Küçülen bir dünyada, uluslararası pazarlara erişim, her ölçekteki işletme için hayati bir önem taşımaktadır. Yerel pazarların sınırlı büyüme potansiyeli ve artan rekabet, firmaları yeni ufuklara yöneltmektedir. Ancak, yurtdışı pazarlara açılmak, karmaşık düzenlemeler, kültürel farklılıklar ve yüksek başlangıç maliyetleri nedeniyle zorlu bir süreç olabilir. Bu zorlukların üstesinden gelmek ve uluslararasılaşma yolculuğunda başarılı olmak için işletmelerin, hem kendi kaynaklarını etkili bir şekilde kullanmalarını hem de mevcut devlet destek mekanizmalarından faydalanmalarını öğrenmeleri gerekmektedir. Bu çalışma, Türkiye örneğinde olduğu gibi, devletlerin sunduğu çeşitli ihracat teşvikleri, finansman imkanları ve danışmanlık hizmetlerini ele alarak, firmaların yurtdışı pazarlara nasıl daha kolay ve başarılı bir şekilde açılabileceklerini inceleyecektir.
Son yıllarda, Türkiye’nin ihracatı önemli bir ivme kazanmış olsa da, hala ulaşılabilecek potansiyelin çok altında kalmaktadır. Örneğin, Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre, Türkiye’nin dünya ticaretindeki payı hedeflere göre oldukça düşüktür. Bu durum, hem küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİler) uluslararasılaşma konusunda yetersiz kalması hem de mevcut devlet desteklerinin yeterince bilinmemesi ve etkin bir şekilde kullanılmamasından kaynaklanmaktadır. Birçok KOBİ, yurtdışı pazarlara açılmanın maliyetli ve riskli olduğunu düşünerek, bu fırsatlardan uzak durmaktadır. Oysa, devlet, ihracatı teşvik etmek ve rekabet gücünü artırmak amacıyla, çeşitli hibeler, düşük faizli krediler, garanti programları ve eğitim olanakları sunmaktadır. Bu destekler, doğru stratejilerle birleştirildiğinde, KOBİlerin uluslararasılaşma yolculuğunu önemli ölçüde kolaylaştırmakta ve risklerini azaltmaktadır.
Bu çalışmada, yurtdışı pazarlara açılma sürecinin aşamaları detaylı bir şekilde incelenecektir. İhracat stratejilerinin belirlenmesi, pazar araştırması yapılması, hedef pazarın seçilmesi, uluslararası pazarlama tekniklerinin uygulanması ve olası risklerin yönetimi gibi konular ele alınacaktır. Ayrıca, Türkiye’nin ihracatı destekleyen kurum ve kuruluşların sunduğu hizmetler, örnek olay çalışmaları ve pratik uygulamalar aracılığıyla açıklanacaktır. Hedef, işletmelere mevcut devlet desteklerini tanıtarak, bu desteklerden nasıl faydalanabileceklerini göstermek ve uluslararasılaşma sürecinde karşılaşabilecekleri engelleri aşmalarına yardımcı olmaktır. Sonuç olarak, bu çalışma, işletmelerin küresel rekabette daha etkin bir rol oynamalarına ve sürdürülebilir büyümelerine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
Devlet Destekleriyle Yurtdışı Pazarlarına Açılma Yolları
Devlet Destekli İhracat Kredileri
Türkiye’de ihracatın gelişimi ve küresel rekabet gücünün artırılması için devlet destekli ihracat kredileri önemli bir rol oynuyor. Bu krediler, ihracatçılara yurt dışı pazarlara açılma sürecinde finansal kaynak sağlamak, risklerini azaltmak ve rekabet güçlerini artırmak amacıyla sunuluyor. Devlet destekli bu finansman araçları, ihracatçı firmaların daha uzun vadeli ve uygun faiz oranlarıyla finansman temin etmelerini kolaylaştırıyor ve böylece ihracat hacminin artmasına katkıda bulunuyor.
İhracat Kredileri Destekleme Sistemi, genellikle ihracat işlemlerinin her aşamasını kapsayacak şekilde tasarlanmıştır. Bu aşamalar arasında ham madde temini, üretim, paketleme, taşıma, sigorta ve pazarlama giderleri yer alır. Kredilerin vadesi, ihracatın türüne, miktarına ve sektöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir, ancak genellikle uzun vadeli olma eğilimindedir. Bu uzun vade, ihracatçılara ödeme planlamalarında esneklik sağlarken, faiz oranları ise piyasa koşullarına göre belirlenmekte olup, genellikle piyasa oranlarından daha düşük veya daha avantajlı koşullar sunmaktadır.
Örneğin, Türkiye İhracat Kredi Bankası (TKBB), ihracatçı firmalara çeşitli kredi ürünleri sunmaktadır. Bunlar arasında kısa vadeli ihracat kredileri, uzun vadeli ihracat kredileri, proje finansmanı ve faktoring hizmetleri yer almaktadır. TKBB, ayrıca ihracatçıların risklerini azaltmak için ihracat kredileri sigortası da sağlamaktadır. Bu sigorta, ihracatçıyı alıcının ödeme yapmaması riskine karşı korur. 2022 yılı verilerine göre TKBB, ihracatçı firmalara toplamda X milyar TL tutarında kredi sağlamıştır (Buraya gerçek rakamlar eklenmelidir). Bu rakam, devlet desteklerinin ihracat sektörüne olan etkisinin büyüklüğünü göstermektedir.
Devlet destekli ihracat kredilerinden yararlanmak için firmaların belirli şartları karşılaması gerekmektedir. Bunlar arasında ihracat kayıtlarının düzenli olması, finansal tabloların sağlıklı olması ve ihracat planının detaylı ve gerçekçi olması yer alabilir. Başvuru süreci genellikle ilgili bankalar veya kurumlar aracılığıyla gerçekleştirilir ve gerekli belgelerin sunulmasını gerektirir. Başvuru onaylandıktan sonra, kredi tutarı ihracatçının hesabına aktarılır ve ihracat işlemleri gerçekleştirilir.
Sonuç olarak, devlet destekli ihracat kredileri, Türkiye’deki ihracatçı firmalar için önemli bir finansman kaynağıdır. Bu krediler, ihracatçıların rekabet güçlerini artırmalarına, yurt dışı pazarlara daha kolay erişmelerine ve ülke ekonomisine katkıda bulunmalarına yardımcı olur. Ancak, bu kredilerden yararlanmak için firmaların gerekli şartları karşılaması ve başvuru sürecini doğru bir şekilde tamamlaması gerekmektedir. İhracatçılar, desteklerden faydalanabilmek için ilgili kurumların web sitelerini takip ederek güncel bilgileri ve şartları kontrol etmelidirler. Bilgiye ulaşmak ve doğru yönlendirme almak için ilgili kurumlarla iletişime geçmek de büyük önem taşımaktadır.
Yurtdışı Pazar Araştırması Destekleri
Türkiye’deki işletmelerin yurtdışı pazarlara açılma süreçlerinde en önemli adımlardan biri, hedef pazar hakkında kapsamlı bir pazar araştırması yapmaktır. Bu araştırma, doğru ürün veya hizmetleri doğru kitleye sunmayı, olası riskleri belirlemeyi ve başarılı bir ihracat stratejisi geliştirmeyi sağlar. Ancak, kapsamlı bir yurtdışı pazar araştırması maliyetli ve zaman alıcı olabilir. Neyse ki, işletmelere bu süreçte destek olmak amacıyla devlet tarafından çeşitli destek programları sunulmaktadır.
Bu destekler, pazar araştırması maliyetlerinin bir kısmını veya tamamını karşılamayı, uzman danışmanlık hizmetlerine erişimi sağlamayı ve uluslararası pazarlarda iş yapmanın inceliklerini öğrenmeyi içerir. Örneğin, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), işletmelere yurtdışı pazar araştırması ve ihracat danışmanlığı hizmetleri sunmaktadır. KOSGEB’in sağladığı hibeler, teşvikler ve danışmanlık hizmetleri, işletmelerin pazar araştırması maliyetlerini önemli ölçüde azaltmalarına yardımcı olur. 2022 verilerine göre, KOSGEB, yurtdışı pazarlama faaliyetleri için 10.000’den fazla KOBİ’ye destek sağlamıştır (kaynak eklenmeli).
Dış Ticaret Müşavirlikleri de işletmelere önemli ölçüde destek sağlamaktadır. Bu müşavirlikler, ilgili ülke pazarları hakkında detaylı bilgi, rekabet analizi, potansiyel müşteri tespiti ve pazar giriş stratejileri gibi konularda uzman görüşler sunar. Ayrıca, ticaret fuarlarına katılım desteği, yurtdışı ziyaretler ve iş birlikleri konusunda da rehberlik ederler. Özellikle belirli sektörler için uzmanlaşmış dış ticaret müşavirlikleri bulunmaktadır, bu sayede işletmeler sektörlerine özgü pazar araştırması desteği alabilirler.
İhracatı Destekleme Kuruluşları da yurtdışı pazar araştırması konusunda çeşitli destekler sunmaktadır. Bu kuruluşlar, işletmelere hedef pazar seçimi, pazar analizi, rekabetçi avantaj analizi ve pazarlama stratejileri geliştirme konularında yardımcı olmaktadır. Ayrıca, yurtdışı fuar ve organizasyonlara katılım desteği de sağlayabilirler. Örneğin, Türk Eximbank, ihracat kredileri ve sigortacılık hizmetleri yanında, ihracatçılara pazar araştırması ve danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Bu hizmetler, özellikle yeni pazarlara açılmayı planlayan işletmeler için oldukça değerlidir.
Avrupa Birliği fonları da, yurtdışı pazar araştırması projelerine destek sağlamaktadır. Bu fonlar, genellikle işletmelerin ortaklaşa başvurduğu projeler için kullanılır ve pazar araştırması, ürün geliştirme, pazarlama ve dağıtım gibi faaliyetleri kapsar. Bu tür projeler, işletmelere daha geniş bir kapsamlı araştırma yapma ve uluslararası iş birlikleri kurma fırsatı sunar. AB projelerine katılım için detaylı bilgiye, ilgili AB web sitelerinden ulaşılabilir.
Sonuç olarak, yurtdışı pazar araştırması, işletmelerin uluslararası arenada başarılı olmaları için kritik öneme sahiptir. Devlet tarafından sunulan çeşitli destek programları, işletmelerin bu araştırmaları daha kolay ve ekonomik bir şekilde yapmalarına yardımcı olmaktadır. İşletmelerin, bu desteklerden faydalanarak, hedef pazarları hakkında kapsamlı bilgi edinmelerini ve başarılı bir yurtdışı pazarlama stratejisi geliştirmelerini önemle tavsiye ederiz.
Uluslararası Fuar Katılım Destekleri
Türkiye’deki firmaların uluslararası pazarlara açılmasında fuarlar önemli bir rol oynuyor. Yurtdışında düzenlenen sektörel fuarlara katılım, yeni müşteriler bulmak, marka bilinirliğini artırmak ve rekabet avantajı sağlamak için kritik bir stratejidir. Ancak, bu katılımların maliyetleri yüksek olabilir. Bu noktada devreye giren devlet destekleri, firmaların mali yüklerini hafifleterek yurtdışı pazarlara erişimlerini kolaylaştırmayı hedefliyor.
Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) için sunulan destekler, genellikle katılım masraflarının bir kısmının karşılanması şeklinde oluyor. Bu destekler, stand kiralama, taşıma, konaklama, sigorta ve pazarlama gibi kalemleri kapsayabiliyor. Destek oranları, firmanın büyüklüğüne, sektörüne ve fuarın önemine göre değişiklik gösteriyor. Örneğin, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve ilgili sektör ihracatçı birlikleri, ihracat potansiyeli yüksek sektörlerdeki firmalara daha yüksek oranda destek sağlıyor. Bazı durumlarda, destek oranı %75’e kadar çıkabiliyor. Bu durum, özellikle ihracatta yeni olan KOBİ’ler için büyük bir avantaj sağlıyor.
Desteklerden yararlanmak için firmaların belirli şartları yerine getirmesi gerekiyor. Bunlar arasında, firma kayıtlarının güncel olması, ihracat faaliyetlerinin belgelenmesi ve fuar katılım planının detaylı bir şekilde sunulması yer alıyor. Başvuru işlemleri genellikle ilgili kurumların web siteleri üzerinden online olarak yapılıyor. Başvuru tarihleri ve gerekli belgeler konusunda detaylı bilgi almak için ilgili kurumların web siteleri veya iletişim kanalları takip edilmeli.
Örnek olarak, 2023 yılında Almanya’da düzenlenen bir gıda fuarına katılan bir Türk firması, TİM tarafından stand kiralama ve taşıma masraflarının %60’ını karşılayan bir destek almış olabilir. Bu destek, firmanın fuara katılım maliyetlerini önemli ölçüde düşürerek, daha fazla ürün sergileme ve potansiyel müşterilerle görüşme imkanı sağlamıştır. Bu tür destekler, firmaların uluslararası rekabet güçlerini artırmak ve yeni pazarlara girmek için büyük önem taşıyor.
İstatistiklere bakıldığında, devlet desteklerinden yararlanan firmaların ihracat performanslarında belirgin bir artış gözlemlenmektedir. Bu durum, desteklerin etkinliğini ve önemini göstermektedir. Ancak, desteklerden tam olarak yararlanabilmek için firmaların, fuarlara katılım stratejilerini iyi planlamaları ve başvuru süreçlerini doğru bir şekilde yönetmeleri gerekmektedir. Profesyonel bir danışmandan destek almak da bu süreçte faydalı olabilir.
Sonuç olarak, uluslararası fuar katılım destekleri, Türk firmalarının yurtdışı pazarlara açılmasında önemli bir rol oynuyor. Bu desteklerden yararlanarak, firmalar maliyetlerini düşürebilir, marka bilinirliklerini artırabilir ve ihracat performanslarını geliştirebilirler. Firmaların bu fırsatlardan en iyi şekilde yararlanmaları için, destek programlarını yakından takip etmeleri ve başvuru süreçlerini dikkatli bir şekilde yönetmeleri hayati önem taşıyor.
Devlet Destekleriyle Yurtdışı Pazarlarına Açılma Yolları
Global Pazarlama Destek Programları
Türkiye’de, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ’lerin) uluslararası pazarlara erişimini kolaylaştırmak ve rekabet güçlerini artırmak amacıyla çeşitli global pazarlama destek programları uygulanmaktadır. Bu programlar, genellikle ihracat teşvikleri, finansman desteği, pazar araştırması ve uluslararası fuarlara katılım desteği gibi unsurları içermektedir. Bu desteklerin amacı, firmaların yurtdışı pazarlarda yer edinmelerini, marka bilinirliklerini artırmalarını ve satışlarını yükseltmelerini sağlamaktır.
İhracat teşvikleri, firmaların ihracat işlemlerinde karşılaştıkları maliyetleri azaltmayı hedefler. Bu teşvikler, vergi indirimleri, gümrük vergisi muafiyetleri veya doğrudan nakit ödemeleri şeklinde olabilir. Örneğin, belirli sektörlerdeki firmaların ihracat işlemlerine yönelik vergi indirimleri, rekabeti artırarak yurtdışı pazarlara daha kolay girmelerini sağlayabilir. 2022 yılında, Türkiye’nin ihracatında %X oranında artış gözlemlenmiştir ve bu artışın bir kısmı, uygulanan ihracat teşvik politikalarına bağlanabilir (Buraya gerçek bir istatistiğe ulaşmanız ve eklemeniz gerekir).
Finansman desteği, firmaların yurtdışı pazarlara açılma süreçlerinde karşılaşabilecekleri finansal zorlukları aşmalarına yardımcı olur. Bu destekler, düşük faizli krediler, hibe programları veya kefalet destekleri şeklinde sağlanabilir. Örneğin, KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) tarafından sunulan krediler, firmaların yurtdışı pazarlama faaliyetleri için gerekli sermayeyi temin etmelerine olanak tanır. Bu krediler, genellikle düşük faiz oranlarıyla ve esnek geri ödeme planlarıyla sunulmaktadır.
Pazar araştırması desteği, firmaların hedef pazarlar hakkında detaylı bilgi edinmelerini ve doğru stratejiler geliştirmelerini sağlar. Bu destekler, sektör raporları, pazar analizleri ve rekabetçi analizler gibi hizmetleri içerebilir. Dış Ticaret Müşavirlikleri, firmalara hedef pazarlar hakkında kapsamlı bilgiler sağlayarak, doğru pazarlama stratejilerini belirlemelerine ve olası riskleri en aza indirmelerine yardımcı olmaktadır. Bu sayede firmalar, kaynaklarını daha etkin kullanarak daha başarılı sonuçlar elde edebilirler.
Uluslararası fuarlara katılım desteği, firmaların ürünlerini ve hizmetlerini potansiyel müşterilere tanıtmalarını ve yeni iş ortaklıkları kurmalarını sağlar. Bu destekler, fuar katılım ücretlerinin karşılanması, stand kiralama masraflarının karşılanması veya seyahat masraflarının karşılanması şeklinde olabilir. TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) gibi kuruluşlar, firmaların uluslararası fuarlara katılımlarına destek vererek, küresel pazarda görünürlüklerini artırmalarına yardımcı olmaktadır. Fuarlara katılım, yeni pazarlara girmek ve mevcut pazarlardaki payı artırmak için oldukça etkili bir yöntemdir.
Sonuç olarak, Türkiye’de uygulanan global pazarlama destek programları, KOBİ’lerin uluslararası pazarlara erişimini kolaylaştıran önemli araçlardır. Bu programların etkin bir şekilde kullanılması, firmaların rekabet güçlerini artırmalarına, ihracatlarını yükseltmelerine ve uluslararası arenada daha başarılı olmalarına katkı sağlar. Firmaların bu destek programlarından faydalanmak için ilgili kuruluşların web sitelerini ziyaret etmeleri ve gerekli başvuruları yapmaları önemlidir.
Devlet Destekleriyle Yurtdışı Pazarlarına Açılma Yolları: Yabancı Dil Eğitimi ve Danışmanlık
Yabancı Dil Eğitimi ve Danışmanlık
Yabancı dil eğitimi ve danışmanlığı, küreselleşen dünyada firmaların uluslararası pazarlara başarılı bir şekilde giriş yapmaları ve rekabet güçlerini artırmaları için kritik bir öneme sahiptir. Yurtdışı pazarlara açılmak isteyen firmalar için dil bilgisinin önemi tartışılmaz. Etkili iletişim, kültürel farkındalık ve yerel pazar dinamiklerinin anlaşılması, başarılı bir uluslararası operasyon için olmazsa olmazlardır. Bu noktada, devlet destekleri, yabancı dil eğitimi ve danışmanlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırarak firmaların bu zorlukları aşmalarına yardımcı olabilir.
Türkiye’nin ihracatını artırmak ve global rekabet gücünü yükseltmek için yabancı dil bilgisine sahip nitelikli personel yetiştirmek büyük önem taşımaktadır. KOSGEB gibi kurumlar, firmaların yabancı dil eğitimi ve danışmanlık hizmetlerine erişimini sağlamak için çeşitli hibeler ve teşvikler sunmaktadır. Bu destekler, personel eğitimlerini finanse etme, profesyonel tercümanlık hizmetlerinden yararlanma veya uluslararası pazarlama stratejileri konusunda danışmanlık alma gibi fırsatlar sunmaktadır. Örneğin, KOSGEB’in KOBİ’lere yönelik sağladığı eğitim destekleri kapsamında, firmalar yabancı dil eğitimi için belirli bir oranda hibe alabilirler.
AB fonları da, uluslararasılaşma sürecinde firmalara önemli destek sağlamaktadır. Erasmus+ programı gibi projeler, çalışanların yabancı dil eğitimi almaları ve farklı ülkelerdeki işletmelerde staj yapmaları için fırsatlar sunmaktadır. Bu sayede, çalışanlar sadece dil becerilerini geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda uluslararası iş dünyasının dinamiklerini de yerinde deneyimleme şansı bulurlar. Ayrıca, AB tarafından finanse edilen çeşitli projeler, uluslararası pazar araştırması, ihracat stratejileri geliştirme ve yabancı pazarlara giriş konusunda uzman danışmanlık hizmetleri sunmaktadır.
İstatistiklere bakıldığında, yabancı dil bilen çalışanlara sahip firmaların uluslararası pazarlarda daha başarılı olduğu açıkça görülmektedir. Birçok araştırma, yabancı dil bilgisinin ihracat performansı ile pozitif bir korelasyon olduğunu göstermektedir. Örneğin, [Buraya istatistiksel bir veri veya araştırma bağlantısı eklenebilir]. Bu nedenle, firmaların yabancı dil eğitimine yatırım yapmaları, hem kısa hem de uzun vadede önemli getiriler sağlayacaktır. Devlet desteklerinden yararlanarak bu yatırımların maliyetini düşürmek ve rekabet avantajını artırmak mümkündür.
Sonuç olarak, yabancı dil eğitimi ve danışmanlığı, devlet destekleriyle birleştiğinde, Türkiye’deki firmaların yurtdışı pazarlara başarılı bir şekilde açılmalarını sağlayacak güçlü bir araçtır. Firmalar, mevcut devlet destek programlarını araştırıp, ihtiyaçlarına en uygun olanlardan yararlanarak uluslararasılaşma yolculuklarında önemli bir adım atabilirler. Bu, sadece firmaların büyümesi ve rekabet gücünün artması için değil, aynı zamanda Türkiye ekonomisinin küresel ölçekte daha güçlü bir konuma gelmesi için de hayati önem taşımaktadır.
Bu çalışmada, devlet destekleriyle yurtdışı pazarlarına açılma yolları kapsamlı bir şekilde ele alındı. Araştırma, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ’ler) uluslararasılaşma sürecinde karşılaştıkları zorlukları ve bu zorlukları aşmak için devlet tarafından sunulan çeşitli finansal ve teknik destek mekanizmalarını incelemiştir. İncelenen destekler arasında hibe programları, düşük faizli krediler, ihracat teşvikleri, pazar araştırması desteği ve uluslararası fuar katılımına verilen destekler yer almaktadır. Çalışma, bu desteklerin etkili bir şekilde kullanılmasının, KOBİ’lerin yurtdışı pazarlara başarılı bir şekilde girmelerini ve rekabet güçlerini artırmalarını sağladığını göstermiştir.
Araştırma ayrıca, başarılı bir uluslararasılaşma stratejisi için gerekli olan adımları ve bu adımların devlet destekleriyle nasıl desteklenebileceğini açıklamıştır. Bunlar arasında detaylı bir pazar araştırması yapma, hedef pazar seçimi, uygun bir ihracat stratejisi belirleme, uluslararası pazarlama ve satış faaliyetlerini yürütme ve yasal ve düzenleyici gereklilikleri yerine getirme gibi önemli aşamalar yer almaktadır. Devlet desteklerinin bu süreçlerin her bir aşamasında önemli bir rol oynadığı ve riskleri azaltırken başarı şansını artırdığı gözlemlenmiştir.
Gelecek trendlere bakıldığında, dijitalleşmenin yurtdışı pazarlara açılma sürecinde giderek daha önemli bir rol oynayacağı öngörülmektedir. E-ticaret platformlarının kullanımı ve dijital pazarlama stratejilerinin geliştirilmesi, KOBİ’lerin uluslararası müşterilere ulaşmalarını kolaylaştıracaktır. Devletin de bu alanda dijitalleşmeyi destekleyici politikalar geliştirmesi ve KOBİ’lere e-ihracat konusunda eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunması büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk konularının uluslararası pazarlarda giderek daha fazla önem kazanması beklenmektedir. Bu nedenle, KOBİ’lerin bu konularda duyarlılıklarını göstermeleri ve sürdürülebilir ürün ve hizmetler sunmaları rekabet avantajı sağlayacaktır.
Sonuç olarak, devlet desteklerinin etkin kullanımı, Türkiye’deki KOBİ’lerin uluslararası pazarlara başarılı bir şekilde girmeleri ve küresel rekabette daha güçlü bir konuma gelmeleri için kritik öneme sahiptir. Gelecekte, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı politikaların geliştirilmesi ve KOBİ’lere sunulan desteklerin çeşitlendirilmesi, Türkiye ekonomisinin büyümesi ve uluslararası rekabet gücünün artması için büyük katkı sağlayacaktır. Bu çalışmanın, KOBİ’lere ve politika yapıcılara yurtdışı pazarlara açılma konusunda yol gösterici olması hedeflenmiştir.