Günümüzün rekabetçi küresel ekonomisinde, yenilikçilik ve teknoloji, sürdürülebilir büyüme ve kalkınma için olmazsa olmaz unsurlardır. Ülkeler, ekonomik rekabet güçlerini artırmak ve ulusal kalkınma hedeflerine ulaşmak için Ar-Ge faaliyetlerine büyük önem vermekte ve bu alanda önemli yatırımlar gerçekleştirmektedirler. Bu yatırımların önemli bir kısmı, devlet destekli Ar-Ge projeleri aracılığıyla sağlanmaktadır. Bu projeler, hem mevcut işletmelerin inovasyon kapasitelerini güçlendirmeyi hem de girişimcilerin yenilikçi işler kurmalarını teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ’lerin) sınırlı kaynaklara sahip olmaları nedeniyle, devlet destekleri, yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve pazara sunulması sürecinde kritik bir rol oynamaktadır.
Dünya genelinde birçok ülke, Ar-Ge‘ye yapılan yatırımları artırmak için çeşitli teşvik politikaları uygulamaya koymuştur. Örneğin, Avrupa Birliği, Horizon Europe programı gibi büyük ölçekli programlar aracılığıyla, Ar-Ge ve inovasyon projelerine milyarlarca Euro’luk fon sağlamaktadır. Benzer şekilde, ABD, Small Business Innovation Research (SBIR) ve Small Business Technology Transfer (STTR) gibi programlar ile küçük işletmelere Ar-Ge faaliyetleri için önemli destek vermektedir. Bu programların amacı sadece finansal destek sağlamak değil, aynı zamanda mentörlük, danışmanlık ve pazarlama gibi hizmetler sunarak, yenilikçi iş fikirlerinin başarılı bir şekilde hayata geçirilmesini sağlamaktır. 2022 verilerine göre, ABD’deki SBIR ve STTR programları aracılığıyla yaklaşık 3 milyar dolarlık fonlama sağlanmıştır, bu da bu tür programların ölçeğini ve etkisini göstermektedir.
Devlet destekli Ar-Ge projeleri, sadece finansal kaynak sağlamakla kalmayıp aynı zamanda risk sermayesi erişimini kolaylaştırmakta, patent alma süreçlerinde destek vermekte ve uluslararası iş birlikleri kurulmasına yardımcı olmaktadır. Bu destekler, girişimcilerin yüksek riskli ve yüksek getirili yenilikçi iş fikirlerini hayata geçirme konusunda daha cesur adımlar atmalarını sağlamaktadır. Örneğin, biyoteknoloji alanında çalışan bir girişimci, devlet desteği sayesinde pahalı araştırma ekipmanlarına erişebilir ve klinik deneyler için gerekli finansmanı sağlayabilir. Benzer şekilde, yeni bir yazılım geliştiren bir girişimci, devlet destekli bir hızlandırıcı program aracılığıyla ürün geliştirme sürecinde uzmanlardan destek alabilir ve potansiyel yatırımcılarla bağlantı kurabilir. Bu sayede, yenilikçi iş fikirleri daha hızlı bir şekilde pazara sunulabilir ve ekonomik büyümeye katkıda bulunabilir.
Bu çalışmada, devlet destekli Ar-Ge projelerinin, yenilikçi işlerin kurulması sürecindeki rolü detaylı olarak ele alınacaktır. Farklı devlet destek mekanizmaları incelenecek, başarılı ve başarısız örnekler analiz edilecek ve gelecekteki politikalar için öneriler sunulacaktır. Çalışmanın amacı, Ar-Ge ve inovasyon ekosisteminin daha da güçlendirilmesine ve yenilikçi işletmelerin sayısının artırılmasına katkıda bulunmaktır.
Devlet Destekli AR-GE Projeleri ile Yenilikçi İşler Kurma
Devlet Destekleri ve Proje Fırsatları
Türkiye, Ar-Ge ve inovasyon ekosistemini güçlendirmek için çeşitli devlet destekleri ve proje fırsatları sunmaktadır. Bu destekler, küçük ve orta ölçekli işletmelerden (KOBİ) büyük şirketlere, üniversitelerden araştırma kuruluşlarına kadar geniş bir yelpazedeki kuruluşları kapsamaktadır. Amaç, yenilikçi iş fikirlerinin geliştirilmesini, teknolojik gelişmelerin hızlandırılmasını ve uluslararası rekabet gücünün artırılmasını sağlamaktır.
TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu), KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) ve çeşitli diğer bakanlıklar, Ar-Ge projelerine yönelik fonlama programları yürütmektedir. Bu programlar, hibeler, sübvansiyonlar, krediler ve vergi indirimleri gibi farklı destek mekanizmaları sunmaktadır. Örneğin, TÜBİTAK’ın 1507 programı, özel sektör firmalarının Ar-Ge projelerini desteklerken, KOSGEB, KOBİ’lerin inovasyon faaliyetlerini teşvik eden çeşitli programlar yürütmektedir. Bu programların detayları ve başvuru koşulları ilgili kurumların web sitelerinde detaylı bir şekilde açıklanmaktadır.
Son yıllarda, dijital dönüşüm, yapay zeka, biyoteknoloji ve yenilenebilir enerji gibi alanlarda Ar-Ge projelerine verilen destek artmıştır. Örneğin, 2022 yılında TÜBİTAK tarafından desteklenen projelerin önemli bir kısmı bu alanlarda yoğunlaşmıştır. Bu durum, hükümetin öncelikli alanlara yatırım yaparak ülke ekonomisinin sürdürülebilir büyümesini hedeflediğini göstermektedir. Ayrıca, Avrupa Birliği fonları da Türkiye’deki Ar-Ge projelerine önemli katkılar sağlamaktadır. Bu fonlar, genellikle uluslararası iş birliklerini ve teknolojik transferi teşvik etmektedir.
Devlet destekli Ar-Ge projelerinden faydalanmak için, öncelikle projenizin yenilikçi ve piyasa potansiyeli yüksek olması gerekmektedir. İyi hazırlanmış bir proje önerisi, başarılı bir başvuru için kritik öneme sahiptir. Proje önerisinde, projenin amacı, metodolojisi, bütçesi ve beklenen sonuçları açık ve net bir şekilde belirtilmelidir. Ayrıca, projenin sürdürülebilirliği ve ticareleştirilebilirliği konusunda da ikna edici argümanlar sunulmalıdır. Başvuru sürecinde, ilgili kurumların talep ettiği tüm belgeleri eksiksiz ve doğru bir şekilde sunmak önemlidir. Gerektiğinde, uzmanlardan destek almak da başarı şansını artırabilir.
Sonuç olarak, Türkiye’deki devlet destekleri ve proje fırsatları, yenilikçi iş fikirlerini hayata geçirmek isteyen girişimciler için önemli bir fırsattır. Bu fırsatlardan en iyi şekilde yararlanmak için, ilgili kurumların web sitelerini takip etmek, proje çağrılarını yakından izlemek ve iyi hazırlanmış bir proje önerisi hazırlamak gerekmektedir. Ar-Ge yatırımları, ülke ekonomisi için uzun vadeli büyüme ve rekabet gücü açısından büyük önem taşımaktadır.
Devlet Destekli AR-GE Projeleri ile Yenilikçi İşler Kurma
AR-GE Projesi Başvuru Süreci
Devlet destekli AR-GE projeleri, yenilikçi fikirlerin hayata geçirilmesi ve ekonomik büyümeye katkı sağlaması için önemli bir fırsattır. Ancak, başarılı bir başvuru için projenin kapsamlı bir şekilde planlanması ve başvuru sürecinin detaylarının iyi anlaşılması gerekmektedir. Bu süreç, genellikle karmaşık ve zaman alıcıdır, bu nedenle her aşamada dikkatli olunmalıdır.
Başvuru süreci, genellikle ilgili kurumun (örneğin, TÜBİTAK, KOSGEB) web sitesinde yayınlanan çağrı metinleriyle başlar. Bu çağrı metinleri, proje önerilerinin hangi alanlara odaklanabileceğini, başvuru şartlarını, gerekli belgeleri ve değerlendirme kriterlerini detaylı bir şekilde açıklar. Örneğin, TÜBİTAK’ın 1507 programı, sanayi odaklı AR-GE projelerini desteklerken, KOSGEB daha çok KOBİ’lerin inovasyon odaklı projelerini desteklemektedir. Bu nedenle, doğru kuruma ve doğru programa başvurmak çok önemlidir. 2022 yılında TÜBİTAK tarafından desteklenen projelerin %60’ının teknoloji odaklı olduğu görülmüştür. Bu istatistik, bu alana yatırım yapmanın önemini vurgular.
Çağrı metinlerini dikkatlice inceledikten sonra, proje önerisi hazırlanmalıdır. Bu aşama, projenin amacını, metodolojisini, beklenen çıktılarını ve bütçesini net bir şekilde ortaya koymalıdır. Proje önerisi, bilimsel ve teknik açıdan sağlam bir temele dayanmalı, özgün bir yaklaşım sunmalı ve somut hedefler belirlemelidir. Örneğin, bir gıda teknolojisi firması, daha uzun süre dayanıklı gıdalar üretmeyi hedefleyen bir proje önerisi hazırlayabilir. Bu proje önerisi, yeni bir koruma tekniği kullanımı, detaylı maliyet analizi ve beklenen pazar payı gibi unsurları içermelidir. Proje önerisi, genellikle belirli bir formatta ve sayfada hazırlanmalıdır, bu nedenle kuralların dikkatlice takip edilmesi önemlidir.
Proje önerisi hazırlandıktan sonra, gerekli belgeler toplanmalı ve başvuru sistemi üzerinden online olarak veya fiziksel olarak gönderilmelidir. Bu belgeler arasında, proje ekibinin özgeçmişleri, proje bütçesi, iş planı ve diğer destekleyici dokümanlar yer alabilir. Başvuru tarihlerine dikkat etmek ve başvuruyu eksiksiz bir şekilde zamanında göndermek, sürecin başarılı bir şekilde tamamlanması için şarttır. Geç gönderilen veya eksik belge içeren başvurular genellikle değerlendirme aşamasına alınmaz.
Son olarak, değerlendirme aşaması gelir. Proje önerileri, uzmanlar tarafından belirli kriterlere göre değerlendirilir. Bu kriterler genellikle projenin bilimsel ve teknik kalitesi, yenilikçilik düzeyi, ekonomik etkisi ve uygulanabilirliğini kapsar. Değerlendirme sonucunda başarılı bulunan projeler, devlet tarafından belirli bir miktarda hibe veya destek alır. Bu destek, projenin yürütülmesi ve hedeflerine ulaşılması için kritik öneme sahiptir.
Başarılı bir AR-GE projesi başvurusu için, kapsamlı bir hazırlık, dikkatli bir planlama ve tüm sürecin detaylarına hakim olmak esastır. İlgili kurumların web sitelerini düzenli olarak takip etmek ve çağrı metinlerini dikkatlice incelemek, bu süreçte büyük önem taşır.
Devlet Destekli AR-GE Projeleri ile Yenilikçi İşler Kurma
Yenilikçi İş Fikri Geliştirme
Yenilikçi bir iş fikri geliştirmek, günümüzün rekabetçi iş dünyasında hayati önem taşır. Sadece iyi bir fikir yeterli değildir; bu fikri pazara sunabilecek, sürdürülebilir ve karlı bir iş modeli oluşturmak gerekir. Devlet destekli AR-GE projeleri, bu süreçte girişimcilere önemli bir avantaj sağlar. Bu destekler, hem finansal kaynaklar hem de uzmanlık desteği sunarak, yenilikçi fikirlerin hayata geçirilmesini kolaylaştırır.
İş fikri geliştirme sürecinin ilk adımı, kapsamlı bir pazar araştırması yapmaktır. Hangi ihtiyaçlar karşılanmamış durumda? Mevcut çözümler hangi eksikliklere sahip? Hedef kitle kim ve ihtiyaçları neler? Bu sorulara cevap bulmak, potansiyel bir iş fikrinin temelini oluşturur. Örneğin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, yaşlanan nüfusun artmasıyla birlikte sağlık teknolojilerine olan talep hızla yükseliyor. Bu, sağlık sektöründe yenilikçi ürün ve hizmetler sunan işletmeler için büyük bir fırsat anlamına gelir.
AR-GE projeleri, iş fikrinizi somut hale getirmenize yardımcı olur. Bir prototip geliştirmek, minimum viable product (MVP) oluşturmak veya bir yazılım geliştirmek gibi aşamalarda devlet desteklerinden faydalanabilirsiniz. TÜBİTAK gibi kurumlar, farklı sektörlere yönelik AR-GE projelerine fon sağlamakta ve uzman desteği sunmaktadır. Bu destekler, fikrinizin test edilmesi, geliştirilmesi ve pazara sunulması için gereken kaynakları sağlar. Örneğin, bir girişimci, yenilenebilir enerji alanında bir inovasyon geliştiriyor ise, TÜBİTAK’tan aldığı fon sayesinde prototipin üretimi ve test edilmesi aşamalarını kolayca tamamlayabilir.
İş fikrinizin yenilikçi olması, sadece yeni bir ürün veya hizmet geliştirmek anlamına gelmez. Mevcut bir ürünü veya hizmeti daha verimli, daha ucuz veya daha kullanıcı dostu hale getirmek de yenilikçilik sayılabilir. Önemli olan, pazarda fark yaratacak bir değer önerisi sunmaktır. Örneğin, bir e-ticaret platformunun kullanıcı deneyimini iyileştirmek veya lojistik süreçlerini optimize etmek de yenilikçi bir yaklaşım olabilir. Bu tür iyileştirmeler, daha yüksek müşteri memnuniyeti ve daha yüksek karlılık sağlayabilir.
Son olarak, başarılı bir iş fikri, sadece yenilikçi olmakla kalmaz, aynı zamanda sürdürülebilir ve ölçeklenebilir olmalıdır. İş modelinizi dikkatlice planlamak, maliyetleri kontrol altında tutmak ve pazarlama stratejinizi doğru belirlemek, uzun vadeli başarı için çok önemlidir. Devlet destekli AR-GE projelerinden faydalanarak, iş fikrinizin potansiyelini en üst düzeye çıkarabilir ve pazar lideri bir şirket kurma yolunda önemli bir adım atabilirsiniz.
Devlet Destekli AR-GE Projeleri ile Yenilikçi İşler Kurma
Başarılı İş Kurma Stratejileri
Devlet destekli AR-GE projeleri, yenilikçi fikirleri ticarileştirmek ve başarılı bir iş kurmak için eşsiz bir fırsattır. Ancak, bu fırsattan en iyi şekilde yararlanmak için iyi planlanmış bir stratejiye ihtiyaç vardır. Sadece bir fikriniz olması yeterli değil; fikrinizi pazara taşıyacak, sürdürülebilir ve karlı bir iş modeli geliştirmeniz gerekmektedir. Bu, kapsamlı bir pazar araştırması, güçlü bir iş planı ve etkili bir pazarlama stratejisi gerektirir.
Pazar araştırması, işinizin başarısı için kritik öneme sahiptir. Hedef kitlenizi, rakiplerinizi ve pazar trendlerini detaylı bir şekilde analiz etmelisiniz. Bu analiz sonucunda, ürün veya hizmetinizin pazardaki yerini, fiyatlandırma stratejinizi ve pazarlama yaklaşımınızı belirleyebilirsiniz. Örneğin, TÜİK verilerine göre, son yıllarda yeşil enerji sektörüne olan ilgi artmıştır. Bu da, bu alanda AR-GE projeleri yürüten girişimciler için büyük bir fırsat anlamına gelmektedir. Araştırmanız, bu büyüyen pazarda hangi boşlukların bulunduğunu ve hangi ihtiyaçların karşılanmadığını ortaya çıkarmalıdır.
İş planı, işinizin yol haritasıdır. Hedeflerinizi, stratejilerinizi, mali projeksiyonlarınızı ve risk analizinizi detaylı bir şekilde açıklamalıdır. Devlet destekli AR-GE projelerine başvururken, güçlü bir iş planı sunmanız, projenizin kabul edilme şansını önemli ölçüde artırır. İş planınızda, projenizin yenilikçi yönlerini, teknolojik alt yapısını, pazarlama planınızı ve sürdürülebilirlik stratejinizi açıkça belirtmelisiniz. Örneğin, bir otomotiv yazılımı geliştiren bir şirket, iş planında, yazılımın performansını, güvenilirliğini ve pazarda rekabet gücünü detaylı bir şekilde açıklamalıdır.
Ekip kurma da işinizin başarısı için olmazsa olmazlardandır. Deneyimli ve yetenekli bir ekip, AR-GE projenizi başarıyla tamamlamanıza ve işinizi büyütmenize yardımcı olacaktır. Farklı alanlardaki uzmanlıkları bir araya getirerek, daha güçlü ve daha entegre bir yaklaşım sergileyebilirsiniz. Örneğin, bir biyoteknoloji firması, biyologlar, kimyagerler, mühendisler ve işletme uzmanlarından oluşan bir ekip kurmalıdır.
Pazarlama stratejisi, ürün veya hizmetinizi hedef kitlenize ulaştırmak için kullanacağınız yöntemleri içerir. Dijital pazarlama, sosyal medya pazarlaması ve içerik pazarlaması gibi çeşitli yöntemlerden yararlanarak, hedef kitlenizin dikkatini çekebilir ve satışlarınızı artırabilirsiniz. Devlet destekli AR-GE projelerinin tanıtımını yaparak, projenizin ve işinizin güvenilirliğini artırabilirsiniz. Bu sayede, yatırımcıları ve müşterileri çekebilir ve işinizi büyütebilirsiniz. Örneğin, TÜBİTAK destekli bir proje, bu desteği pazarlama materyallerinde vurgulayarak, güvenilirlik ve kalite imajı yaratabilir.
Sonuç olarak, devlet destekli AR-GE projeleri ile yenilikçi işler kurmak, özenli planlama ve stratejik uygulama gerektiren bir süreçtir. Kapsamlı bir pazar araştırması, güçlü bir iş planı, yetenekli bir ekip ve etkili bir pazarlama stratejisi, başarının temel taşlarıdır. Bu stratejileri uygulayarak, yenilikçi fikirlerinizi ticarileştirebilir ve karlı bir iş kurabilirsiniz.
Devlet Destekli İşletme Örnekleri
Türkiye’de, Ar-Ge ve inovasyonun teşvik edilmesi amacıyla devlet tarafından çeşitli destek mekanizmaları uygulanmaktadır. Bu destekler, yeni işletmelerin kurulmasını ve mevcut işletmelerin büyümesini kolaylaştırmayı hedefler. Devlet destekli Ar-Ge projeleri, firmalara mali kaynak sağlamanın yanı sıra, uzmanlık desteği ve mentorluk imkanları da sunmaktadır. Bu sayede, yüksek teknoloji içeren ve katma değeri yüksek ürün ve hizmetler geliştirilmesi teşvik edilir.
KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı), bu desteklerin en önemli aktörlerinden biridir. KOSGEB, girişimcilere ve KOBİ’lere hibe, kredi ve danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Örneğin, KOSGEB’in Ar-Ge ve İnovasyon Destek Programı kapsamında, firmalar Ar-Ge projelerine yönelik mali destek alabilirler. 2022 yılı verilerine göre, KOSGEB bu program aracılığıyla yüzlerce firmaya milyonlarca TL’lik destek sağlamıştır. Bu desteklerden yararlanan firmalar arasında, biyoteknoloji, yazılım, yenilenebilir enerji gibi çeşitli sektörlerden örnekler bulunmaktadır.
TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu) ise, daha çok Ar-Ge projelerine odaklanan bir kuruluştur. TÜBİTAK, üniversiteler, araştırma kurumları ve özel sektör firmaları ile işbirliği yaparak, stratejik öneme sahip teknolojilerin geliştirilmesini destekler. TÜBİTAK’ın desteklediği projeler arasında, savunma sanayii, uzay teknolojileri ve sağlık teknolojileri gibi alanlarda önemli gelişmeler kaydeden çalışmalar bulunmaktadır. Örneğin, yerli ve milli otomobil projesi gibi büyük ölçekli projelerde TÜBİTAK’ın önemli bir rolü vardır. Bu projelerin başarılı bir şekilde tamamlanması, ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamanın yanı sıra, istihdam yaratılmasına da katkıda bulunmaktadır.
Devlet destekli işletme örnekleri arasında, yenilenebilir enerji sektöründe faaliyet gösteren firmalar ön plana çıkmaktadır. Devletin güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi projelerine verdiği destekler, bu sektördeki firmaların büyümesine ve yeni işletmelerin kurulmasına imkan sağlamıştır. Benzer şekilde, yazılım sektörü de devlet desteklerinden önemli ölçüde yararlanan sektörlerden biridir. Yazılım firmaları, Ar-Ge projeleri ve ihracat destekleri sayesinde uluslararası pazarlarda rekabet edebilir hale gelmektedirler.
Sonuç olarak, devletin Ar-Ge ve inovasyona verdiği destekler, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyümesi için oldukça önemlidir. Bu destekler sayesinde, yenilikçi işletmeler kurulmakta, mevcut işletmeler güçlenmekte ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağlanmaktadır. Devlet destekli Ar-Ge projeleri ile yenilikçi işler kurmanın önemi göz önüne alındığında, bu tür desteklerin daha da geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bu sayede, Türkiye’nin küresel rekabetteki yeri daha da güçlendirilebilir.
Bu çalışmada, devlet destekli AR-GE projeleri ile yenilikçi işler kurma sürecinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında, devlet teşviklerinin türleri, başvuru süreçleri, proje yönetimi ve başarı faktörleri detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Analizler, devlet desteklerinin girişimcilere önemli bir ivme kazandırdığını, ancak başarılı bir iş kurmanın sadece teşviklerden ibaret olmadığını göstermiştir. Projenin başarısı, pazara uygun bir ürün veya hizmetin geliştirilmesi, etkili bir iş planı ve güçlü bir yönetim ekibi gibi faktörlere de bağlıdır.
Çalışmamız, AR-GE projelerinin, teknolojik gelişmeleri yakından takip etmeyi ve yenilikçi çözümler üretmeyi gerektiğini ortaya koymuştur. Devlet desteklerinin etkin kullanımı için, başvuru süreçlerinin iyi anlaşılması ve proje önerilerinin dikkatlice hazırlanması kritik öneme sahiptir. Ayrıca, işletme yönetimi becerilerinin geliştirilmesi ve pazar araştırmalarının titizlikle yapılması, projenin başarısı için olmazsa olmazdır. Finansal yönetim ve risk yönetimi konularına da önem verilmelidir.
Gelecek trendler göz önüne alındığında, yapay zeka, büyük veri analitiği ve sürdürülebilirlik gibi alanlarda AR-GE projelerinin daha da önem kazanacağı öngörülmektedir. Devlet desteklerinin de bu alanlara odaklanması, ülke ekonomisine ve küresel rekabet gücüne önemli katkılar sağlayacaktır. Dijitalleşmenin hızlanmasıyla birlikte, online başvuru platformları ve dijital danışmanlık hizmetleri daha yaygın hale gelecektir. Bu durum, girişimcilerin devlet desteklerinden daha kolay ve etkili bir şekilde faydalanmalarını sağlayacaktır.
Sonuç olarak, devlet destekli AR-GE projeleri, yenilikçi işletmelerin kurulması ve büyümesi için önemli bir fırsattır. Ancak, bu fırsattan tam olarak yararlanmak için, girişimcilerin stratejik planlama, risk yönetimi ve pazar analizi konularında yeterli bilgi ve beceriye sahip olmaları gerekmektedir. Devletin de, destek mekanizmalarını sürekli geliştirerek ve girişimcilere daha fazla eğitim ve danışmanlık hizmeti sunarak bu süreci desteklemesi büyük önem taşımaktadır. Ulusal inovasyon ekosisteminin güçlendirilmesi, geleceğin rekabetçi ekonomisi için vazgeçilmezdir.