Yatırım dünyası, cazip fırsatlarla dolu olsa da, aynı zamanda risklerle ve belirsizlikle doludur. Birçok insan, finansal özgürlüğe ulaşmanın yolunun başarılı yatırımlar yapmaktan geçtiğini bilir, ancak bu yolun nasıl izleneceği konusunda belirsizlik yaşar. Günümüzde, borsa, emlak, kripto para gibi çeşitli yatırım araçları mevcuttur ve her birinin kendine özgü risk ve getiri profilleri vardır. Bu karmaşık dünyada başarılı olmak, sadece şans meselesi değil, bilgilendirilmiş kararlar alma ve doğru stratejileri uygulama becerisine dayanır. Geçtiğimiz on yılda, S&P 500 endeksi ortalama %10 civarında yıllık getiri sağlarken, birçok bireysel yatırımcı bu getirilerden faydalanamamıştır. Bunun nedeni, genellikle, yatırım stratejilerinin eksikliği veya yanlış uygulanmasıdır.
Aslında, birçok araştırma, başarılı yatırımcıların sadece piyasa trendlerini takip etmekle kalmadığını, aynı zamanda disiplinli bir yaklaşım benimsediğini ve uzun vadeli bir perspektif geliştirdiğini göstermektedir. Örneğin, Warren Buffett gibi efsanevi yatırımcıların başarısının temelinde, temel analiz ve sabır gibi temel prensipler yatmaktadır. Onlar, kısa vadeli dalgalanmalara kapılmadan, seçtikleri varlıklara uzun vadeli yatırım yapmayı tercih etmişlerdir. Birçok yatırımcının yaptığı en büyük hata ise, duygularına yenik düşerek, panik halinde alım satım yapmalarıdır. Bu durum, genellikle yatırım performansını olumsuz etkileyen önemli kayıplara yol açar. 2008 küresel finansal krizi sırasında, panik satışları yapan birçok yatırımcı önemli kayıplar yaşamış, ancak sabırla bekleyenler ise kriz sonrasında önemli kazançlar elde etmiştir.
Bu yazıda, başarılı bir yatırımcı olmanın beş temel stratejisini detaylı bir şekilde ele alacağız. Bu stratejiler, risk yönetimi, diversifikasyon ve uzun vadeli planlama gibi temel kavramları kapsayacaktır. Her strateji, gerçek dünya örnekleriyle ve pratik uygulamalarıyla desteklenecek ve okuyucuların kendi yatırım yolculuklarında kullanabilecekleri somut adımlar sunulacaktır. Amacımız, yatırım dünyasında gezinmeyi kolaylaştırmak ve okuyucuların finansal hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olacak bilgi ve beceriyi kazandırmaktır. Bu stratejileri uygulayarak, siz de finansal özgürlüğünüze doğru önemli adımlar atabilir ve geleceğiniz için sağlam bir temel oluşturabilirsiniz. Hazırsanız, başarılı yatırımcının yol haritasına birlikte dalalım.
Başarılı bir Yatırımcı Olmak İçin Gereken 5 Strateji
Uzun Vadeli Yatırım Stratejileri
Uzun vadeli yatırım, sabır ve disiplin gerektiren, ancak potansiyel olarak yüksek getiri sağlayan bir yaklaşımdır. Kısa vadeli piyasa dalgalanmalarından etkilenmeden, yatırımlarınızın zaman içinde büyümesini hedeflersiniz. Bu strateji, özellikle emeklilik gibi uzun vadeli hedefleriniz varsa oldukça etkilidir. Ancak, başarılı olmak için doğru stratejileri uygulamanız şarttır.
1. Diversifikasyon: Yatırımlarınızı tek bir varlık sınıfına veya sektöre yoğunlaştırmak yerine, farklı varlık sınıflarına (hisseler, tahviller, emtialar, gayrimenkul vb.) dağıtmak büyük önem taşır. Bu, riskleri azaltmaya ve potansiyel getirileri artırmaya yardımcı olur. Örneğin, %60 hisse senedi, %30 tahvil ve %10 emtia gibi bir portföy dağılımı, tek bir hisse senedine yatırım yapmaktan çok daha az risklidir. Araştırmalar, iyi diversifiye edilmiş bir portföyün, tek bir varlığa odaklanan bir portföyden daha yüksek getiri sağlayabileceğini göstermektedir. Örneğin, Vanguard’ın 20 yılı aşkın verilerine göre, iyi diversifiye edilmiş bir hisse senedi endeksi fonu, tek bir hisse senedine yatırım yapanlara göre daha yüksek ortalama yıllık getiri sağlamıştır.
2. Düzenli Yatırım: Dolar maliyeti ortalaması (DCA) olarak bilinen bu strateji, belirli aralıklarla sabit miktarda para yatırmayı içerir. Piyasa düştüğünde daha fazla hisse senedi alırsınız, piyasa yükseldiğinde ise daha az. Bu, ortalama maliyetinizi düşürmenize ve piyasanın dalgalanmalarından daha az etkilenmenize yardımcı olur. Özellikle piyasanın ne zaman yükseleceğini veya düşeceğini tahmin etmenin zor olduğu durumlarda oldukça etkili bir yöntemdir. Örneğin, her ay düzenli olarak 1000 TL yatırım yaparak, piyasanın düştüğü dönemlerde daha fazla hisse senedi satın alır ve uzun vadede daha yüksek getiri elde etme olasılığınızı artırırsınız.
3. Uzun Vadeli Perspektif: Kısa vadeli piyasa dalgalanmalarına odaklanmak yerine, uzun vadeli hedeflerinize odaklanmalısınız. Piyasanın iniş çıkışları normaldir ve kısa vadeli kayıplar sizi korkutmamalıdır. Sabırlı olmak ve yatırımlarınızı uzun vadede tutmak, getirilerinizi önemli ölçüde artırabilir. Örneğin, 1926-2020 yılları arasında ABD hisse senetleri ortalama %10 yıllık getiri sağlamıştır, ancak bu süreçte büyük iniş çıkışlar yaşanmıştır. Uzun vadeli yatırımcılar bu dalgalanmalardan etkilenmeden yüksek getiri elde etmişlerdir.
4. Risk Toleransınızı Anlamak: Yatırım yapmadan önce, risk toleransınızı belirlemeniz önemlidir. Yüksek riskli yatırımlar potansiyel olarak yüksek getiri sağlayabilir, ancak aynı zamanda büyük kayıplara da yol açabilir. Risk toleransınız düşükse, daha az riskli yatırımlara odaklanmalısınız. Yatırım yapmadan önce mutlaka kendi risk toleransınızı değerlendirin ve ona uygun bir portföy oluşturun.
5. Sürekli Öğrenme ve Araştırma: Başarılı bir uzun vadeli yatırım stratejisi, sürekli öğrenmeyi ve araştırmayı gerektirir. Piyasa koşullarını takip edin, yeni yatırım araçlarını öğrenin ve yatırım stratejinizi gerektiğinde güncelleyin. Finansal okuryazarlığınızı geliştirmek, bilinçli yatırım kararları almanıza yardımcı olacaktır. Kitaplar, online kurslar ve finansal danışmanlar, bu konuda size yardımcı olabilir.
Risk Yönetimi ve Portföy Çeşitlendirmesi
Başarılı bir yatırımcı olmak, yüksek getiriler elde etmek kadar risk yönetimi ve portföy çeşitlendirmesi konusunda uzmanlaşmayı da gerektirir. Yüksek getiri vaat eden yatırımlar genellikle yüksek riskler de taşır. Bu nedenle, yatırımcıların, potansiyel kayıpları minimize etmek ve uzun vadeli finansal hedeflerine ulaşmak için risklerini dikkatlice yönetmeleri ve portföylerini çeşitlendirmeleri elzemdir.
Risk yönetimi, olası kayıpları belirleyip azaltmak için sistematik bir yaklaşım gerektirir. Bu, yatırım yapmadan önce detaylı bir araştırma yapmak, yatırım hedeflerini ve risk toleransını net bir şekilde tanımlamak ve yatırım stratejisini bu hedeflere göre şekillendirmek anlamına gelir. Örneğin, risk toleransı düşük bir yatırımcı, yüksek getiri vaat eden ancak volatil hisse senetlerine yatırım yapmaktan kaçınarak, daha güvenli tahviller veya bono fonlarına yönelebilir. Risk toleransı yüksek bir yatırımcı ise, daha yüksek riskli ancak potansiyel olarak daha yüksek getirili yatırımlara daha fazla sermaye ayırabilir.
Portföy çeşitlendirmesi ise, farklı varlık sınıflarına yatırım yaparak riskleri azaltma stratejisidir. Tek bir varlık sınıfına yatırım yapmak, o varlık sınıfındaki olumsuz gelişmelerden aşırı derecede etkilenmenize neden olabilir. Örneğin, sadece teknoloji hisselerine yatırım yapan bir yatırımcı, teknoloji sektöründe yaşanacak bir düşüşten ciddi zarar görebilir. Ancak, portföyünü hisse senetleri, tahviller, emtialar ve gayrimenkuller gibi farklı varlık sınıflarına dağıtan bir yatırımcı, risklerini önemli ölçüde azaltabilir. Araştırmalar, çeşitlendirilmiş bir portföyün, çeşitlendirilmemiş bir portföye göre daha düşük volatilite ve daha yüksek uzun vadeli getiri sağladığını göstermektedir. Örneğin, 2008-2009 finansal krizinde, çeşitlendirilmiş bir portföydeki kayıplar, çeşitlendirilmemiş bir portföye göre çok daha düşük olmuştur.
Çeşitlendirme, sadece farklı varlık sınıflarına yatırım yapmakla kalmaz, aynı zamanda her varlık sınıfı içinde de çeşitlendirmeyi gerektirir. Örneğin, hisse senetlerine yatırım yaparken, farklı sektörlerden ve büyüklükteki şirketlerden oluşan bir portföy oluşturmak önemlidir. Bu, belirli bir sektördeki olumsuz bir gelişmenin tüm portföyü etkilemesini önlemeye yardımcı olur. Modern Portföy Teorisi, yatırımcıların risk ve getiri arasında optimum bir denge kurmalarına yardımcı olmak için portföy çeşitlendirmesinin önemini vurgular.
Sonuç olarak, başarılı bir yatırım stratejisi, risk yönetimi ve portföy çeşitlendirmesi prensiplerine dayanmalıdır. Yatırımcılar, risk toleranslarını, yatırım hedeflerini ve farklı varlık sınıflarının özelliklerini dikkatlice değerlendirmeli ve bunlara göre bir yatırım planı oluşturmalıdırlar. Profesyonel bir finansal danışmandan destek almak, özellikle karmaşık yatırım kararlarında, oldukça faydalı olabilir. Unutmayın, uzun vadeli yatırım başarısı, kısa vadeli getirilerden daha çok, risk yönetimi ve tutarlı bir stratejiye bağlıdır.
Başarılı bir Yatırımcı Olmak İçin Gereken 5 Strateji
Kısa Vadeli Kazançlar İçin Stratejiler
Kısa vadeli yatırım stratejileri, hızlı bir getiri elde etmeyi hedefleyen ve genellikle birkaç gün, hafta veya ay içinde pozisyon kapatmayı amaçlayan yaklaşımları içerir. Bu stratejiler, yüksek risk ve yüksek getiri potansiyeliyle karakterizedir. Dolayısıyla, bu tür stratejilerde bulunmadan önce, risk toleransınızı dikkatlice değerlendirmeniz ve kaybedebileceğiniz parayı yatırmanız son derece önemlidir. Kısa vadeli yatırımda başarılı olmak, piyasaları yakından takip etmeyi, hızlı kararlar almayı ve risk yönetimini iyi anlamayı gerektirir.
Spekülatif Ticaret: Bu strateji, fiyat hareketlerindeki kısa süreli dalgalanmalardan yararlanmayı amaçlar. Örneğin, bir hisse senedinin fiyatının kısa süreli bir artış göstermesini beklediğinizde alım yapar ve fiyat yükseldiğinde satarsınız. Bu strateji, teknik analiz bilgisini ve piyasa trendlerini anlama becerisini gerektirir. Örneğin, bir hisse senedinin 50 günlük hareketli ortalamasının üzerinde işlem görmesi, yükseliş trendinin devam edebileceğine işaret edebilir. Ancak, spekülatif ticaret yüksek risklidir ve ani piyasa değişikliklerinden ciddi zarar görebilirsiniz. 2021 yılında meme hisseleri olarak bilinen bazı hisselerin kısa süreli patlamalarından sonra hızlı düşüşler yaşaması, bu stratejinin risklerini güzel bir şekilde ortaya koymaktadır.
Günlük Ticaret (Day Trading): Günlük ticaret, aynı gün içinde alım ve satım işlemlerini gerçekleştirmeyi içerir. Bu strateji, piyasa likiditesini ve hızlı işlem yapma yeteneğini gerektirir. Günlük tüccarlar genellikle küçük karlar elde ederler ancak yüksek işlem hacmi sayesinde toplam karlarını artırırlar. Ancak, bu strateji, piyasa dalgalanmalarına karşı aşırı duyarlıdır ve yüksek bir başarısızlık oranına sahiptir. Araştırmalara göre, günlük tüccarların yalnızca %10’undan azı tutarlı bir şekilde kar elde edebilmektedir.
Swing Trading: Swing trading, birkaç gün ile birkaç hafta arasında süren fiyat hareketlerinden yararlanmayı amaçlar. Bu strateji, günlük ticaret kadar hızlı tepki vermez ve daha az işlem gerektirir. Swing tüccarları, hisse senetlerinin fiyat hareketlerindeki daha büyük trendleri takip eder ve bu trendlerden yararlanarak kar elde ederler. Teknik analiz ve temel analiz bilgilerini birleştirerek daha iyi kararlar alabilirler. Örneğin, bir şirketin güçlü bir kazanç açıklaması yapması, hisse senedinin fiyatının yükselmesine yol açabilir ve swing tüccarları bu yükselişten yararlanabilir.
Fırsatçılık (Arbitrage): Fırsatçılık, aynı varlığın farklı piyasalardaki fiyat farklılıklarından yararlanmayı içerir. Örneğin, aynı hisse senedinin farklı borsalar arasında fiyat farkı varsa, yatırımcı düşük fiyattan alım yapıp yüksek fiyattan satarak kar elde edebilir. Bu strateji, piyasa verimliliğini ve hızlı işlem yapma yeteneğini gerektirir. Ancak, fırsatlar genellikle kısa ömürlüdür ve hızlı bir şekilde hareket etmek gerekir.
Opsiyon Ticareti: Opsiyonlar, belirli bir fiyattan ve belirli bir tarihte bir varlığı satın alma veya satma hakkını veren sözleşmelerdir. Kısa vadeli kazançlar için opsiyonlar, kaldıraçlı bir yatırım aracı olarak kullanılabilir. Ancak, opsiyon ticareti yüksek risklidir ve deneyimsiz yatırımcılar için uygun olmayabilir. Opsiyonların zaman değeri nedeniyle, kısa vadeli opsiyon ticaretinde zaman çok önemli bir faktördür.
Sonuç olarak, kısa vadeli kazançlar için çeşitli stratejiler mevcuttur. Ancak, her stratejinin kendi riskleri ve potansiyel getirileri vardır. Başarılı olmak için piyasa bilgisine, risk yönetimine ve disiplinli bir yaklaşım benimsemeye ihtiyacınız vardır. Herhangi bir yatırım kararından önce detaylı araştırma yapmak ve profesyonel bir mali danışmanla görüşmek önemlidir.
Piyasa Analizi ve Trend Takibi
Başarılı bir yatırımcı olmak için piyasa analizi ve trend takibi olmazsa olmazdır. Bu, sadece hisse senetleri için değil, emtialar, dövizler ve gayrimenkuller gibi diğer yatırım araçları için de geçerlidir. Piyasaların karmaşık ve sürekli değişen doğası göz önüne alındığında, bilgiye dayalı kararlar almak için kapsamlı bir analiz şarttır. Bu analiz, hem teknik analiz hem de temel analiz tekniklerini içermelidir.
Temel analiz, bir şirketin veya varlığın içsel değerini belirlemek için finansal tablolar, sektör trendleri ve makro ekonomik faktörleri inceler. Örneğin, bir şirketin karlılığını, borç seviyesini ve gelecekteki büyüme potansiyelini değerlendirerek hisse senedinin içsel değerini belirleyebilirsiniz. Yüksek karlılık ve düşük borç oranına sahip bir şirket genellikle daha sağlam bir yatırım olarak kabul edilir. 2020 yılında, COVID-19 pandemisi sırasında birçok şirketin karlılığında düşüş yaşanırken, teknoloji sektöründeki bazı şirketler uzaktan çalışma trendinden faydalanarak büyümelerini sürdürdüler. Bu, temel analizin önemini vurgular; çünkü piyasa dalgalanmalarına rağmen temelde sağlam şirketler uzun vadede daha iyi performans gösterebilir.
Teknik analiz ise geçmiş fiyat hareketlerini ve hacim verilerini kullanarak gelecekteki fiyat hareketlerini tahmin etmeye çalışır. Bu, grafikler, göstergeler ve diğer teknik araçlar kullanılarak yapılır. Örneğin, hareketli ortalamalar, RSI (Relative Strength Index) ve MACD (Moving Average Convergence Divergence) gibi göstergeler, trendleri belirlemek ve olası alım veya satım noktalarını tespit etmek için kullanılabilir. Bir hisse senedinin fiyatı, 50 günlük hareketli ortalamasının üzerindeyse, yükseliş trendinde olduğunu ve alım sinyali verebileceğini gösterir. Ancak, teknik analiz kendi başına yeterli değildir ve temel analizle desteklenmelidir.
Trend takibi, piyasadaki genel yönelimin belirlenmesi ve buna göre pozisyon alınması anlamına gelir. Yükseliş trendi sırasında, yatırımcılar genellikle alım yaparken, düşüş trendi sırasında daha temkinli davranırlar veya satış yapmayı tercih ederler. Örneğin, 2021 yılında kripto para piyasasında yaşanan yükseliş trendi, birçok yatırımcının yüksek getiri elde etmesine olanak sağlarken, 2022 yılında yaşanan düşüş trendi önemli kayıplara yol açmıştır. Bu nedenle, trendleri doğru bir şekilde belirlemek ve buna göre strateji geliştirmek hayati önem taşır.
Sonuç olarak, başarılı bir yatırım stratejisi, hem temel hem de teknik analizi birleştirerek piyasa analizini ve trend takibini kapsamlı bir şekilde içermelidir. Bu, sürekli öğrenmeyi, piyasayı yakından takip etmeyi ve risk yönetimini gerektirir. Unutulmamalıdır ki, hiçbir analiz yöntemi %100 kesin sonuç vermez ve yatırım her zaman risk içerir. Bu nedenle, yatırım kararları vermeden önce detaylı bir araştırma yapmak ve profesyonel bir danışmandan yardım almak önemlidir.
Başarılı Bir Yatırımcı Olmak İçin Gereken 5 Strateji
Disiplinli Yatırım ve Sabır
Yatırım dünyasında başarıya ulaşmak, disiplinli bir yaklaşım ve sınırsız sabır gerektirir. Ani zenginleşme hayalleri yerine, uzun vadeli bir strateji benimseyen ve duygularına kapılmadan hareket eden yatırımcılar, genellikle daha iyi sonuçlar elde ederler. Piyasa dalgalanmaları kaçınılmazdır ve bu dalgalanmalara karşı direnç gösterebilmek, başarılı bir yatırımcının en önemli özelliklerinden biridir.
Birçok yatırımcı, piyasanın iniş çıkışlarına duygusal olarak tepki verir. Piyasa yükseldiğinde, daha fazla yatırım yapma isteği duyabilirler, ancak piyasa düştüğünde panikleyip varlıklarını satabilirler. Bu tür duygusal kararlar genellikle kötü sonuçlara yol açar. Örneğin, 2008 mali krizinde panik halinde hisselerini satan yatırımcılar, piyasanın daha sonra toparlanmasıyla önemli kazanç fırsatlarını kaçırmışlardır. Bir araştırmaya göre, bu dönemde panik satış yapan yatırımcıların ortalama getirileri, piyasaya bağlı kalan yatırımcılara göre %20 daha düşüktü.
Disiplinli bir yatırım stratejisi, önceden belirlenmiş bir plana bağlı kalmayı gerektirir. Bu plan, yatırım hedeflerini, risk toleransını ve yatırım çeşitlendirmesini içermelidir. Örneğin, aylık düzenli bir şekilde belirli bir miktarı yatırmaya karar vermiş bir yatırımcı, piyasa düştüğünde daha fazla yatırım yaparak ortalama maliyetini düşürebilir (ortalama maliyet düşürme stratejisi). Bu strateji, uzun vadede daha yüksek getiri sağlama olasılığını artırır.
Sabır ise, yatırımın uzun vadeli doğasını anlamak anlamına gelir. Kısa vadeli getiri beklentileri yerine, uzun vadeli büyümeye odaklanmak önemlidir. Birçok başarılı yatırım, yıllarca süren sabır ve disiplinli bir yaklaşımın sonucudur. Warren Buffett gibi başarılı yatırımcıların başarı öykülerine baktığımızda, uzun vadeli yatırımların önemini açıkça görebiliriz. Buffett, yatırımlarını uzun yıllar boyunca elinde tutarak, büyük kazançlar elde etmiştir.
Sonuç olarak, disiplinli yatırım ve sabır, başarılı bir yatırımcı olmak için olmazsa olmaz iki unsurdur. Duygusal kararlar almaktan kaçınmak, önceden belirlenmiş bir plana bağlı kalmak ve uzun vadeli bir bakış açısı benimsemek, yatırım yolculuğunuzda size önemli avantajlar sağlayacaktır. Unutmayın ki, yatırım bir maraton değil sprinttir ve sabırla ve disiplinle çalışarak hedeflerinize ulaşabilirsiniz. Risk yönetimi ve diversifikasyon gibi diğer stratejilerle birlikte disiplin ve sabır, yatırım başarınızın temelini oluşturacaktır.
Bu raporda, başarılı bir yatırımcı olmak için izlenebilecek beş temel stratejiyi inceledik. Araştırma ve analiz, risk yönetimi, diversifikasyon, uzun vadeli yatırım ve disiplinli yaklaşım, yatırım yolculuğunuzda size rehberlik edecek kilit unsurlardır. Her bir stratejinin ayrıntılı olarak incelenmesiyle, başarılı yatırımın tek bir formül değil, bu stratejilerin uyumlu bir şekilde kullanılmasını gerektiren bir süreç olduğunu gösterdik. Sabır ve kararlılık, piyasa dalgalanmalarına rağmen hedeflerinize ulaşmanız için hayati önem taşımaktadır.
Araştırma ve analiz aşamasında, potansiyel yatırımlarınızı titizlikle incelemek, finansal tabloları anlamak ve sektör trendlerini takip etmek son derece önemlidir. Sadece heyecan verici fırsatlara odaklanmak yerine, yatırım kararlarınızı sağlam bir temel üzerine kurmalısınız. Risk yönetimi stratejileri ise, potansiyel kayıpları sınırlamak ve yatırım portföyünüzü korumak için kritik öneme sahiptir. Portföyünüzü diversifikasyon ile çeşitlendirerek tek bir yatırıma bağlı kalmanın risklerini azaltabilirsiniz. Farklı varlık sınıflarına yatırım yapmak, piyasa dalgalanmalarının etkisini en aza indirmenize yardımcı olur.
Uzun vadeli yatırım yaklaşımı, kısa vadeli piyasa dalgalanmalarından etkilenmeden, yatırımlarınızın zaman içinde büyümesini sağlamanıza olanak tanır. Sabırlı olmak ve yatırım stratejinizi uzun vadeli hedeflerinize göre şekillendirmek, uzun vadede daha yüksek getiriler elde etmenizi sağlar. Son olarak, disiplinli bir yaklaşım benimsemek, duygusal kararlar almaktan kaçınmanız ve yatırım planınızdan sapmamanız için elzemdir. Piyasa korkuları veya heyecanları ile yön değiştirmek yerine, önceden belirlediğiniz stratejiye bağlı kalmak, başarılı yatırım için oldukça önemlidir.
Geleceğe baktığımızda, teknoloji sektörü ve sürdürülebilir enerji gibi alanların yatırımcılar için cazip fırsatlar sunmaya devam edeceğini öngörüyoruz. Yapay zeka, otomasyon ve büyük veri analitiğinin etkisiyle, yatırım dünyasında yeni trendler ve fırsatlar ortaya çıkacaktır. Bununla birlikte, jeopolitik riskler ve enflasyon gibi faktörlerin yatırım kararlarınızı etkileyebileceğini unutmamak gerekir. Bu nedenle, sürekli olarak piyasa trendlerini takip etmek ve yatırım stratejinizi gerektiğinde güncellemek son derece önemlidir. Başarılı yatırımcı olmak, sadece doğru stratejileri uygulamakla kalmaz, aynı zamanda değişen piyasa koşullarına uyum sağlamak ve sürekli öğrenmek anlamına gelir.
