviklerden yararlanabilirler. Bu teşvikler, vergi muafiyetleri, gümrük vergisi indirimleri veya altyapı destekleri şeklinde olabilir. Örneğin, tarım sektöründe faaliyet gösteren bir işletme, sulama sistemleri kurulumunda devlet desteği alabilirken, teknoloji sektöründeki bir girişim, Ar-Ge faaliyetleri için hibe desteğinden faydalanabilir.
Ayrıca, işsizlik maaşı alan bireyler için de iş kurma desteği programları bulunmaktadır. Bu programlar, işsizlik maaşı alırken iş kurma girişiminde bulunan kişilere ek finansal destek sağlayarak, iş kurma riskini azaltmayı hedeflemektedir. Bu destekler, işletme kurulumu için gerekli olan ekipmanların temini veya işletmenin ilk aylarındaki giderlerinin karşılanması gibi alanlarda kullanılabilir.
Sonuç olarak, devlet desteklerinden etkili bir şekilde yararlanarak, finansal bağımsızlığı hedefleyen girişimciler için önemli fırsatlar mevcuttur. Ancak, bu desteklerden faydalanabilmek için, ilgili kurumların web sitelerini takip etmek, teşvik programlarını detaylı olarak incelemek ve doğru başvuruları yapmak gerekmektedir. Profesyonel iş danışmanlarından destek almak da, sürecin daha verimli yönetilmesi açısından faydalı olacaktır.
Yatırım Teşvikleri
Devletin, belirli sektörlere veya yatırım türlerine yönelik sağladığı yatırım teşvikleri, bireylerin ve işletmelerin finansal bağımsızlık hedeflerine ulaşmalarında önemli bir rol oynar. Bu teşvikler, vergi indirimleri, hibe destekleri, düşük faizli krediler ve diğer avantajlar şeklinde sunulabilir. Amaç, ekonomik büyümeyi desteklemek, istihdamı artırmak ve belirli stratejik alanlara yatırımı yönlendirmektir. Teşviklerin kapsamı ve türü ülkeden ülkeye, hatta aynı ülke içinde farklı sektörler ve bölgeler için değişiklik gösterebilir.
Türkiye örneğinde, yatırım teşvik belgesi almak, birçok avantaj sağlamaktadır. Bu belge, belirli yatırımlar için vergi muafiyeti, gümrük vergisi indirimi, KDV istisnası gibi önemli mali avantajlar sunar. Örneğin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yapılan yatırımlar, daha yüksek oranda teşviklerden yararlanabilir. Bu bölgelerin kalkınmasını hızlandırmak amacıyla verilen bu teşvikler, yatırımcılar için cazip fırsatlar yaratır. 2022 verilerine göre, bu bölgelerdeki yatırımlara verilen teşviklerin toplam tutarı X milyar TL’yi aşmıştır (Bu rakam örnek amaçlıdır ve gerçek verilere dayanmamaktadır.).
Vergi indirimleri, yatırım teşviklerinin en yaygın türlerinden biridir. Bu indirimler, kurumlar vergisi, gelir vergisi veya diğer vergiler üzerinde uygulanabilir. Örneğin, yenilenebilir enerji sektörüne yapılan yatırımlar, genellikle vergi indirimlerinden yararlanabilir. Bu da, güneş enerjisi santralleri veya rüzgar enerjisi çiftlikleri kuran şirketler için önemli bir mali avantaj sağlar. Bu tür teşvikler, çevre dostu teknolojilere yatırımı artırmaya yönelik devlet politikalarının bir parçasıdır.
Hibe destekleri, geri ödenmesi gerekmeyen doğrudan finansal desteklerdir. Özellikle Ar-Ge faaliyetleri, inovasyon projeleri veya küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) kurulması gibi alanlarda hibe programları yaygındır. Bu destekler, yüksek riskli ancak potansiyel olarak yüksek getirili yatırımlar için önemli bir teşvik görevi görür. Avrupa Birliği fonlarından sağlanan hibe destekleri de, Ar-Ge ve inovasyon alanında faaliyet gösteren firmalar için önemli bir kaynak oluşturmaktadır.
Sonuç olarak, devlet teşviklerinden etkin bir şekilde yararlanmak, finansal bağımsızlığa ulaşmak için önemli bir stratejidir. Ancak, teşviklerden yararlanabilmek için ilgili mevzuatı dikkatlice takip etmek ve uzmanlardan destek almak önemlidir. Uygun teşvik programını belirlemek ve başvuru süreçlerini doğru şekilde yönetmek, yatırımınızdan maksimum faydayı sağlamanıza yardımcı olacaktır.
Eğitim Bursları
Devlet teşvikleri, bireylerin finansal bağımsızlık yolunda önemli bir adım olabilir. Bu teşviklerin en etkili yollarından biri de eğitim burslarıdır. Eğitim, bireysel gelişimin ve ekonomik kalkınmanın temel taşlarından biridir. Ancak, yüksek eğitim maliyetleri birçok kişi için önemli bir engel oluşturmaktadır. Burslar, bu engeli aşarak, yetenekli ancak maddi imkânsızlıklara sahip bireylerin eğitim hayatlarına devam etmelerini sağlar.
Türkiye’de çeşitli kurumlar tarafından sunulan birçok eğitim bursu bulunmaktadır. Bunlar arasında Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bursları, Türkiye Bursları, üniversitelerin kendi sunduğu burslar ve özel kuruluşların sağladığı burslar yer almaktadır. Örneğin, YÖK tarafından sunulan burslar, akademik başarıya, maddi durumu düşük olmaya ve sosyal ihtiyaçlara göre dağıtılmaktadır. Türkiye Bursları ise, uluslararası öğrencilere yönelik olarak sunulan ve ülkemizin uluslararası prestijini artırmayı hedefleyen bir programdır. Bu programlar sayesinde, her yıl binlerce öğrenci ücretsiz eğitim alma fırsatı bulmaktadır.
Burs başvurularında genellikle akademik başarı, maddi durum ve sosyal sorumluluk gibi kriterler göz önünde bulundurulur. Başvuru süreçleri ve gerekli belgeler kuruma göre değişiklik göstermektedir. Örneğin, bazı burslar sadece belirli bölümlerde okuyan öğrencilere verilirken, bazıları ise tüm bölümlere açıktır. Başvuru tarihleri ve gerekli belgeler hakkında detaylı bilgiye ilgili kurumların internet sitelerinden ulaşabilirsiniz. Başvuru formlarını eksiksiz ve doğru bir şekilde doldurmak, burs alma şansınızı artıracaktır.
İstatistiklere bakıldığında, bursların eğitimde fırsat eşitliğini sağlamada önemli bir rol oynadığı görülmektedir. Örneğin, (Buraya ilgili istatistik verisi eklenmelidir. Örneğin: 2022 yılında YÖK tarafından verilen burs sayısı X olmuş, bu burslardan faydalanan öğrencilerin Y yüzdesi maddi durumu düşük olan öğrencilerden oluşmuştur. ). Bu tür veriler, bursların toplumun dezavantajlı kesimlerine ulaşmada ne kadar etkili olduğunu göstermektedir. Eğitim bursları, sadece bireylerin değil, ülkenin de geleceği için büyük önem taşımaktadır çünkü nitelikli ve eğitimli bireyler, ülkenin kalkınmasına önemli katkılar sağlar.
Sonuç olarak, eğitim bursları, devlet teşviklerinin en önemli ve etkili örneklerinden biridir. Bu burslar, yetenekli ancak maddi imkânsızlıklarla karşı karşıya olan bireylere finansal bağımsızlık ve eğitim fırsatı sunarak, hem bireysel gelişimlerini hem de ülkenin ekonomik ve sosyal gelişmesini desteklemektedir. Bu nedenle, burs olanaklarını araştırmak ve başvurmak, geleceğe yatırım yapmak için önemli bir adımdır.
Bu çalışmada, devlet teşviklerinin bireysel finansal bağımsızlık hedeflerine ulaşmada nasıl kullanılabileceği detaylı bir şekilde incelendi. Çalışmanın kapsamı, çeşitli devlet destek programlarının türlerini, başvuru süreçlerini ve bu programların bireysel durumlar üzerindeki potansiyel etkilerini kapsamaktadır. Araştırmamız, uygun teşvik programlarının seçimi ve etkili bir uygulama stratejisinin geliştirilmesinin, finansal özgürlüğe ulaşmak için kritik önem taşıdığını göstermiştir.
İncelenen teşvik programları arasında, girişimcilere yönelik hibe ve krediler, konut sahibi olmak isteyenler için sunulan destekler, eğitim ve mesleki gelişim fırsatları ve emeklilik planlarına yönelik vergi avantajları bulunmaktadır. Her bir programın kendi şartları ve kriterleri olduğu gibi, bireylerin kişisel durumlarına ve hedeflerine en uygun programı seçmeleri büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, bilinçli bir araştırma ve planlama süreci, finansal bağımsızlık yolculuğunda büyük bir adım olacaktır.
Çalışmamız, devlet teşviklerinin etkin bir şekilde kullanılmasının, finansal risklerin azaltılmasına ve gelir çeşitliliğinin artırılmasına önemli ölçüde katkıda bulunduğunu ortaya koymuştur. Ancak, bu teşviklerin sürekli değişebileceği ve belirli kriterlere bağlı olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle, bireylerin bu değişkenlikleri takip etmeleri ve güncel bilgilere sahip olmaları gerekmektedir.
Gelecek trendlere baktığımızda, yeşil enerji yatırımlarına yönelik teşviklerin artması ve dijital ekonomiye uyum sağlayan bireylere daha fazla destek verilmesi beklenmektedir. Yapay zekâ ve büyük veri analitiği gibi teknolojiler, bireylerin kişiselleştirilmiş finansal planlama yapmalarına ve uygun teşvikleri daha kolay bulmalarına yardımcı olacaktır. Sonuç olarak, devlet teşviklerini etkin bir şekilde kullanarak finansal bağımsızlığa ulaşmak, gelecekte daha da önem kazanacaktır. Bu konudaki araştırmaların ve bilinçlendirme çalışmalarının artırılması, bireylerin finansal güvenliklerini sağlamaları için hayati önem taşımaktadır.